Toplam yorum: 3.075.624
Bu ayki yorum: 2.500

E-Dergi

hislipalyaco Tarafından Yapılan Yorumlar

14.01.2008

Kitabın konusu kısaca şöyle: İki üniversite öğrencisi Selen ve Cavidan...Bir gün sınıflarına yeni bir öğrenci gelir; baştan ayağa simsiyah giyinen, sarı gözlü enteresan bir yabancı. Yeni öğrencinin, enteresan yabancının dahil olduğu üç günlük bir macera. Selen bu üç gün içinde kendini, ailesini, sırlarını keşfedecek ve sonsuz bir yolculuğa çıkacaktır Kaptanın Teknesi'nde...
Aklından geçeni okuyan, her dileğini gerçekleştiren olağanüstü güçlere sahip sarı gözlü yabancının çekiminden kurtulduğunda gerçekliğin soğuk yüzüyle tanışır Selen ve artık enteresan yabancının kim olduğunu, niçin hayatına girdiğini ve neden üç günün sonunda kendisi hariç kimsenin onu, adıyla Murat'ı ( üç gün içnde gerçekleşen bütün olaylar yıllar öncesinde annesinin başından da geçmiş. Bunu 3. günde öğreniyor.) hatırlamadığını anlamasına rağmen kaderine karşı gelemiyor ve babasıyla birlikte üçüncü günün sonunda o uçağa biniyor, bilerek ve gönülsüzce,geride tek tanık olarak arkadaşı Cavidan'ı bırakarak...
Ve sonrası... Fazla açıklamak istemiyorum, okumamış olanlara haksızlık olmasın.
Elinize geçerse düşünmeden okuyun, enteresan bir kitap. Günümüz Türk yazarlarının başarısına güzel bir örnek.
04.01.2008

Ünlü Fransız düşünür, yazar Roger Garaudy ile tanıştığım kitap, İnsanlığın Medeniyet Destanı.
Dünya medeniyetlerini sanatsal(kendine özgü) bir dil kullanarak anlatmış.Kitap, Medeniyetler konusunda hiç bilgisi olmayanlar için değil ama bu konuda biraz bilgi sahibi olanların bilgilerini özetleyebilecek nitelikte.
Özellikle Amerika yerlilerinin soykırımı, Afrika yerlilerine yapılan soykırım; Rönesansın doğuşu konularında yazdıkları ilginç.
Yazar, koyu bir komünistmiş evvelinde, sonrasındaysa Müslüman olmuş. Kitabında da İbn-i Arabî'nin sözlerine bol bol yer vermiş.
Ezcümle, okumakta fayda var...
04.01.2008

Hızır(a.s)'ın kim olduğundan, peygamber mi yoksa veli mi olduğuna, ne zaman doğduğuna, ab-ı hayatın gerçek mi yoksa hayal mi olduğuna, Kur'an'da bahsi geçen Hz.Musa ve Hızır kıssasına kadar pek çok soruya cevap olabilecek bilgiler içeren, Hızır(a.s) hakkında detaylıca hazırlanmış bir kaynak kitap.
Kitapta özellikle Hz.Musa ve Hızır kıssası çok güzel anlatılmış.
Kitaptan edindiğim bilgiler ışığında; Hz. Hızır Kur'an'da "salih bir kul" olarak geçmekte, Hızır ise lakabı. Kendisine niçin "Hızır" denildiğine gelince, Peygamber Efendimizin bir hadisinde şöyle buyrulmakta:"Hızır'a bu adın verilmesinin sebebi şudur: Çünkü o otsuz kuru bir yerin (beyaz bir yerin) üzerine oturdu da ansızın o otsuz yer yeşillenerek peşi sıra dalgalandı". "Hızır" kelimesinin lugat manası "yeşillik"tir.
Görüşlerin çoğuna yani cumhura göre bir peygamberdir. Hz.İbrahim'e ilk inananlardan, Hz. Musa ile Kur'an'da kıssası geçen, Hz.İlyas ile misal aleminde (yani yer ile gök arasında) yaşayan, darda kalanlara yardım eden, ledün ilmine (Allah'ın sırlarına ait manevi bilgi) sahip Kur'anî ifadeyle salih bir kuldur.
Yine Hz.Hızır'a ait bir özellik: Şehadet parmağı ile orta parmağının birleşik olması Hızır(a.s)'ın en farklı alameti.
Kısacası; bilgilendirici ve faydalı bir kitap, okumak isteyenlere...
03.01.2008

Yazarın Belçikalı usta dedektifi Hercule Poirot yine iş başında. Bu sefer kendisine gelen ABC imzalı mektupları ve mektuplarda haberi verilen alfabe sırasına göre işlenmiş üç cinayeti aydınlatıyor, arkadaşı Mr. Hastings'le birlikte.
Birbiriyle ilgisi olmayan, sadece alfabe sırasına göre öldürülmüş üç kişi: Tütün satıcısı yaşlı bir kadın, garson bir genç kız, karısı ölüm döşeğinde zengin bir adam... Tren tarifeleri, naylon çoraplar, ABC imzalı mektuplar...
Cinayetler bir seri katilin elinden çıkmış, bütün şüpheler Alexandre Bonaparte Cust adında yalnız yaşayan, sara hastası, silik bir karakterin üzerinde toplanıyor, bütün deliller onu gösteriyor ama H. Poirot olayı çözdüğündeyse A.B. Cust'ın çok acımasız bir komploya kurban gittiği ortaya çıkıyor. Asıl katil kim mi? Bunu da kitabı henüz okumamış olanlara bırakıyorum.
02.01.2008

İranlı yazar Câhiz'in "felsefi mizah" türünde yazmış olduğu dünya edebiyatında cimrilik konusu üzerine yazılmış eleştirel mizahi ilk ve tek kitap olan
Cimriler Kitabı,yazarın çok çeşitli konularda yazdığı eserlerinden yalnızca biri. Bu kitap dışında kitaplarını okumadım ama isimlerini okuyunca onların da ilginç kitaplar olduğunu düşünüyorum. En meşhur kitabı Kitab-ül Hayevan dışında, Sır Saklama Kitabı,Şarkıcılık Kitabı, Cariyelere Dair Kitap gibi muhtelif konularda kitapları mevcut.

Cahiz, Cimriler Kitabı'nda cimrilik ve tutumluluk arasındaki ince çizgiyi, kendi halkından örnek gösterdiği hikayeleriyle anlatmış. Örnek verdiği ve kitabına konu ettiği cimriler ise zengin cimriler.
Kitapta, zengin cimrilerin yemek sofralarından, sofradaki yemeğin nasıl tüketilmesi gerektiğine ,suyun, etin, ekmeğin ve dahi hurma çekirdeğinin israf edilmeden nasıl yeneceğine; cimri ev sahiplerinin kiracıların kiralarını artırmak için buldukları komik bahanelere; eskiyen elbiselerin yama üzerine yama yapılarak nasıl daha uzun süre giyilebileceğine; zengin ve cimri ev sahiplerinin misafir ağırlamamak için buldukları yöntemlere yer verilmiş. Kısaca cimri insanın, cimrilikte sınır tanımadığı hayatın her alanından örneklerin anlatıldığı enteresan, şaşırtıcı bir kitap.

Cimrilikte aşmış insanların hicvedildiği kitabı, cimrilerin mantığını hala çözememiş olan ben,kitabı,zamanı olan ve konusunda ilk ve tek kitap okuma isteği olanlara tavsiye edebilirim ama okunmasa da olur, kanaatim budur.

Yazarla ilgili küçük bir not daha: Hayatı kitaplarla iç içe geçen bir yazarın ölümü de kendi kütüphanesinde rafın devrilmesi sonucu kitapların altında kalmasıyla olmuş, ilginç değil mi?