E-Dergi

Barda tanıştığı bir genç adam tarafından kaçırılan ve aylarca alıkonulan Mia'nın;kaçırılma günleri,döndükten sonrası,aranma süreci kitapta dönüşümlü şekilde okuyucuya aktarılıyor.Kendisiyle hiçbir zaman fkirsel ve duygusal bağ kuramadığı babası,döndükten sonra kızındaki çözemediği değişimlerle başa çıkmaya çalışan annesi,arama sürecini yöneten dedektif Gabe,ve kendisini kaçıran Colin ile Mia'nın süreçte yaşadıkları.Konu ilgi çekici,kalem başarılı,son çarpıcı fakat kitapta eksik kalan birşeyler var.Bu da Mary KUBICA'nın ilk kitabı olmasının etkisi diye düşünüyorum.Final kesinlikle ters köşeli.Okunabilir.

Yaşar KEMAL'in 1960-1993 yılları arasında kaleme aldığı,18 yazı ve konuşmadan oluşuyor kitap.1960'larda,bundan neredeyse 60 yıl önceki yazılarında;bugünün Türkiyesi,bugünün dünyası;fakirlikler,açlıklar,ölümler,yobazlıklar,kültürel yozlaşmalar,ama yine de ümide dair ümitler;keskin bir öngörü çarpıyor göze.Okurken 60 yıl önceden kestirdiği ve işaret ettiği gidişat insanı şaşırtıyor.'Düşünce namusu''kavramı okuyucuya belirgin bir emanetle sunuluyor.Okunmalı...

Hem öz aileleri hem de koruyucu aileleri eş zamanlı olarak öldürülen Claire,Will ve Teddy'nin ortak noktası neydi?Bu soruyla başlayan ve devam eden kitap boyu,bütün kitaplarında olduğu gibi soruşturmanın tümüne okuyucusunu da dahil ediyor Tess GERRITSEN.Rızzoli ve Frost ile olay mahalini gezip,Dr.Isles ile ölümlerin sırrını araştırıyorsunuz.Sonuç:Yine insanın içindeki en karanlık sırlara yolculuk ve yolun sonunda iyilerin galip geleceğine yitirilmeyen ümit.Ve her zamanki Tess GERRITSEN tadı...

Cengiz AYTMATOV'un ''Toprak Ana'' kitabının son sayfasını kapar kapamaz;hemen,boğazımda biriken acının etkisi geçmeden yazmak istedim.Tolgonay ile Suvankul;aynı toprağın çocukları.Severler birbirlerini,yuva kurarlar;beraber yaşayıp beraber çalışırlar.3 oğulları olur Kasım,Maysalbek ve Caynak.Büyürler serpilirler,sonra kasım güzeller güzeli bir gelin getirir yuvaya;Aliman.İşte bundan sonra başlar o coğrafyanın ve yuvaların felaketleri.Kitap da aslan yürekli kadın Tolgonay'ın dilinden anlatır savaş dönemlerini ve derdini toprak anaya döküşünü.Cengiz AYTMATOV'un su gibi akan kalemi,kaleminin gücü insanı o coğrafyaya,aynı acıyla,kitabı bitirene kadar mıhlıyor sanki.Çok etkilendim.Tavsiye ederim.

Klasik Jodi PİCOULT kitaplarından farklı.Hukukçu yazarımızın neredeyse her kitabında yer alan mahkeme atmosferleri,vicdan muhasebeleri yok.Benim gibi Jodi Picoult ne yazsa okurum diyen okurlar için farklı bir deneyim.İlk defa Jodi PİCOULT okuyanların mutlaka "Cam Çocuk" ya da "Yapboz" ile başlamalarını öneririm.