Toplam yorum: 3.077.822
Bu ayki yorum: 4.700

E-Dergi

Çepni55 Tarafından Yapılan Yorumlar

22.04.2019

Tarık Tufan’ın 2017’de çıkarmış olduğu hikâyeler kitabı. Evet, hikâyeler ama romanımsı bir kitap aslında çünkü aynı semtin insanlarının hikâyeleri var ve bazılarında aynı karakterler tekrar karşımıza çıkabiliyor.



Tam bir Tarık Tufan kitabıydı. Yazarın tarzına aşina olanlar için olağan. Nedir tarzı? Biraz arabesk hatta Yeşilçam melodramı tadında hikâyeler. Genel anlamda beğendiğim bir kitaptı. Yine de bazı hikayeler konulmasa bir şey kaybetmezdi.
22.04.2019

Fırat Sunel’in Salkım Söğütlerin Gölgesinde adlı romanında bahsediyorum. Evet, az önce bitti ve ben çok beğendiğim bu romanı sindirmeye çalışıyorum. Bir gözyaşı molasının ardından ise bu satırları yazıyorum.

Roman, Kasım 1944 Ahıska Türkleri sürgününden bahsediyor. Aslında ilk 300 sayfasında Ahıska’yı anlatıyor. Oradaki insanları… Ahıskalı Türk, Gürcü, Ermeni, Azerbaycanlı Türk, Rum, Oset, Çerkes, Çeçen, Karaçaylı hatta Rus… Kafkas halklarının bir arada yaşadığı o coğrafyayı anlatıyor. Sovyetler Birliği zamanıdır ve elbette acı yıllardır, karanlık yıllardır.Roman tekniği bakımından hayli başarılı bir eser. Üstelik demogoji yapmadan, insanlığı ve evrenselliği elden bırakmadan, adilane bir anlatım yapmış yazar. Zaman zaman Cengiz Dağcı okuyormuşum gibi hissettim.
22.02.2019

Yola Düşen Gölgeler, postmodernist tarafları da olan bir roman. Bir üst anlatıcı var. Bu anlatıcı İstanbul’dan çıkıp Ankara’ya gidecek olan bir otobüste bulunuyor ve bu otobüste seyahat eden bazı yolcuların, belki de gölgelerin birbirinden bağımsız gibi görünen hikâyelerini anlatıyor, anlattırıyor.

Biz bu yolcularla birlikte kâh Bosna Savaşı yıllarına gidiyoruz, kâh Ankara’nın gecekondu mahallelerine. Irak’tan Samsun’a uzanan bir yolculuğun acılarını yaşıyoruz. Amsterdam’a giden, iki farklı insanın hikâyesini okuyoruz. Gencecik iki aşığı bir şehit çocuğu üzerinden görüp, toplumsal değerleri utanmazca kullanabilen bir yerel siyasetçi ile haksızlığa uğramış bir akademisyeni, genç ve tecrübesiz bir kızcağızın aldatılmışlığını ya da ne bileyim, bir dargınlığı okuyabiliyoruz.

22.02.2019

Prof. Dr. Necmettin Alkan, bu kitabında II. Abdülhamid'e ve dönemine tarihçi kimliği ile bakıyor. Sultan'ın yanlış yaptığını düşündüğü şeyleri yazarken, hakkını teslim ettiği konuları da sıralayıveriyor. Bunları yaparken ise şu ikazı ihmal etmiyor; tarihi içinde bulunulan şartlara göre değerlendirmek lazım...

Gelenek ve Modernitede Denge: Sultan Iı. Abdülhamid adını taşıyan kitapta, Alkan sultanı kitabın ismiyle müsemma tutuyor. Ona göre Sultan Hamid hem gelenekçi hem de reformist bir padişah. Berbat şartlar altında, kendisinin bile beklemediği bir makama geliyor. Yapabileceği şeyler olmayan konular olduğu gibi yapabilecekleri de var ve yapıyor.

Kitap bir Abdülhamid güzellemesi ya da taşlaması değil. Mümkün olduğunca objektif davranılmış ve belgelere sadık kalınmış.
22.02.2019

Tarih okumaları bazen insanı şaşırtıcı sonuçlara vardırabiliyor. Öyle ki, bir tarihi karakteri – bu çoğunlukla sultan, kral, imparator oluyor- okuyup araştırdığınız zaman kusursuz bir portre ile karşılaşamıyorsunuz. İktidar denilen şey beraberinde birçok başarıyı, doğru hamleyi getirdiği gibi yanlışları da getiriyor gibi. Bu tenakuzun, bir kişi hakkında kesin hüküm verememenin en somut örneklerinden birisinin de Timur olduğu kanısındayım.

Cüneyt Kanat ve Mustafa Alican hocalar işte bu tarihi şahsiyetin hayatını biraz da roman dilinde anlatmışlar bu eserlerinde...

Ve elbette tarihi kaynaklara başvurarak yapmışlar bunu...