E-Dergi

Tarihimizde efsaneleşmiş kişilerden Kuşçubaşı Eşref'in hayat hikayesini okurken bir taraftan da Osmanlı Devletinin son zamanları ile Türkiye Cumhuriyetinin ilk dönemlerine tanıklık ediyoruz. Bir ömre eşkıyalığı, subaylığı, devlet yöneticiliğini, kurtuluş mücadelesini ve sürgünleri sığdıracak kadar renkli bir hayat yaşamış bu efsane ismi, objektif olma kaygısını hissettiğim bir yazarın kaleminden belgeler doğrultusunda okumak kıymetli bir deneyim oldu.

Yazar hayatının bir döneminde siyasete girme çabalarını kurgulaştırarak trajikomik bir hikaye oluşturmuş. Kitapta siyasete bir anda itilen bir adamın heveslendirilmesi, karakterinin olumsuz anlamda dönüşümü ve en sonunda da ben ne yapıyorum ruh haline bürünmesi işlenmiş. Sürükleyiciliği ve üslubu konusunda biraz yavan kalması kitabın eksilerinden.

Gogol'dan yazar meslektaşlarına daha yapıcı eserler ortaya koymaları için şaka yollu bir gönderme.

Siyasileştirilmeye çalışılan bir cinayet davasının günah keçisi seçilen Yakov'un hikayesi üzerinden okuruna tutsaklığı, çaresizliği sonuna kadar hissettirip diğer taraftan da umudun ve mücadele azminin varlığına vurgu yapan yaşamın anlamı, tanrının varlığı, devletin görevi ve adalet üzerine sorgulamaları ile okunduktan sonra üzerinde çokça düşünülmesi ve iyice sindirilmesi gereken oldukça değerli bir kitap.

Bulgakov'un Bolşevik yönetimi için kaleme aldığı hiciv dozu bir hayli yüksek okunması gereken kitaplardan.