E-Dergi

ne oldu ne bitti, bunlar değildir önmeli olan. Sonrasını yaşayanlar için elbet. Ya da yaşamak zorunda olanlar için. Eğer bunu çözmenin sonuca kavuşturmanın insanca bir yolu varsa, ne çok bağırmaktır ne de hiç ses çıkarmamak. Anlayış, hoşgörü en çok da empati sağlıyor bir kitap. Kalemine sağlık.

sabahattin ali'yi yaşamak bu kitapla mümkün. Daha samimi, daha açık ve daha gerçekçi bir anlatımı zaten en yakını, kızından başka kim gerçekleştirebilirdi ki ? Ölümü her ne kadar muamma kalsa da, o Tür Edebiyatı'nın asla muamma kalmayacak bir devi ve hakkında yazılan her şey okunmaya değer.

içinde okuması çok çok zevkli bölümler barındıran bir mina urgan otobiyografisi..fotoğraflarla da zenginleştirilmiş kitap.bu da ayrı bi hoşlul olmuş. içinden bi sürü insan geçer bu kitabın. sait faik, halet çamlıbel,abidin dino,ve de atatürk... dolu dolu bir hayat, dinozor ne ki? “cinar gibi” tabir edebilecegimiz, super ingilizce profesorunden, birkac donemin calkantili fonlari esliginde, ilginc bir anilar resmi gecitidir.

hayalini hep yanımda taşıdığım koskoca bir yaz geçmiş, bitmişti bu kitabı elime aldığımda. yalnız bir opera hayatımın şiiri oldu. benim hayatım oldu. ayrıca murathan mungan gibi eşcinsel bir adamın böylesi aşk şiirleri yazabilmesi, bu kadar içten,duygulu olabilmesi çok güzel. 'her mevsim geçer yaz da geçmiş ne olacak ki diyenlere' yazılmış sanki. ince ama gerçekte çok ağır kitap. taş gibi oturabilir de yüreğinize. mesela'ben sende tüm aşklarımı temize çektim' diyince...

küçük prensin kocaman dünyasında kalbinde sizede yer var. her bir cümlenin çok derin anlamlar içerebilceğini ağzımız açık takip ettiğimiz kitap. özlellikle tilki ile olan diyalogları beni çok etkiledi. ve küük prensin büyüklere hoşgörülü olmalısınız mesajını vermesi günümz toplumunda ne kadar ironik ve ne kadar gerçek. farklı bir dünyada sıkça empati yapmanızı sağlayan konsantre kitap. görünüşe aldanmayın derim ben.