E-Dergi

kitap bir sabah uyandığında kendini böceğe dönüşmüş olarak bulan gregor samsa'nın öyküsünü anlatıyor.Gregor kapitalist sistemin parçasıyken herkes mutludur.Ama çalışıp üretemediği ve eve para getiremediği anda herkesin gözünde bir böcekten farksızdır...

Dünyanın bilinmeyen bir ülkesinin bilinmeyen bir şehrinde,kırmızı ışıkta bekleyen bir adamın aniden kör olmasıyla başlıyor hikaye.Daha sonra bu süt gibi beyaz bulaşıcı körlük hızla yayılmaya başlıyor...Yazarın tarzı oldukça ilgi çekici.Nokta ve virgülden baska hiçbir noktalama işareti kullanmamış.Bir de hiç isim kullanmaması ilginç geldi doğrusu...
"Görmek görmek,belli belirsiz birer gölge halinde bile olsa görebilmek,bir aynanın önünde durmak ve koyu zor görülen bir lekeye bakıp,bu benim yüzüm diyebilmek,öteki ışıklı şeyler bana ait degil".

Bizim gözümüzde son derece masum, hiçbir kötülük beklenmeyen, melek diye tabir ettiğimiz çocukların bile, sürekli iyiliği öğütleyen tolumsal kurallarimizdan uzaklaşıp medeniyetten bihaber bir adaya düştüğünde nasıl vahşileşebileceğinin kitabı bu. Mukemmel bir anlatim kesinlikte tavsiye ederim

Hayvan Çiftliği kitabında domuzlar çiftlikteki hayvanları ayaklandirarak çiftliğin yönetimini ele geçiriyorlar. Özgürlüğü sağlamayı vadederken öncekinden daha baskıcı ve acımasız bir diktatörlük kuruyorlar. Kitaptaki önder domuz Stalin'i simgeliyormus, diğer hayvanlar da diktatörlük ortamında yaşayan kişileri... Çok güzel anlatılmış siyasetin kirli oyunları...

Cengiz Aytmatov okuyan bilir. Kırgızistan bozkırlarında yaşattığı karakterlerini ve bozkırda yaşanan olayları mükemmel bir dil ve etkileyici, insanın içine işleyen betimlemeleri ile anlatır. cemile de aynen böyle yazılmış, fransız bir şair tarafından "dünyanın en güzel aşk hikayesi" şeklinde ifade edilmiş, kurak bozkırda yeşeren bir aşkın hikayesi...