Toplam yorum: 3.076.922
Bu ayki yorum: 3.800

E-Dergi

Dikkat !!! Tarafından Yapılan Yorumlar

02.09.2006

Sıradışı bir eser...
Orhan Pamuk'un sıra dışı eserlerinden biri yeni hayat. Pek çok insanı çeken bir başlangıç cümlesi var: "Bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti". Ama onun ötesinde, yazarın yaratıcılık ve kurgulama yeteneğini sergilediği müthiş bir kitap. Tek kelimeyle sıra dışı bir eser. Orhan Pamuk'un diğer tüm eserlerinde olduğu gibi karmaşık ve girift ifadeler var. Anlaşılmayı zorlaştıran ifadeler bunlar. 'Acaba yazar ne anlatmak istiyor' diye düşündüğüm bölümler oldu. Ama bunun yanı sıra 'işte tam da benim düşündüğüm gibi' dediğim bölümler de.
Yazarın hiç unutamadığım ve benim de hislerime tercüman olan, çok sevdiğim bir sözü var: "mutlu olmam için, her gün bir kaç saat edebiyatla uğraşmam gerekiyor. "
İlhamının bol, kaleminin daim, yolunun açık olması dileğiyle...
02.09.2006

Okunmali
Orhan pamuk'un okunması gereken kitaplardan özellikle kurgu ve anlatım tarzı olarak oldukça başarılı bir yapıt yazar geçmişin gölgesinde bir aileyi gelecek nesilden fertlerinin yaşadıklarıyla beraber yoğurarak bir haftalık bir zamanın içinde 100 yıllık bir süreyi başarıyla anlatmış her kahraman olayı kendi ağzından anlatıyor ve her kahraman da yazarın üslubu değişiyor farklı bir roman okumak istiyorsanız deneyin pişman olmayacağınıza eminim
02.09.2006

Yazar olmak!
Orhan Pamuk, reklam sektöründe kitabının reklamını yapan ilk yazar olması gereğiyle, kurduğu uzun cümlelerle " ağır" kitap okumayanları zorlayan, yaptığı röportajlarda kimi zaman insanı ikircikli bırakan duruşuyla kafa karıştıran ve kim ne derse desin günümüzün sayılı aydın yazarlarından biridir. Pamuk'un bir yazar olarak yaşadıklarını, çelişkilerini ve korkuları anlatması bakımından yazara bir adım daha yaklaşıp tanımak isteyenler için iyi bir fırsat bu kitap; ki içinde küçük bir hikaye bulunmakla birlikte genel olarak çeşitli gazete ve dergilerde yazdığı yazı ve röportajları bulunmaktadır. İkinci hamur baskısını da edinebilirsiniz. Pamuk'u çok içten ve samimi bulduğum bu kitabında aslında bir romanın oluşum sancılarına tanık olmakla birlikte yazarlık "sırlarına"da ulaşıyorsunuz. Sahip olduğu başarıyı sonuna kadar hak ediyor. Hayatımızda bir kere köstek değil destek olalım aydınlarımıza...
02.09.2006

Aydın (!) Pamuk.....
Ben bu "büyük" (! ) yazarımızın bu romanını okumayı denemiştim. Başladığım şeyi bitirme konusundaki tüm inatçılığıma karşın, bitirememiştim.
Ama "Kara Kitap" basında öylesine övüldü ki, ikinci bir deneye girişmekten kendimi alamadım. Ve o çabamda da, daha yarıya gelmeden havlu atmak durumunda kaldım.
Derken bir arkadaşımdan uyarı aldım. Kitapta gizlenmiş bir bölüme dikkatini çekinceye kadar... "çocukluğunda kız kardeşi ile tarlada karga kovalayan sapık bir padişah" gibi bir anlatım vardı bu bölümde!
Meğer benim artık okumayı denemediğim kitaplarında daha neler varmış!
İşte birkaç örnek:
"sonra kasaba alanına dolanır. Atatürk heykellerine sıçan güvercinleri ayıplar... "
"Atatürk kendini içkiye vermiş meyhane kalabalığına, cumhuriyeti emanet etmiş olmanın güveniyle gülümsüyordu... "
"Atatürk'ün leblebi zevkinin ülkemiz için ne büyük felaket olduğunu... "
"sonra bir cumhuriyet, Atatürk, damga pulu havasına girdiğimizi hatırlıyoruz... "
Bunlar kitaptan çıkarılsa hiçbir şey değişmez. Yalnız yazarın kimi ruhsal gereksinimleri tahmin edilmemiş olur! .
Türkiye'de Orhan Pamuk'u sevmek de serbesttir, Atatürk'ü eleştirmek de!
Orhan Pamuk'u sevmek, romanlarından keyif almak serbesttir... Ama güç okunduğunu ve Atatürk'ü sinsice aşağıladığını sergilemek de serbesttir.
Atatürk'ü eleştirmek başkadır, "çocukluğunda kız kardeşi ile tarlada karga kovalayan sapık bir padişah"tan söz etmek başkadır...
Tam hatırlamıyorum tarihini ama, sayın Abbas Güçlü'nün tv porgramına katılmıştı pek aydın(! ) romancımız Pamuk. Ve diyordu ki, "benim kitaplarıma eleştiride bulunanlar, benim kitaplarımı okumayanlar magazin kültürünün insanlarıdır" türünde bir cümle sarf etmişti. Hadi diyelim ki ben magazin kültürünün bir parçasıyım ve hiçbir şeyden anlamayan cahilin birisiyim. Peki ya rahmetli Ahmet Taner Kışlalı ve diğer Atatürkçü aydınlarımız da mı magazin kültürüyle yoğrulmuşlar. Aralarında proflardan tutun da edebiyat alanında üst düzeylere gelen aydınlarımız da mı magazin kültürüne sahip! ... Ve diyor ki pek sayın Pamuk, yine aynı programda - bir soru üzerine - "evet romanlarımda ben kendimi de katıyorum, ama yeri gelince kendimi çekiyorum" diyor. Bu gayet normal. Peki bu kendini dışarı çekmediği dönemlere "Atatürk heykeline sıçan güvercinler" de var mıdır sormak lazım...
Artık, ne Atatürk'ü aşağılamak için "heykellerine sıçan güvercinler"in arkasına sığınan bir romancıya... Ne de o'nu savunurken "ilkel"leşen bir yazara ve şaire saygı duyabiliyorum.
Bu yazımın yayınlanmayacağını adım gibi biliyorum ama yine de yazıyorum. Umarım Türkiye'de de bir şeyler değişmiştir de iyi veya kötü eleştirilerin hepsine bir fırsat sunuluyordur.
02.09.2006

100 yıllık yanlızlıktanmı etkilenilmiş
Kitap fena değil çünkü Orhan Pamuk’un gençken olgunlaşmamış yaşta yazdığı iyi niyetli bir kitap bir devire ışık tutuyor, bir dizi senaryosu olabilir ama eleştirmen Fethi Naci’nin dediği gibi en iyi 20 Türk romanı arasına giremez. Dili bence bu kitapta Orhan Pamuk’un çok etkisiz ne bileyim bir Ahmet Hamdi Tanpınar’ın dili, yazıya hakimiyeti yok a. H. T saatleri ayarlama enstitüsünde bir zamandan bir zamana geçişi, Avrupa ve Osmanlı medeniyeti ile ilgili yaşamı çok daha etkili bir dille anlatmıştı. 27 yaşında yazılan bir kitapta ancak bu kadar oluyor bir yazarın olgunlaşması için en büyük ilaç zaman.