Bu kitap Yılmaz ÖZTUNA’nın okumuş olduğum ilk kitabıdır.Yılmaz ÖZTUNA,Osmanlı tarihi konusunda bir çok eseri olan bir tarihçi.İlber Ortaylı gibi asrımızın yüz akı olan bir tarihçi tarafından da oldukça övülen bir isim.İlber Ortaylı,özellikle bu kitabını ve bu kitabın devamı olan ikinci cildi(medeni tarih) oldukça methetmişti.Ve sürekli olarak okuduğunu söylemişti (Teke tek programı) Tabi bende bir İlber hoca hayranı olarak bu iki cildi aldım ve okuyorum.Birinci cilt bitti şimdi ikinci cilde başlamış bulunuyorum.
Aslında Yılmaz Öztuna deyince aklıma tipik bir Türk milliyetçisi geliyor.Neden;yazarı birçok defa tv ekranlarında dinlemiş bulunuyorum.Belki de sırf bu yüzden bugüne kadar yazarın hiçbir eserini okumamıştım.Ta ki İlber hoca onu methedinceye kadar.”Ben Türk milliyetçisiyim” diyen bir insanın tarih konusunda yeteri kadar objektif olamayacağını düşünüyorum.Bana göre tarihi,özellikle de Osmanlı tarihini Türk milliyetçilerinden kurtarmak gerekir.Fakat çok hazindir ki Osmanlı tarihini yazanlar veya bu konuda telifat yapanlar yine onlardır.
Yazar da tipik bir “İsmail Hami danişmend sendromu” vardır.İsmail Hami;kendinden sonra gelen tarihçileri oldukça etkilemiş bir isimdir.Bu çok üzücüdür ama gerçekte budur.İsmail Hami gibi bir kafatasçının kendinden sonra ki tarihçileri etkilemesi de tarih yazıcılığı açısından son derece negatif etkiler doğurmuştur.Gönül arzu eder ki bundan sonra ki tarih yazıcılığında İsmail Hami etkisi olmasın.
Yazar,Osmanlının siyasi tarihini bir ciltte toplamıştır.Bu cilt toplam 540 sahife olup Osmanlı siyasi tarihi için oldukça kısıtlıdır.Zaten kitabı okurken bunu anlayabiliyorsunuz.Kuruluştan,II, Mahmut dönemine kadar olan olayları çok kısa bir şekilde geçmiştir ki bu bölüm oldukça sıkıcı olmuştur.Fakat II.Mahmut’tan İmparatorluğun dağılış dönemine kadar olan bölüm oldukça detaylıdır ve gayet iyi tespitlerle de doludur.Fakat bunun yanında kitapta bazı hatalarda tespit etmiş bulunuyorum.Şimdi bunlardan bazılarını sahife numaraları ile aşağıya alacağım.
Öyle anlaşılıyor ki,yazar Hıristiyanlık konusunda pek bilgili değil,oysa bunun tersi olması lazımdı.Yazar sahife 157 de “Protestanlar;putperest Katoliklere papa denilen ve hazreti İsa’yı tanrı yapan dinsize ve onu destekleyen İmparatora karşı” demekle;Protestanların Katolikler gibi İsa’nın tanrı olduğuna inanmadıklarını söylüyor ki bu yanlıştır.Protestanlar içinde İsa tanrıdır ve hatta bu konuda Katoliklerden daha şedittirler.
Yazar sahife 54 ve 55 de İstanbul’un fethi sırasın da ki bir şahıstan bahsediyor.Bu şahıs meşhur Ulubatlı Hasan dedikleri efsanevi karakterdir.Son zamanlarda Doç Dr Erhan Afyoncu’nun yapmış olduğu çalışmalar böyle şahsın olmadığını ispatlamıştır.Bu tamamen bir efsane olarak kalmıştır.
Başta da söylediğim gibi yazar İsmail Hami etkisinden kurtulamamıştır.Bunun en basit örneği Sokollu Mehmet paşayı oldukça sert bir biçimde ve haksız yere defalarca tenkit etmesidir.Bilindiği gibi Sokollu Sırp asıllıdır.Yazarın ise devşirmelere karşı oldukça ön yargılı olduğu görülüyor.Türkmen asıllı paşaları göğe çıkarırken devşirme olanları yerin dibine sokuyor.Zaten biz bu duruma fazla da yabancı değiliz,Türk milliyetçisi olduğunu söyleyen hemen her tarihçi bunu yapmaktadır.İşe yaramaz Osmanlı padişahlarını eleştirmek yerine bütün suçu paşalara yüklemek-devşirme paşalar-bu tip tarihçilerin yaptıkları işlerdendir.Padişahlara hiç laf söylemezler !
Sahife 580 de 31 mart vakıası anlatılırken,ayaklanan askerler tarafından Hüseyin Cahit zannıyla öldürülen kişinin Lazıkıyye Mebusu Şekip Arslan olduğunu söylüyor,bu da yanlıştır.Doğrusu Şekip Arslan’nın amcaoğlu Muhammed Arslan dır.
Sahife 569 da Büyük Şairimiz ve fikir önderimiz Mehmed Akif’i “dinci” olarak yaftalamaktadır.İşte burada çok ayıp etmiştir.Mehmed Akif gibi bir insanı “dinci” Ziya Gökalp gibi bir kafatasçıyı da “mütefekkir” olarak tavsif etmek ne kadar doğrudur ! Gerçekten çok ayıp.Zaten bunu da ancak “ben Tük milliyetçisiyim” diyen biri yapabilirdi.
Aslında eleştirilerim daha çok ve daha detaylı olacaktı lakin bize ayrılan yer fazla olmadığı için burada kesmek zorunda kalıyorum.Fakat şunu da ilave edelim ki;kitap okunacak ve faydalanılacak güzel bir eserdir.Bu kadar noksanına rağmen.