Toplam yorum: 3.077.822
Bu ayki yorum: 4.700

E-Dergi

ismail_atan Tarafından Yapılan Yorumlar

23.01.2011

Psiko-analiz hakkında pek fikri olmayan biri olarak benim için yeni bir deneyimdi diyebilirim. Polisiye-gerilim deyince Christophe Grange ve Dan Brawn aklına gelen biri olarak da şunu söyleyebilirim: Kesinlikle çok zeki bir yazarla tanıştım. Kitabın anlatımından ziyade kurgusu ve içinde saklanan deha beni etkiledi diyebilirim; ama bir olumsuzluktan da bahseteden edemeyeceğim. Virgil ve Merlin'in kimliklerinden çok asıloğlan'ı merak ediyorsunuz. Nedense ilk başta hasta kimliğinde olan adamın gerçek katil olabileceğini düşünmüştüm ve bu düşncemde de yanılmadığımı anladım. Bu bir eksiklik midir bilemem; ama muhteşem bir akıl, muhteşem bir kurgu beni kitaba resmen bağladı. Okumanızı şiddetle tavsiye ederim.
11.11.2010

İnternetten bilirdim şiirlerini. Ekran kokardı, resim kokardı... Elimde kitap olunca şimdi, şiir kokuyor şiirler. Daha da büyüledi beni. Büyü... Ayraç koymuyorum sayfaların arasına, sayfaları kıvırmıyorum da... Dilime dolanıyor çünkü, sonra zihnime, sonra nem varsa vücudumda, tümüne, hepsine... "YÂRGÂH" Adı bile efsun, adı bile sihir... Döndüğü he yönde, yürüdüğü her yerde aşk'a yürüyenlere ne güzel bir yol... Aşk'la Emre Gökçe... Sana gıbta eden, seni taktir eden ve kıskanan birileri var...
11.11.2010

SİNAN YAĞMUR BENİ AFFETSİN...

Daha ilk cümleden başlayan bir kaygı... Elif Şafak ve Ahmet Ümit'in gerisinde kalma kaygısı... Bu kaygıdan kaynaklanan iddialı cümleler... 40 kural yaftası adıyla Elif Şafak'a göndermeler... Dahası: "Bugünün kalemleri, sözü kendilerinden önce yaşamış hakiki kalemlerden ödünç almadan yazamıyorlar. Ancak o zaman okunabilir sanıyorlar yazdıklarını. Ay gibi onlar. Kendi ışıkları yok… Güneşleri, (Şems’leri)!" diyen bir yazar kendi kitabına Nazan Bekiroğlu'nun "Cümle Kapısı"adlı kitabından bir alıntıyla başlıyor. Dahası: “Aramadan bulduğum yola koyulmuş göçüm. Bir türlü kavuşamadığım, kavuşmaya doyamadığım. Dışında olamadığım, içinden çıkamadığım. Gecelerimin hakimi, gözyaşlarımın pınarı, efendim.” (say:131)Bu bölümü alıntı yaptığını belirtmemiş; ama bu bölüm İskender Pala'nın "Kitab-ı Aşk" adlı yapınıtının 68 ve 69. sayfalarında virgül bile oynamadan aynen geçiyor.

Amacım Sinan Yağmur'u eleştimek değildi. Kitaptan keyif aldım; ama başkalarını eleştiren bir kişinin, bir yazarın hiç değilse kendi kitabında kendi eleştirdiği hatalara düşmemesi lazım. Hiç değilse yazım kurallarına dikkat etmesi lazım. Hiç değilse mantık hatalarına düşmemesi lazım. Hiç değilse Şems'i Şems gibi söyletmesi lazım.

Bir kez daha yineliyorum, Sinan Yağmur beni affetsin. Kastım eleştiri değildi; ama öyle iddialı bir başlangıç yapmış ki.. Bu iddialı başlangıcı öyle bir felaketle devam ettirmiş ki... Keşke hiçbir şey söylemeden, o kadar büyük laflar etmeden sadece yazmakla, Şems'i konuşturmakla yetinseymiş. O bile yetermiş. Gerçekten yetermiş. Gerçekten yetermiş; ama yazık ki bununla yetinmemiş.
11.11.2010

Geç kalınmış bir serüvendi... Denizler Altında Yirmi Bin Fersah vardır hani, çocukluğumuzun hayalleriyle süslenen. Yaşamın içinden manzaralar ver Kristal Denizaltı'nda. Hani der ya şair "Cihân ârâ cihân içredir ârâyı bilmezler, ol mâhiler ki deryâ içredir deryâyı bilmezler" diye. Her gün yaşadığımız, yaşanıldığına tanık olduğumuz; ama nedense dikkat etmediğimiz onlarca güzel anektod... Bu denizaltının içindeyiz, hepimiz; ama farkında değiliz nein içinde olduğumuzun. Söylemiş bir arkadaş: "Bu kitabın içinde en az bir denemede kendinize ait bir şeyler bulacaksınız." diye Ben biraz daha idialı laf edeyim: "Bu kitabın içineki denemelerin hepsinde kendinize ait bir şeyler mutlaka bulacaksınız."
04.11.2010

Türk edebiyatında ilk olma özelliği dışında hiçbir albenisi bulunmayan yapıtlardan biri. Okuldaki öğretmeni, öğrencime ödev olarak verdiği için yıllar sonra bir kez daha okumak zorunda kaldığım bir roman.

Beni affedin; AMA...

Okullardaki pırıl pırıl gençlere Tanzimat döneminin gereksiz kitaplarını okutmak, gençliğimizin okuma alışkanlığının köküne kibrit suyu döküyor. Nefret ediyor öğrenciler bu yapıtlardan. Lütfen kabullenin artık. Bu kitapların ilk olma dışında hiçbir özellikleri yok. Bu kitapları bu çocuklara zorla okutmaya kalkarsanız bir daha ellerine kitap falan almazlar. Rica ediyorum. Miili Eğitim Bakanlığı'na da yazdım defalarca. Bu ahmakça anlayıştan vazgeçin. Bu kitapları Edebiyat Fakültelerinde okuyan öğrenciler okuyup, romantizm, realizm ve Tanzimat döneminin genel yapısı hakkında fikir edinsinler; ama bu kitapları ortaöğretim öğrencilerine zorunlu tutmayın. Okumayan bir neslin vebali sizin boynunuza.

Son olarak ÖZGÜR YAYINLARI'na bir teşekkür... Tanzimat Dönemi yapıtlarının orijinallerine sadık kalarak ayraç içinde sözcüklerin anlamlarını verdiklkeri için. Bu da klasik okur için değil, akademizyenlik yolunda ilerleyenler için biçilmiş kaftan. Teşekkürler.