Toplam yorum: 3.077.621
Bu ayki yorum: 4.500

E-Dergi

Yasin özcan Tarafından Yapılan Yorumlar

23.08.2010

Hatıratlar şüphesiz ki;birinci elden kaynaklardır.Hatırat sahipleri olaylara ve diyaloglara birebir şahit olduklarından elbette muteber sayılmalıdırlar.Lakin şunu da göz ardı etmemek lazımdır ki;hatırat sahipleri her zaman kendilerini ön plana çıkarırlar.Öyle zannediyorum ki;bu psikolojik bir durumdur.Tabii burada kendini tarih önünde temize çıkarmak gibi bir gayede söz konusudur.

İşte bu kitapta bir hatırattır.Ayşe Osmanoğlu’nun hatıratı.Ayşe sultan,II. Abdülhamid’in kızıdır,Sarayda doğmuş,büyümüş ve saray terbiyesi ile yetişmiştir.Biz bunu kullandığı dilden bile pekala anlayabiliyoruz.O,konulara birebir vakıftır ve anlattığı meseleler de bizim için oldukça ehemniyetlidir.

Bu kitaptan öğrenilecek bir çok şey vardır.Yakın tarihimizi daha iyi anlayabilmek için başvurulacak yardımcı bir kaynaktır.
Kitap,aslında Ayşe sultanın bir hatıratı mesabesindedir.Fakat Ayşe sultan,II Abdülhamid gibi bir sultanın kızı olduğu içinde yazdıkları bir değer taşımaktadır.Kitapta saray hayatına mahsus bir çok konuyu birinci ağızdan öğrenmeniz mümkündür.Ayrıca siyasi bazı konulara da vakıf olabilirsiniz.

Bu kitabı okurken insan gerçekten çok etkileniyor.Etkilenmemesi de zaten mümkün değil.Yeri geliyor gözlerinizden yaşlar boşandığı oluyor.Osmanlı hanedanı gerçekten çileli bir hanedandır.Bu kitabı okursanız bunu çok iyi idrak edersiniz.

Fakat kitapta bir çok baskı hataları mevcuttur.Umarım ki;yayınevi diğer bir baskıda bunları tashih etsin.

16.08.2010

Prof. dr Vahdettin Engin bu kitabı yazmakla iyi bir hizmette bulunmuştur.Filistin de bugün yaşananları daha iyi anlayabilmek için tarihi arka planı oldukça iyi bilmek gerekir.Bunun içinde bu kitap iyi bir başlangıç olabilir.Fakat kitap çok muhtasar olduğu için ancak bir başlangıç olabilir.Kitap genel olarak arşivden faydalanarak yazılmıştır.Bundan dolayı oldukça sağlam temellere oturduğunu söyleyebilriz.
03.08.2010

Uluğ Iğdemir’in “Kuleli vak’ası hakkında bir araştırma” adlı çalışması bu konuda yayınlanmış tek müstakil eserdir.Aslında bu kadar önemli bir konuda daha önce bir monografi kaleme alınmaması ilginçtir.Kuleli vak’ası ile ilgili bilgiler değişik kaynaklarda dağınık olarak bulunmakta ve yazar da bunları zikretmektedir.Bu konuya ilk olarak Mustafa İslamoğlu hocanın “Anadolu da İslami hareketler ve kıyamlar tarihi” adlı çalışmasın da rastlamıştım.Orada Mustafa hocanın kaleminden-ki çok güçlü bir kalemdir-olayı bambaşka bir şekilde okumuştum.Yazarın ise eseri kaleme aldığı tarihi ve o günkü ideolojik şartlanmışlığını göz önüne alırsak,tam tersi bir tablo çizdiğini ifade etmek gerekir.Yazar konuyu “İRTİCAİ” olarak ele almaktadır.

Eser gayet kısadır.Eserde çok derin düşünce izlerine ve mütaalalara rastlanmamaktadır.Zaten yetmiş altı sayfa olan eserin yarısı da Başbakanlık Osmanlı arşivinde bulunan belgenin transkripsiyonundan ibarettir.Eserin sonuna da arşiv belgelerinin fotokopileri konmuştur.

Yazar genel olarak arşiv belgelerinin ışığı altında ve o fikir etrafında mütalada bulunmuştur.Oysa bir ihtilal cemiyeti olması hasebiyle,mahkemenin ne kadar objektif olacağı malumdur.Yazar bu konuya hiç dikkat etmemiştir veya işine o şekilde geldiği için buna göre fikir beyan etmiştir.Eserin tek güzel tarafı belgeyi yayınlamasıdır.Bunun dışında yazarın fikirlerinin bir kıymeti harbiyesi yoktur.

Bu konuda iyi bir tahlil ve konuyu çok iyi değerlendirmesi bakımından Mustafa hocanın adı geçen eserini tavsiye ediyorum.

01.08.2010

Mustafa Armağan'ın Abdülhamit üzerine yazılmış olan ikinci kitabı.Çeşitli makalelerden oluşan kitabın;okuması oldukça kolay ve zevkli.Mustafa Armağan Osmanlı ve özellikle Abdülhamit konusunda çok mutaassıp ve buda onun tam objektif olmasını engelliyor bana göre.Birde Sultan hamid'i her derde deva görmesi ve onu her kapıyı açan bir "maymuncuk" gibi sunması da pek hoş değil doğrusu.
17.07.2010

Ziya Nur Aksun’un altı ciltlik Osmanlı tarihini bitirmiş bulunuyorum.Bu altı cilt bayağı bir zamanımı aldı diyebilirim.Dile kolay üç bin sayfadan bahsediyoruz.

Osmanlı tarihçilerini iki grupta ele alırsak eğer;Ziya Nur beyi ikinci grupta mütala etmek gerekir.Bana göre iki çeşit Osmanlı tarihçisi vardır.Birincisi;II. Mahmut ve ondan sonraki dönemi yücelten ve her ne olursa olsun tevil yoluna giden tarihçiler.Mesela Yılmaz ÖZTUNA gibi;ikincisi ise II. Mahmut ve sonraki dönemi kısmen de olsa yerin dibine sokan tarihçiler;Ziya Nur vb… İşte Ziya Nur bey bu anlamda ikinci gruptandır.

İkinci grup her zaman daha muhafazakar,İslami hassasiyetleri daha yüksek olan gruptur.Birinci grupta ise kafatasçılığına yakın bir milliyetçilik anlayışı göze çarpar.

Ziya Nur bey de İslami hassasiyetlerin oldukça gelişmiş olduğunu görüyoruz.Muhafazakar bir yapıya sahip olduğu içinde Osmanlıyı tenkit etmekten kaçındığını veya bunun seviyesini çok iyi ayarladığı dikkat çekiyor.Aslında Ziya Nur bey için Osmanlı mutaassıbı demeyi uygun görmekteyim.Fakat tarihçilik objektif olmayı gerektirir,tarihçilikte mutaassıblığa asla yer yoktur.Bundan dolayıdır ki;bu altı ciltlik eseri okurken bu hususu göz ardı etmemek lazımdır.

Yazar Osmanlı tarihini en başından almaktadır.Genel bir Osmanlı tarihi olduğu için bu zaten zorunludur.Bütün genel Osmanlı tarihleri de bu şekilde yazılır.Yine piyasada ki Osmanlı tarihleri gibi II. Mahmut ve ondan sonra ki dönem daha çok yer tutmaktadır.

Yazarımız 1976 senesinde bir felç geçirdiği için kitabını tamamlayamamıştır.Mehmet Reşat döneminin belli bir yerine kadar gelmiş ve felç dolayısıyla artık devam edememiştir.Tarihin geri kalan bölümünü çok kısa bir şekilde eski yazılarından faydalanarak tamamlamışlardır.

Kitapta elbette faydalanacak bir çok bilgi mevcuttur.Fakat kitap akademik bir üslupla yazılmamıştır.Daha çok Osmanlı kronikleri kullanılmıştır.Aslında kitap içinde kaynaklara da bir atıfta bulunulmamaktadır.Dipnot ise hemen yok gibidir.Tabi buda verilen bilgileri teyit açısından zorluklar doğurmaktadır.Kitapta herhangi bir edebi üsluptan da bahsedemeyiz,yani sıkıcı bir anlatım tarzı vardır.

Kitabın en sonuna ise bazı ekler konmuştur.Mesela Said Halim paşa ve eserleri hakkında ve yine fıkıh mezhepleri,vahhabilik,prens Sabahattin ile ilgili bazı ekler.

Kitap;kağıt,baskı ve cilt olarak oldukça kalitelidir diyebilirim.