E-Dergi

İçerisinde birden fazla hikaye bulunmakta. En hoşuma giden koş melos oldu. Öğretmenlerin anlattığı destanlar tadında bir hikayeydi. Okunmaya değer.

Kendini gerçekleştiren kehanetin örneği. Bir yılan ile başlayan uğursuzluk ve hayatını sonlandırmaya kadar giden anlar. Kitabı okurken yer yer aklım karışsa da en son bölüme geldiğinde hüzünlenmemek elde değil. Aklı yerinde ve hayatta yaşamak için bir sebebi kalmamış kızın intihar mektubu ile sonlanıyor. Sen neler yaşamışsın iç dünyanda öyle...

Yaşamak kitabından sonra bunu okudum ve sonrasında yazarın diğer kitaplarına baktım. Keşke çok daha fazla kitabı olsaymış Yu Hua'nın. Kitabı okurken Sanguan ile birlikte bir ömür geçirecek ve yaşlanacaksınız. "Kan satmak" nedir ya? Sanguan bu derece çaresiz bir halde. Neredeyse kan satmaktan ölecek ama mecbur çünkü oğlunun yaşaması için paraya ihtiyacı var. Çok acıklı bir hayat hikayesi fakat Sanguan'ın bu kadar iyi bir insan olması ve dünyada gerçekten böyle iyi insanlar olabileceği ihtimali insana bir tebessüm bırakıyor. Seni tanımak çok güzeldi başkahraman Sanguan.

Mor bir tişört giyip evden çıkıp herhangi bir yerlere gidip kendini arayışa çıkan bir yazarın gezi yazısı. Yazara olan ilgimden dolayı okudum ve kitabı da beğendim.

Doğduğu günden beri melankolik bir karaktere sahip olan yazarın kendi otobiyografisi. Çocukluğunda ailesi ve arkadaşlarına şaklabanlık yaparak bir rol üzerine hayat yaşıyor. Aslında görünen ve iç dünya hep farklı. Hayata tutunmayı beceremiyor ve hiçbir şey onu mutlu kılamıyor. Onun için dünya da soğuk bir cehennem. Hayatı, ölmek zorunda olduğu düşüncesiyle yaşamakla geçiyor.