E-Dergi

Keşke, kitabı daha önce okumuş olsaydım diye kendime çok kızdım. Kitabın bestseller olması kitabın ne kadar harika içerikte olduğunun da ispatı niteliğindedir. Bu bağlamda; kitabı okumak benim için çok keyifliydi, kitabı okurken çok keyifli anlar yaşadım. Kitabın sayfa sayısının kalın olması göz korkutmasın zira kalın kitapları okuması daha keyifli oluyor. Öte yandan, kitabın çevirisi harika olmuş, daha önce kitap sohbeti yaptığım bir arkadaşım iletişim yayınlarının çevirilerinin iyi olduğunu söylemişti;ama ben pek fazla itibar etmemiştim, ta ki; Suç ve Ceza'yı okuyana kadar bu söyleminin gerçekliğini anlayamamıştım, ne zaman ki; Suç ve Ceza'yı okudum iletişim yayınlarının çeviri konusunda başarılı olduğuna şahit oldum, kitap çeviri mi, yoksa orjinal türkçe mi belli değil o kadar harika bir çevirisi yapılmış, Engin Altay'ın çeviri konusunda ki emeği yadsınamaz.

Ulu Önder Atatürk'ün, sağlığında Türkiye Cumhuriyeti için yaptığı icraatların perde arkasında hangi düşüncesinin yattığının anlaşılması bakımından kitap oldukça önem arzetmektedir. Ulu Önder Atatürk'ün, Cumhuriyetin temellerinin hangi icraatlarına dayandırdığının anlaşılması için serinin tüm ciltlerinin okunmasının gerektiğini düşünüyorum. Şuanda ilk iki cildi bitirdim, bu serinin tüm ciltlerini okumayı çok istiyorum. Sonuç itibariyle, Akl-ı Kemal serisini, her türk vatandaşı okumalıdır.

11 yaşındaki kız kardeşimin okuması için almıştım, kendisi çok beğendi.

Sabahattin Ali'nin, Kürk Mantolu Madonna adlı kitabından sonra, Kuyucaklı Yusuf adlı kitabını, yaşadığım bölgeyi romanında işlemiş olduğundan ötürü (Aydın/Nazilli) alıp okumak istedim. Aslında, Kürk Mantolu Madonna adlı kitabını okuduktan sonra Sabahattin Ali'nin hangi kitabı olursa olsun gözüm kapalı olarak alma konusunda araştırma yapma gereği hissetmedim. Kitabın içeriğine gelecek olursak, yetim Yusuf'u yaşadığı coğrafyadan alıp kendi tayin bölgesine götüren akabinde de kızı Muazzez ile evlenmesine razı olan kaymakamın hikayesi kimi yerde sizi hüzünlendirecek, kimi yerde ise sevindirecek, toplumsal sorunların kitabın içeriğinde derlenmesi bakımından kitap oldukça harika olmuş. Esasında, Sabahattin Ali'nin şu yöne de çok güzel; toplumsal konuları/sorunları kitabında çok güzel işliyor. Meselâ; kitabın içeriğinde, milli mücadele dönemine atıfta bulunarak Tekâlif-i Milliye Emirlerine değiniyor, işte bu husus bu romanda işlenmiş, öte yandan günümüzde halen bazı insanların özelliklerinin o devrin insanlarında olması da yazarın çok iyi bir gözlemci olduğunu da göstermesi bakımından oldukça önemli diye düşünüyorum. Sonuç itibariyle, kitap her yönü ile okunmaya değer, ben; bu kitabı daha önce okumadığım için kendime çok kızdım. İleride, "keşke daha önce okusaydım" dememek için kitabın biran önce okunmasının lazım olduğunu düşünüyorum.

Kitabı büyük bir keyif ile okudum. Bu serinin tamamını okumak için her siparişime akl-ı kemal serisinin ciltlerinden bir tanesini koyarak işe başladım, son siparişime Akl-ı Kemal'in birinci cildini koydum ve bu kitabı da büyük bir keyif ile okudum. Atamızın, kendinden sonra gelecek nesillerin mutlu olması için neler yaptığını, neleri düşündüğünü öğrendikçe atamıza olan sevginiz daha da artacaktır. Beni en çok etkileyen husus şudur; küllerinden bir devlet kuran ve bu devletin yönetimi de devletin bireyleri olan halka bırakan sistemin mimarı şüphesiz Atatürk'tür. Bu bağlamda; bu devleti kurarken kitap da da bahsedildiği gibi bir çok çiftlik projesini hayata geçirmiştir. Peki hiç düşündünüz mü, bu çiftliklerden hangisini kendi malı haline getirmiş mi ? Yine bu sorunun cevabı kitapta yer alıyor, bu çiftliklerin hepsini 13 yıl işlettikten sonra devlete bırakıyor. Diyecek olduğum husus şudur; günümüzde üzerinde halen yolsuzluk şaibesi olan devlet adamlarının olduğu yadsınamaz gerçektir;ama Atatürk, zamanında devletin tüm imkanlarını, tüm gelirlerini, tüm mal varlığını kendisi için ayırabilirdi;ama bunu yapmayarak türk milletine yapmış olduğu hizmeti, türk milletinin istikbalini kendi istikbalinden ileri gördüğünü gözler önüne sermiştir.