E-Dergi

Kitabın ismi gıda mühendislerini cezbediyor, genelde de onlar alıyor. Ancak herkesin okuması gereken bir kitap. Sadece gıda konusunda değil, hayata dair de çok müthiş tespitler var kitapta. Gıdayı merkeze alarak etrafında dönen pek çok konuya değiniyor. Gıda mühendisi olarak değil bir okuyucu olarak kitabı o kadar beğendim ki, yazarın diğer kitaplarını da almayı planlıyorum. Kesinlikle ve şiddetle tavsiye ediyorum.

Olayları gerçekten o an yaşıyormuş hissi yaratan müthiş bir yazar Zweig. Merhametin insan başına açabileceği işleri konu etmiş bu kitapta. Yarattığı duygu yoğunluğunu tarif edemem.

Kurana, ayetlere dayalı açıklamalarıyla, doğru bilinen yanlışlara parmak basılıyor. Çok beğenerek okudum. Aynı fikirde olmasanız bile (ki her şey kanıtlarıyla ortaya konmuşken nasıl itiraz edilebilir bilemiyorum ama), farklı bir bakış açısı kazandırır, ufkunuzu açar diye düşünüyorum. En azından dinin nasıl saptırıldığının farkına varırsınız.

Kitabı okurken Nazi Almanyasında ölüm kamplarından birinin köşesine sinmişsiniz de her şeyi izliyor ama hiçbir şey yapamıyormuşsunuz hissine kapılacak, gerçekten gözyaşlarınıza hakim olamayacaksınız. Kitabı bitirdikten sonra etrafınızdaki herkes okusun isteyecek ama içleri aynı sizin gibi acımasın diye okumasın da isteyeceksiniz. Kitap tamamen Nazileri anlatan bir kitap değil tabi. Kamplardan birine düşen esirin torunuyla ve günümüzle bağlantı kurarak iki hikayeyi birbirine bağlıyor. Hatta hikayenin içinde yer alan başka bir hikaye de mevcut. Hepsi birbiriyle o kadar uyumlu anlatılmış, duygular o kadar yoğun yaşatılıyor ki, insanın etkilenmemesi mümkün değil. Yazan Jodi Picoult olur da sonu şaşırtıcı olmaz mı derseniz, gerçekten hiç ummadığınız bir sürpriz son da okuyucu bekliyor.

İlk defa satın aldım bu dergiyi. Henüz çok detaylı inceleme fırsatı bulamadım ama genel olarak beğendim ve bundan sonra düzenli olarak almayı düşünüyorum.