E-Dergi

azar bu romanında, kanser hastalığuna yakalanan bir diş hekiminin hayatını, geçmişe uzanarak ve günümüz ile bağlantı kurarak aktarmış. Kitaptan bölümleri okudukça bir günlük tadı almadım değil. Özellikle, romanın ana karakterinin geçmişine de uzanması psikolojik ve sosyolojik açıdan hareketlerini anlamlandırmada yardımcı olmuş. Günümüz toplum yapısı ve insan davranışları ile de bir yakınlık kurmamızı sağladığını ifade edebiliriz. Çokça markalara ve tüketim alışkanlıklarına yer vermesi ilk etapta biraz rahatsız edici gelse de okudukça bir sistem ve toplum eleştirisi yaptığını düşündüm. Okumaktan keyif aldığım, çok fazla altını çizdiğim satırlara sahip bir roman oldu. Okuyunuz.

İyi Adamın On Günü, usta yazar Mehmet Eroğlu'nun son romanı. Polisiye biçiminde yazılan romanda olay örgüsü eski avukat Sadık Demir'in kayıp genç Tevfik'in peşine düşmesi görevinin kendisine verilmesi ile başlıyor. Çevresinde yer alan herkes tarafından iyiliği ile tanınan Sadık'ın romanın geçtiği on günde yaşadıkları, içsel hesaplaşmaları ve etrafında yer alan dört kadın ile yaşadıkları ustalıkla anlatılmış. Okuyucuyu sürükleyen, farklı dünyalara taşıyan roman okura iyilik-kötülük, adalet-haksızlık vb. konular hakkında da düşünme, kafa yorma imkanı tanıyor. Özellikle, Dostoyevski ve roman kahramanları hakkındaki etkileşimler zihnimde farklı dünyalara yol almama imkan tanıdı. Dil, üslup ve olay kurgusu olarak çok başarılı bulduğum bu romanı okumanızı tavsiye ederim.

Roman, yazıldığı dönemin mahalle yaşantısını, toplumda kadının yerini, kadınlara yaklaşımı yansıtması bakımından ve yazarın aralardaki söylemleri açısından değerli. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’nın Türk Edebiyatı Klasikleri serisini okumaya bu romanla başlamış oldum. Uzun vadede devamını getirmeyi ve bu alanda donanım kazanmayı amaçlıyorum. Günümüz Türkçesine kazandırılan ve dipnotlar sayesinde bizlerin bilgi ve kelime dağarcığına katkıda bulunan bu romanları okuyunuz.

Murat Gülsoy, yaratıcı yazarlık ile olan ilgisi ve bu konudaki ustalığı ile birlikte kurgulamadaki başarısını oldukça iyi yansıtmış. Olay örgüsü sayesinde elimden bırakmak istemediğim, beni sürükleyen, bende fazlasıyla merak uyandıran bir roman oldu. Yazarın daha önce okuduğum kitaplarının etkisiyle olsa gerek romanın sonunu doğru tahmin edebildim. Okumaya değer nitelikte, kaliteli bir roman olduğunu ifade edebilirim. Okuyunuz.

Roman, 1992 yılında bir şairin peşinden giden ve kaybolan Meral’in peşinden gidişin hikayesi ile başlıyor. Meral’in ailesinin kızlarının izini sürerken edebiyata, şiire yönelişi, kardeşi Can’ın gazeteciliğe başlaması ve devamı bölümler itibariyle geçmişe ve günümüze uzanarak anlatılmış.Yazarın roman kurgusundaki inceliği, şairane bir ifade gücüyle, nitelemelerdeki ustalıkla kaleme alınmış bir eser. Okuru sürükleyen, okuyucunun elinden düşürmeden büyük bir ilgiyle okuyacağı bir roman olduğunu ifade edebilirim.