E-Dergi

Kitap yitik Amerikan gençliğinin bir fotoğrafı niteliğinde.Eşcinsel Paul,sürekli sevgili değiştiren Lauren ve ayık dolaştığı görülmeyen Sean kitabın merkezindeki karakterler olup her birinin gözünden yaşantıları günlük şeklinde anlatılmakta ve bize de kendi ağızlarından aktarılan bu yaşantıyı iyisiyle kötüsüyle görme imkanı sağlamakta.Üslubu açısından gençliğin ortak dilini yakalamış olan kitap, gençlerin kendi aralarında bahsettiği konularla da 80 gençliğinin bir aynası olma niteliğini taşıyor.Hayatlarının merkezinde uyuşturucu,alkol ve cinsellik olan bu gençlik çelişkileri,tutkuları,duyguları ile bu kitapta hayat buluyor.

Yazarın tek bir kitabı olduğu için nasıl üzüldüğümü anlatamam.Konu öyle güzel işlenmiş ki bir solukta okuyup bitiryorsunuz.Kitabın konusuna gelince annesinin kaza yapması üzerine borçlanmaları ve bu borcu ödemek için İgnatius'un çalışmak zorunda kalması.Tabi kitabı okumayanlar bunda ne ilginçlik var diyebilirler.Ama Ignatius'un karakteri olayları inanılmaz bir şekilde ilginç kılıyor.Ignatius tüm zamanların belki de en anti kahramanı.Tüm bu sistemin -teknolojinin,çalışmanın,yeni çağın getirdiği herşeyin- karşısında.En korktuğu şey ses geçirmez duvarları olan klimalı bir odada kalmak.Her gün tv de izlediğimiz kendisinin sapkınlık dediği her şeye karşı.Orta Çağ'a dönmek isteyen şimdiki çağı ahlıksız bulan insanları geometri ve incelikten yoksun bulan biri o.Gerçekten bu kadar ilginç bir karakterle karşılaşacağımı tahmin etmezdim.Kitap boyunca Ignatius'un iş alanındaki uyum problemlerini okurken gülecek diğer bir yandan da düşünmekten kendinizi alamayacaksınız.Mutlaka okunmalı.

Dostoyevski'nin ustalık eseri diyebileceğimiz bir kitap.Görünürdeki hikaye yoksul bir gencin borçlu olduğu bir kadını öldürmesi.Kitabın derinine indiğinizde ise felsefik bir tartışmayla yüzyüze kalıyorsunuz.Kitapta özellikle üzerinde durulan konu: Halk tarafından benimsenmiş kahramanların işlediği cinayet olmuyor hatta mükafatlandırılıyorlar ama sıradan bir insanın suç işlemesi asla kabul görmüyor.Dostoyevski kitap içinde sık sık sıradan olanın ve sıradan olmayanın tanımlarını yaparak bizi de olay üzerinde detaylıca düşünmeye sevk ediyor.Yazar suçu irdeliyor ve suçun kişisel bir ahlak probleminden çok toplumun belli değer yargılarının çiğnenmesi şeklinde ortaya çıktığını savunuyor.Aynı zamanda Raskolnikov'un yaptığı yardımları da kitabın merkezine taşıyarak salt iyi ya da salt kötü insanların olamayacağını vurgulamaya çalışıyor.Gerçekten derin felsefesini çözmek için birden fazla okunması gereken bir kitap.

Kitap, yazarın duygusal çıkarımlar yapmaktan çok karşılıklı konuşma şeklinde okuyucuyla buluştuğu bir kitap olma özelliğini taşıyor.Maalesef Suç ve Ceza 'daki o felsefik çıkarımları bu kitapta yeterince göremiyorsunuz.Yine de kargo ödeyen kitaplarla aldığım bu set içinde bulunan Ev Sahibesi'ne göre çok daha iyi bir kitap.Bu kitabında da içine kapanık hayalperest bir kahramanı var.Bu kahraman yine tesadüf eseri aşkı tadıyor.Beyaz Geceler, bu aşkın paylaşımı ve dışavurumu şeklinde bizi romantik bir kitapla baş başa bırakıyor.

Konuyu anlamak açısından iyi bir başlangıç kitabı olmasına karşın antipsikiyatri öncülerinin düşüncelerine yeterince yer verilmemiş olması kitaba eksi puan kazandırıyor.Sanki kitap, şöyle bir tanım verilip bitirilmek istenmiş.Eleştiriler ve sentezler de yazarlar tarafından aşırı şekilde kısa tutulmuş.Bu durum okuyucunun kitabın derinine inmesine engel oluyor.Ayrıca bazı psikilojik ve felsefik tanımların da dipnot olarak düşülmesi gerekirdi.Yine de okumaya değer bir kitap.