Toplam yorum: 3.077.626
Bu ayki yorum: 4.504

E-Dergi

Yasin özcan Tarafından Yapılan Yorumlar

31.12.2010

Falih Rıfkı Atay’ın okumuş olduğum ilk kitabı.Yazarın bir çok kitabı bulunmasına rağmen bu kitabı ve “Zeytin dağı” adlı kitabı oldukça meşhur olmuştur.Zeytin dağı adlı kitabını gençlik yıllarında ve Filistin bölgesinde askerlik vazifesini yaparken yazmış olduğunu;bu kitabından öğreniyoruz.
Bu kitabın yazılış amacını kitabın başında ki;”Atatürk’ün doğumundan ölümüne kadar” ibaresine bakarak kısaca bir “Atatürk belgeseli” olarak da tanımlayabiliriz.Yazar Mustafa Kemal paşanın oldukça yakınlarından olduğu için kendi hatıralarına da ciddi bir yer ayırmıştır.
Bu kitabın bir devrimci hatta devrimcilik hastalığına yakalanmış bir yazar tarafından kaleme alınmış olduğu için oldukça ihtiyatlı okumak lazımdır.Yazar konuları aktarırken objektif değil de kendi dünya görüşüne uygun olarak aktarmaktadır.Bu uğurda bazen derin hatalara da düştüğünü görmekteyiz.En basit bir örnek olarak Mustafa Kemal paşanın Samsun’a çıkma arefesinde sanki normal bir şehirlerarası yolculuk yapıyormuş havası vermesidir.Oysa konu oldukça farklıdır.Mesela Mustafa Kemal paşa Samsun’a çıkarken İngiliz vizesi ile ve İngiliz makamlarının kontrolü altında çıkmış olduğunu bildiği halde gizlemektedir.Bu konu ile alakalı vesikaları Murat Bardakçı kendi tv programında paylaşmıştır.Hatta vizenin altında ki john bennet imzasını bile biliyoruz.
Yazarın manda konusunda da yine haksız yere birilerini yüceltme adına gerçekleri gizlemesi çok manidardır.Mustafa Armağan manda konusun da ki belgeleri neşretmekle bu konuyu vuzuha kavuşturmuştur.Konu ile ilgilenenler Mustafa Armağan’ın ilgili kitabına göz atsınlar.
Yazar Sultan Abdülhamit’e “kızıl müstebit” diyecek kadar da kendi toplumuna ve değerlerine yabancılaşmış ve düşman bir kimsedir.
Yazar kraldan fazla kralcı bir tarzı benimsemiştir.Kendi dünya görüşünü zorla ve zorbalıkla millete kabul ettirmeye çalışan bir müstebittir.Cumhuriyetin bidayetinde fikri anlamda çok etkili olduğu için bu tip insanlardan milletimiz çok çekmiştir.
Bu milletin milli ve manevi değerlerine bu kadar düşman bir zihniyetin nasıl yetiştiği de ayrı bir merak konusudur.Falih Rıfkı Atay gibi bir insanı okurken insanın yeri geliyor kanı donuyor.Fakat yinede bu tip kitapları okumamız gerekli.Yoksa onun fikirlerini öğrenemeyiz.
Kitapta Mustafa Kemal paşanın Selanik teki bir tekkeye gidip oradaki zikir halkasına katılıp huuu huuu çekmesi gibi çok enteresan tespitlerde mevcuttur.
06.12.2010

Kitap kısa bir Yemen tarihi ile başlamaktadır.Daha sonra Yemen de ki;isyanların sebeplerini inceleyen ve arşiv belgelerine dayanarak konuyu etraflıca olmasa da anlatmaktadır.Elbette ki;bu çapta bir eser böyle bir konu için oldukça yetersizdir.Fakat bu kitap konuya bir giriş olması açısından okunabilir ve sağlam bir çalışmadır.
Toplumumuzda Yemen isyanları dendiği vakit “Arapların ihaneti” n den dem vurulur hep.Fakat bu tip çalışmaları okudukça insanın bu tip isyanlara bakış açısı değişiyor.Bence değişmeli zaten çok okuyup çok sorgulamalıyız.Resmi tarih veya kulaktan dolma tarih anlatımıyla bir yere varamayacağımız kesin.
22.11.2010

Şah İsmail’in hayatını oldukça kısa bir şekilde ele alıyor.Daha sonra Şah İsmail’in inancını detaylı diyebileceğimiz bir şekilde ortaya koyuyor.Kitap kısa olmasına rağmen oldukça bilgi yüklü diyebilirim.Fakat Şah İsmail’in hayatını daha detaylı bir şekilde verse idi daha iyi olacaktı.
Türkiye de ki Alevilik anlayışının daha iyi anlaşılması için okunması gereken bir çalışma.Ayrıca Şah İsmail’in Anadolu da ki Türkmenler üzerindeki etkisini ve Anadolu da yaptığı propagandaları daha iyi anlamamızı sağlayacak güzel bir eser.
19.11.2010

Aslında hiç roman okumam,alışkın değilim ve kurgu bana biraz tuhaf geliyor doğrusu.Fakat bu kitabın oldukça fazla reklamı yapıldı diyebilirim.Yazarın birçok tv programına katılarak hem kitabını tanıttığına hem de bu konu ile alakalı görüşlerine şahit olduk.İskender Pala’nın okumuş olduğum ilk kitabı ve romanlarla da fazla alakadar olmama rağmen,bende iyi bir etki yaptığını söyleyebilirim.Fakat tarihle ilgilenen bir insan olarak da kitabın tarihe fazla bir ters düştüğünü de söylemek mümkün değil.Kamber gibi tiplemeleri hariç tutarsak eğer.
Eleştiri yapmam gerekirse;yazar aşk ve sevgi gibi konuları çok fazla işlemiştir.Bazen bu bıkkınlık verecek kadar da uzatılmaktadır.Sanki yazar,aşkı veya sevgiyi tarif etme derdine düşmüştür amma ben şunu çok iyi biliyorum ki;aşk anlatılamaz sadece yaşanır.O kalpte bir duygudur.Bunun eğitiminin olacağını ise mümkün görmeyi bırakın oldukça komik bulurum.
16.11.2010

İlber Ortaylı hocamızın gayet kısa yazılarından oluşan bir derleme.Sanki masa başında otururken,canı sıkılmışta bişeyler karalamış gibi bir üslubu var.Yakın tarihten çok günümüz konularına daha çok önem veren bir seri yazı.Fakat hocanın hükümete karşı olan muhalefetini de alttan alta da olsa zımnen hissedebiliyorsunuz.Bence hocanın okunacak bir çok kıymetli eseri varken bu kitaba para ve zaman vermek beyhude olacaktır.