E-Dergi

ah ah.. çok güzel bir kitaptı..

Klasik Murakami kitabı. Okumalısınız.

Bu kitabın anlattığı şey; aleksitimi (duygusal sağırlık) hastalığına sahip birinin yaşamı anlamaya çalışma serüveni diyebilirim. Ama sanki kitaba göre çok basit bir cümle olmuş gibi geliyor. "Anlamak, hissetmek,empati" Bu başlıkları hepimiz tam olarak yerine getirdiğimizi düşünürüz. Ne de olsa bize bir doktor aleksitimi tanısı koymadı. Ama bana bu kitabın asıl sorduğu sorular şunlardı; gerçekten anlıyor, hissediyor, empati kurabiliyor musun?

Kitap, "toplum"a uyum sağlayamamış birinin "insanlığını yitirmek" olarak tanımladığı süreye kadar giden bir süreci anlatıyor. Yaşamım benzemese de benim kurmak istediğim cümlelere kitapta bolca rastladım. Kiminin fark edemediği şeyleri Yozonun fark etmesi, iyi biri diye nitelendiriğimiz hatta öyle böyle bir sıfat bulduklarımızın bile kendisini anlamayamadığı bu dünyada kendini çok rahat tanıyan, bilen (ama toplumu ve çevresini anlayamayan, kendisini de gerçek yüzüyle bu yüzden gösteremeyen) biri olması beni kitabın içine çekti.

Mitolojiye ilgisi olanların severek okuyacağı bir roman. Kirkenin yaşadıklarını bazı nüanslarla insanların çoğunun yaşadığını düşünüyorum. Bunu kısaca açıklayacak olursam; -ancak içerik olarak bilgi vermek istemiyorum- Kirke'nin "adaletsizlik" başlığı altında yaşadığı birçok şey bizlerin yaşamları ile çok benzer. Bu şekilde metaforlaştıracak olursak Kirke'yi kendimize yakın hissedeceğizdir birçoğumuz.