E-Dergi

Kitab hakkında herkesin uzlaşacağı nokta Ahmet Cem Ersever'in söylediklerinin bugün gerçekleşiyor olması veya gerçekleşmesi.İnsan her bir sayfasını okuyunca dehşete düşüyor vay be diyorsunuz bu kadar da olmaz diyorsunuz ama olmuş işte TC'nin acizliğini çok güzel anlatmış Ahmet Cem Ersever Talabani'nin kazıklarını TC'nin plansızlığını Türkiye'ye atılan kazıklar, faili meçhul cinayetler,Hizbullah,Mit bizdeki Mit'in hiçbir iş yapmadığını söylüyor A.Cem Ersever tabii ki Ersever'in tahlillerinde ne kadar haklı olduğu şimdi ortaya çıkıyor.Ama uyuşturucu işlerine bulaşması çok kötü Ahmet Demir'in nasıl kontrol dışı kaldığını görüyorsunuz kitapta Jandarma-Emniyet-Mit arası çekişmeler,Pkk'nın ilk çıktığı dönemde 2-3 eşkiya olarak hafife alınması,oradaki halkın devletten yardım bekleyip alamaması ve bunun sonucunda örgüt sempatizanı olması A.Cem Ersever haklı pkk ilk çıktığı dönemde hafife alınmasaydı halk korunsaydı ve etkin bir mücadele yapılsaydı onun da dediği gibi örgüt bu hale gelemezdi.Soner Yalçın'ın tüm kitapları mutlaka okunmalı.Birçok şey öğreniyorsunuz.Jitem'in görevlerini öğreniyorsunuz.Okurken hayrete düşüyorsunuz,şok oluyorsunuz,elinizi başınıza koyup düşünüyorsunuz.Tam bir araştırmacılık örneği tebrikler Soner Yalçın'a.

Kitabı arkadaşlarla okuduk.Bu kitabı okuduktan sonra bazı şeylerden vazgeçtik.Öğütleyici,ibret verici bir kitap.kitap sürükleyici ve etkileyici hiçbir abartma yok tamamen yaşanılmış öyküler.Tüm gençlerin bu kitabı okumasında yarar var diye düşünüyorum.Kullandığı dil biraz argo da olsa kişilerin gece hayatlarına başına gelenleri bazan gülerek,bazan düşünerek,bazan da vay be bu kadarı olmaz diyerek okuyacaksınız.Mutlaka okuyun.Arkadaşlarla beraber ortak düşüncemiz uyuşturucu kullanımının önlenmesi için bu tür kitapların reklamının daha çok yapılması ve daha çok önem verilmesi.Kitap dergilerinde,gazetelerin kitap eklerinde böyle ibret verici kitapların reklamında yarar var diye düşünüyoruz.Özellikle 2004 yılbaşı,börekçi,amatem,narkotik ve börekçi bölümleri çok ilginç.

Orhan Pamuk bu romanında tam bir Türkiye portresi çizmiş.Doğu-Batı,İslam,Ateizm,İhtilal gibi konuları harmanlamış.Bir aşk hikayesi,bir şehir,yoksulluk,başörtüsü yüzünden kendini asan kızlar,doğmalar,siyasal islamcılar,inançlar,kaderci insanlar,umutsuzluk...Ka'nın Kars'ta geçirdiği 3 günü anlatıyor kitap.Darbeden sonraki bölüm çok güzel Pamuğun bu kitapdaki üslübu diğerlerinden farklı etkileyici.Yaratıcılığın kavramlarla ve değerlerle harmanlanışını görüyoruz bu kitapta.Türkiye'de yaşıyorsanız mutlaka okumanız gerekiyor.Şehir tasvirlerinde de oldukça başarılı.Kars'ta yaşamış gibi oluyorsunuz.Bir Orhan Pamuk klasiği olarak Nişantaşından çıkma bir şair olan Ka'yı romanımızın ana kahramanı yapıyor.Okuyun mutlaka...

Sayın Savcı çok güzel bir kitap yazmış,fakat şimdi savcı değil,mesleğinden istifa etmiş ...Çok yanlı yazılmış bir kitap tek bir pencereden bakan ,sürekli olayları belli bir kurum üstüne yıkma çabaları,şüpheli ama cevabı içinde bulunan sorular.Birileri bu savcıya kitap yazarken tarafsız olmayı öğretmek zorunda ,ya da yazdıranlar öğretmek zorunda,elbette susurluk olayı belli başlı bir çete askerden,emniyet görevlisine herkes örgütteydi,çok geniş çaplı bir olaydı.Ama şemdinli ile danıştay olayları ise çok farklı.Farklı diyorum çünkü şemdinli davasında yargıtay kararı bozdu,iki pkk'lının dinlenilmesi kararını verdi ve askerlerin terör örgütü gibi eylemler yapmasını hayal değil hayalden de öte olduğunu belirtti.E böyleyken insan soruyor,savcı bunları nereden çıkarttı diye,bir davanın sonucunu beklemeden hukuk adamı kimliğine yakışmayan ,bir kitap.Zira danıştay olayında da aynı anlatım var ,sürekli Emniyet!!! görevlilerinin açıklamalarına dayanan bir anlatım tarzı vardı,fakat onların hepsinin belli odaklar tarafından planlanmış Komplo teorileri olduğu orataya çıktı..Katil Alparslan Aslan Danıştay saldırısı esnasında ''allahu ekber'' ve ''Osmanlı'nın Torunuyuz diye slogan attığı yetkili makamlar tarafından doğrulandı ,kimin yaptığı belirli, türban kararı yüzünden yapılan saldırıyı savcı çok farklı yerlere çekmiş ,,Hiç kimse hiç kimsenin avukatı değil tabii ki ama elbetteki gerçeklerin avukatı olmak zorundayız hepimiz..Doğru olarak tespit ettiği yerler var özellikle susurluk olayı ,ama zaten bunlar bilinen şeyler ,sırf belli bir amaç üzerine yazılmış bir kitap olarak görüyorum savcı bey odak ve araç adamı değil de hukuk adamı olarak yazsaydı bence çok daha faydalı olabilirdi..tabii herkesin kendi kişisel tercihi kendi kendini avutmak,ama nereden bakarsak bakalım gerçekler hep aynıdır,çok farklı yönlere çeksek bile ,sayın savcıya tavsiyem bundan sonra bir davanın sonucunu beklemeden bir kitap yazmasın ve kitaplarında sadece belli bir odağı karalamak için kitap yazmasın.Olaylara ve kişilere objektif olarak baksın ,bilimsel olsun dedikodulara dayanmasın kitaplarının içeriği ..Ama Yinede herkesin okuması gereken bir kitap olmalı ,bu tür cinayet,çete,saldırı olayları hakkında tek bir kitabı değil birçok kitabı okursak daha faydalı olur..

İyi Okumalar

Orhan Pamuğun en akıcı romanlarından biri ,özellikle hikayeyi anlatırken bazı sorulara da yanıt alabiliyorsunuz ,osmanlı'nın neden geri kalışı,batıl inançlar vs.Kitap biraz karmaşık gibi gözükse de çok büyüleyiciydi.Osmanlı'nın kültürel,tarihi,bilimsel yönlerini de incelemiş yazar..Özellikle ben niye benim ve kendini başkasının yerine koyarak akıcı anlatımlar vardı.Sarayda Geçen bölümler çok güzeldi ,bir masanın başına geçip hikayeler yazmaları ,kadınlarla yatmaları birkaç kez anlatılsa da her seferinde yeni bir konu vardı anlatımlarında bir değil birkaç kez okunacak anlaması zor ama çok güzel roman ...