Toplam yorum: 3.077.321
Bu ayki yorum: 4.200

E-Dergi

gozutok Tarafından Yapılan Yorumlar

03.01.2014

Reşat Nuri, eserlerinde insanları şaşırtmayı seviyor. Yer yer sürpriz sonlar hazırlayarak okuyucuyu ters köşe yapıyor. Aynı zamanda bu eserinden de anlaşılacağı gibi mizah unsurunu çok iyi kullanabiliyor. Bu özelliği de eserlerinin bir çırpıda okunabilmesini sağlıyor. Leyla ile Mecnun kitabında birbirinden güzel hikâyeler ve küçük birkaç piyes bulunmakta. Reşat Nuri, okuyucularının diline aşina olduğu ilk defa okuyacakları da hemen kendine bağlayacak bir eser.
03.01.2014

Saimbeyli yöresine ait olan ağıtların derlenmiş olduğu güzel bir kitap. Ağıtlar hem edebiyatımızın hem de toplumumuzun önemli eserleridir. Bu ağıtları derleyerek gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlayan yazara sonsuz teşekkürler...
07.09.2013

"Hiçbir şey gerçek değil, her şey mubah." sözü üzerine kurgulanmış bir oluşum. Hasan Sabbah asırlar evvel insanları yine bir aldatmacayla kendine bağlamış sonra onları canlı birer hançer gibi kullanmıştır. Düşünüyorum da kalp çok çabuk aldanan bir şey 3 İdiots filminde geçtiği gibi.

Harika bir eser bence okumayanlar varsa ve Haşhaşiler'in tarihi ile ilgileniyorsanız okuyun bu kitabı. Sizi de etkileyecektir mutlaka.
25.08.2013

Mükemmel bir aşk ve onu anlatan bir eser. Evet bir Züleyha olamayız belki, Yusuf hiç olamayız ama en azından aşka gereken değeri verip O'na layık olmaya çalışabiliriz.
Yazar aşırı sanatkarane cümleler kurmuş kitapta. Yer yer Yunus diliyle -çok uzun tutmuşsun be üstat ben olsam ete kemiğe büründüm/Yunus diye göründüm- diyesim geldi. Hatta yazarın Sinan Yağmur olduğunu bilmesem Nihat Hatipoğlu yazmış bu kitabı derdim herhalde. Cümleler o derece süslü, ağdalı...
Ayrıca ben Yusuf peygamber gömleğini babası Hz. Yakup'a gönderiyor diye biliyordum; yazarın anlattığına bakılırsa Hz. Yusuf babasıyla buluştuğu esnada gömleğini verip gözlerinin açılmasına vesile oluyor.
22.08.2013

Farklı tarzıyla dikkat çeken bir kitap. Başlangıcı aynı eski eserlerde olduğu gibi yapılmış. Bilirsiniz eskiden hikâye anlatılacağı vakit "raviyan-ı ahbar ve nakilan-ı asar şöyle rivayet eder kim" gibi bir tekerleme ile başlanırdı. Kitapta yer yer ünlü filozoflara göndermeler mevcut. Mesela Rendekar Descartes'in ta kendisi. Yazar yer yer esprili bir anlatımı seçmiş bu da kitabın sıkıcı bir hâl almasını önlemiş. Son bölümde kendisine yolladığı gönderme de ilginç ve güzel olmuş. Okuyucuyu sarıp sarmalayan ama asla sıkmayan bir eser diyebilirim rahatlıkla.