Toplam yorum: 3.072.147
Bu ayki yorum: 8.046

E-Dergi

anaksimandros Tarafından Yapılan Yorumlar

04.03.2021

Baştan sonra zekice kurgulanmış ve sonucunu tahmin edemediğiniz konular mevcut. Eğlenceli bir dedektiflik öyküsü.
04.03.2021

İlk kez Namık Kemal kitabı okuyorum. Anlatım tarzı bana biraz yorucu geldi. Cümleler devrik şekilde kurulmuş. Anlamak için bazen cümleleri tekrar okumam gerekti.

Aslında kader dediğimiz alın yazımız dışına çıkamayacağımız "en iyi şekilde nasıl anlatılır?" diye sorsalar Namık Kemal'in eseri "işte bu şekilde anlatılır!" diye cevaplıyor bence.

Birçok Türk edebi eserinde karşılaştığım üzere bunda da şöyle bir şey var; kitap konu örgüsü anlamında çok yavaş olarak başlıyor, konular detaylı olarak aktarılıyor. Sonuna doğru ise hızla ilerleyip bitiyor. Bu yazdığımı olumsuz anlamda değerlendirmemenizi rica ediyorum. Kitaptan alınan tatmin yeterli gelmiyor. O kadar güzel tasvirler ve konu o kadar güzel ilerliyor ki bir bu kadar daha olsa bu kadar daha okunur diyor insan.
20.02.2021

Evet...Basıldığı için kitap denilebilir...Kitap yerine koymayanlar da olabilir. Zaten yazarın da böyle bir gayesi yoktu. Çünkü okuyacağınız bu eser Türk kültüründe edebi tarzda ilk tiyatro oyunu...

Tek perdelik ve çok kısa. Türk-İslam kültürünün görücü usülü evlenme, mahalle baskısı vb konularını belki de ciltlerce anlatabilecekken 15-20 sayfada anlatabiliyor.
19.02.2021

Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç, Mürebbiye ve bunlardan sonra üçüncü Hüseyin Rahmi Gürpınar eserini daha bir dikişte okumanın keyfine vardım.

Efsuncu Baba, 70 küsür sayfalık küçük hacmine rağmen içinde çok büyük anlam çıkarılacak bir öykü sunuyor bizlere. Öykü konusu ne yazık ki dönemimizde de hala çok büyük sömürü aracı olmaya devam ediyor.

Günümüz Türkçesine çevrilmesi ve Gürpınar'ın karakterlerin konuşmalarını günlük konuşmadaki gibi aktarılması zaten traji-komik olan hikayeyi çok güzel beslemiş.

Okumanızı öneriyorum.
18.02.2021

Laf-ı güzaf yapmadan konuya girersek; Toltsoy bu eserinde aslında klasik tarihçileri de yererek kitabın ana konusunu oluşturan 1805-1812 yılları arasında yaşanan Fransa-Rusya savaşlarını tarihsel perspektiften uzaklaşmadan Rusya temelinde magazinsel diyebileceğim bir tarzda anlatıyor. Saray sosyetesinin yaşamları, kontlar, prensler, aşk, entrika ve tabi ki savaş sürecinde yaşananlar.

Hacimli bir kitap olmasına rağmen kısa bir süre içerisinde bitiriliyor. Kitabın içindeki "Birinci kitap" bölümü kitap boyunca adını sık sık duyacağımız aileler ve aileler içindeki kişilerin tanıtılması şeklinde ilerliyor. Onun için bahsettiğim bölümü dikkatlice okuyun. Bazı yorum yazan okurlar soyağacı çıkarın demişler ama kitap ilerledikçe o kadar iyi anlatılıyor ki beyninizde zaten o soy ağacı oluşuyor.