Toplam yorum: 3.077.822
Bu ayki yorum: 4.700

E-Dergi

HarunSinanDemirdöven Tarafından Yapılan Yorumlar

Sir Arthur' un Sherlocks Holmes hikayeleri aslında insanı derin şaşkınlıkara sürüklediği gibi kişinin okuduktan sonra muhakeme yeteneğini ve şüpheciliğini de artıran bir yapıya sahip, öyküleri okumaya başladığınızda dikkatle her öykünün başında sonucu tahmin etmeye çalışın ve tahmininizi bir yere not edin, öykü bittiğinde göreceksiniz ki sizin tahmininiz sadece Holmes' in sonucunun sadece minik bir parçası, insanın heyecanla takip edebildiği bu hikayeler yıllardır hala ilk günkü gibi canlılığını ve sürükleyiciliğini muhafaza ediyor...
Kitap aslında sonuna kadar değerlendirildiğinde hak verilmeden geçilemeyecek bir eserdir, ancak sonucunda varılan yargı ve her zaman iyilerrin kazandığı bir dünya sunması ise ütopiktir. Kitapta anlatılan legalleşen terörizm aslında hepimizin gündelik hayatında yer almakta ve içsel bir hseaplaşma yapmamızı sağlamaktadır. ergenekon, Pkk, Hizbullah, Kontrogerilla hareketleri tıpkı bunların tipik örnekleri değilmidir, legalleştirilmeye çalışılan ve içselleştirilen birer terörizm hareketi, işte bu noktada kitap okuyucusuna bunları anlamaya yönelik bir ışık da tutabilecektir.
Sarızeybek' in kendi paronayaları ile yazdığı bir kitap gibi algılanma durumuyla karşılaşılması ve kitabın her köşesinde aslında Ergenekon meselesinin daha da sulandırılmış bir halde olmasını anlatan yorumlara kesinlikle katılıyorum. Çünkü bu paranoyaların hepsi aslında ileri de nasıl birer gerçek olduğunu göreceğimiz ve aslında Sarızeybek' i paranoyak olarak tanımlarken gerçekler karşısında dona kalacağımız hadiseler. Bizim paranoya olarak ya da ütopik hayaller olarak gördüğmüz ve okuduğumuz şeyler aslın da tamamıyle gerçeğin bir kısmının yansıması, bunun dışında Ergenekon meselesini yargı zaten o kadar sulandırmıştır ki Sarızeybek' e sadece bu sulandırılmışlığa ayna tutmak kalmıştır...Korkmadan bu kitabı bitirmek her babayiğidinde harcıo olmasa gerek....
Kesinlikle özellikle yakın tarihimizdeki gişzli yapılanmaların ülkenin siyasi ve sosyal dengelerini nasıl değiştirebildiğini, ülkede oluşturulmak istenen herhangi bir yapılanmanın kimlerin hayatının yok edilmesi ile başlangıç startı aldığını, ülkeyi kimlerin nasıl ve ne gerekçelerle yönettiklerini görmek mümkün olduğu gibi son zamanlarda Hüsnü Tuna ve pek çok yazarın aslında karanlıkta kalanları aydınlatırken unuttukları bir şey olduğunu da kitap bize göstermektedir. Kitabı okuduğumuzda binlerce foseptik çukurundan oluşan bir ülkede bu siyasal ve gizli foseptiklerin nasıl boşaltıldığını da görüyoruz, ancak bilinmelidir ki şu an bunların yerini adı muhafazakar olan fakat o dönemin yönlendirici yapılarında rol alanlarının başka söylemleri ile doldurduklarını görmemiz mümkündür...
Bundan 10-20 yıl sonra Hüsnü Tuna bu kez bu yapılanmaları dehşetle anlatacak ve bizlerde korku içerisinde bunların nasıl yaşanabildiğini göreceğiz...
Sir Arthur' un kendisi dahi benim için o kadar ilginç ki, yazdığı her eser ben de ayrı bir ilginçlik, gizemlilik ve heyecan duygusuna neden oluyor. Açıkçası Sherlock Holmes sanki yaşayan bir karakter gibi, olayların içerisinde en gizemli olanların dibine kadar inmesi bir yandan da insanı büyük bir hayal gücünün eteklerine bırakıyor...