E-Dergi

seli seli günseli... canım selim... selimlik... bat dünya bat.

içimde bir şeylerin titrediğini hisdiyorum. bir adam, üstelik bir mühendis, altı üstü bir inşaat mühendisi, ne anlar edebiyattan?

böylesi yoğun ve kalbimi titreten, hüzün yüklü bir heyecanı bir mühendis mi kattı benim hayatıma?

kendimden bir şeyler bulmadım ama başka hangi roman bu duyguyu verebilirdi ?

okuyunca bi parça bunalıma giriyorsunuz, hala onun hüznünü taşıyorum kalbimde. ama, ama değer. selim ışık, turgutcuğum. günseli. ve olric. sizi sevdim ben. bir yerlerde bir selim ışık kalıntısı görebileceğime inanıyorum yine de.

bir edebiyat şaheseri bu. bir klasik. mutsuz olduğunuz bir dönemde okumanızı tavsiye etmem. mutluyken de o heyecanı yakalayamazsınız. zaten selim ışık da yaşamakla yaşamamak arasında karar verememişti. bunu tartışırken ömrü bitti.

bu kitap bana daha önce bilmediğim bir duyguyu verdi. ismi olmayan, garip bir duygu bu hissettiğim.

evet yeni bir şey armağan etti.

sevgili oğuz atay, asıl sana teşekkür ederim.

kitap 15 yaş ve üstü herkesin okuyabileceği bir kolaylığa sahip. akıcı dili, yalın üslubuyla dikkat çekiyor. hz. muhammed'i diğer klasik siyer kitaplarından daha farklı bir şekilde anlatıyor, o özgürlük peygamberiydi. detaylı değil. islam'ı yeni tanıyan insanlara önerilebilir. detaylı bir siyer okuması için bunun ardından izzet derveze'nin siyerini öneririm.

kemalistler bu kitaba reddiye yazmalı. Kitap, bir lise öğrencisinin dahi anlayabileceği ve akıcı bir dille kaleme alınmış. Cumhuriyetin Tarihi (A. Cemil Ertunç, Pınar Yay.) ve Paradigmanın İflası (Fikret Başkaya) da bu kitabın ardından okunmalı bence. Resmi tarihin temel direklerini hedef alan 51 sorudan oluşuyor bu kitap. Sorulardan önce, soruya dayanak oluşturan resmi tarih cümlelerine yer veriyor. Sonra da soruyor: "Öyle mi hakikaten? Hadi bakalım... " Sonra böyle oluyorsunuz: Haa... Bu da yanlışmış!

Tabi tüm cevapları bir araya getirdiğimizde bir reddiye oluşturduğunu yine de söylemeyeyiz. Bazı konularda resmi tarihi yalanladığı gibi bazen eksikliklerini gösteriyor, bazen abartılarını. Önemli karşılaştırmalar yapıyor. Konuyu kavramak için dünya üzerindeki örneklerini anlatıyor. Sevan Nişanyan iyi ki yazmış bu kitabı.

Her kitap herkese önerilmez ama bu kitabı herkesin okumasını öneririm.

devlet çıkarının her şeyin üzerinde tutulması bugün yaygın bir önkabul olmakla birlikte önceleri pek de bilinmiyormuş. bu düşüncenin ortaya çıkışını machiavelli'de görüyoruz. kaygılarını ve bunlara getirdiği çözüm önerilerini güçlü analizlerle birleştirip sade, yalın ve akıcı bir üslupla kaleme alan yazar siyaset ve sosyoloji alanlarına önemli bir iz bırakmış oluyor. bir parça kapitalizmin ama büyük ölçüde feodalizmin kaynağı sayılabilecek prens, machiavelli'nin adeta kulluk edercesine ithafta bulunduğu dönemin hükümdarı için yazılmış. büyük olasılıkla hükümdarın dikkatini celbetmemiş bu eseri okuyunca liderliğin kimyasını keşfe çıkıyor hakimiyet ve otoritenin korunmasının imkanını anlıyorsunuz. Machiavelli'nin düşüncelerini zaman zaman ahlaki bulmadım ama bunu dönemle ilişkilendirmekte fayda var. yine de zamanını aşan bir cumhuriyetçi karaktere bürünmeye çalışmış. belki kitabın tümünü sırf prens'e yaranmak için yazmıştı, belki gerçek düşünceleri bunlar değildi, bilemeyiz ama kitabın son derece önemli sosyolojik tahliller ve siyasi tavsiyeler içerdiği aşikar. liderliğe soyunmuş kişilerin kesinlikle okuması gerekir kanaatindeyim. okumak gerekir ama uygulamanın gerekmediğini düşünüyorum, tıpkı machiavelli'nin anlattığı gibi: "akıllı bir prens söz verir ama eğer bu hakimiyetine zarar verecekse sözünden dönmekten çekinmez"

kitapta adil hükümdara yönelik bir teşvikin pek yer bulmaması, asıl olanın devleti elde tutmak olarak anlatılması, devlet çıkarları için gerekirse her türlü kötülüğün yapılabileceğinin anlatılması insani değerler açısından rahatsız edici olmakla beraber iktidar kaygısını anlamak için önem taşıyor.

kitap ilginç basım ebatı (kare şeklinde, bu yüzden açıldığında oldukça geniş bir dikdörtgen oluşturuyor otobüste trende yanınızda biri varsa okumak zorlaşıyor ve kitaplığınızda biraz çıkıntılı duruyor) özgün sayfa dizaynı, notlandırmaları, dizgisi ve tasarımıyla birlikte bence harika. dili oldukça sade, yalın. kapsamlı ve yeterince detaylı. eğer detaylandırmaktan çekinmişlerse sayfa aralarına notlar eklemişler ve yine sayfa aralarına konuyla ilgili ekstra metinler yerleştirmişler. bu, okumada kolaylık sağladığı gibi, ilgilenmeyenlerin detaylarda boğulmasını da alıkoyuyor.

büyük ölçüde andrew heywood'dan yararlanılmış. intihal diyenler bence haksızlık ediyor zira önsözde alıntı yapılan yerler açıkça belirtilmiş. bunda bir sakınca olduğunu düşünmüyorum, yapabilen heywood'un politics'ini orijinalinden(ingilizce) okumalı bence ama sakın türkçe çevirisini okumayın zira çok kötü bir çeviri yapılmış.

kitapla ilgili bir not daha; konuyla ilgili her bölüm sonuna tavsiye eserler listesi konmuş. siyaset için güçlü kuramsal bir başlangıç yapmak isteyenler için kesinlikle önerilir. siyaset öğrencileri de konunun işleniş biçiminden ve kaynakçasından büyük ölçüde yararlanacaklardır diye düşünüyorum.