Toplam yorum: 3.077.822
Bu ayki yorum: 4.700

E-Dergi

Ender Artur Tarafından Yapılan Yorumlar

06.07.2007

Yazarımız ;Ayvalık gönüllüsü Ahmet Yorulmaz Ayvalık'ta doğmuştur.Çağdaş Yunan edebiyatından çeviriler ,İstanbul,İzmir ve Ayvalıkta gazetecilik,otuzüç yılda Ayvalıkta kitapçılık (Geylan kitabevi) yapmıştır.Halen kitap yazmaya devam ediyor.
Ayvalık,Ege bölgesinin bir ilçesidir.Batısı deniz,kuzeyi Burhaniye,doğusu Bergama,güneyi Dikili'yle çevrilidir.
Ayvalık'ı gezerken kitabı;Ahmet Yorulmaz'ın ilk kitabı benim elimdeki Kasım 2005 tarihli genişletilmiş sekizinci basım.Bu kitap ilk 1977 yılında Geylan kitabevi tarafından basılmış.Bu bilgiyi şunun için yazıyorum;her basımda yeni eklenen bilgiler,resimler oluyormuş.Bundan dolayıda okurlar bu kitabı kütüphanelerine tarih sırasına göre yerleştiriyorlarmış.
Kitap oldukça geniş kapsamlı bir şekilde hazırlanmış;Ayvalık'ın jeomorfolojik yapısından tutun ilk ve orta çağlardaki Ayvalık'a kadar,Ayvalık adının nereden geldiğinden tutun Ayvalık'a nasıl ulaşılır,Ayvalık evlerinin özellikleri,Ayvalık yemekleri,tarih boyunca Ayvalık ve tabiki Cunda okadar özenilerek anlatılmışki sanki fotoğraf makinanız elinizde Ayvalık ve Cunda'yı adımlıyorsunuz.Ayrıca kitapta oldukça eski Ayvalık fotografları ve nefis suluboya resimler var.
Arka kapak içinde Ayvalık haritası ve planı da bulunuyor.
Gönül istiyorki ülkemizin her yeri hakkında böyle dopdolu kitaplar yazılsın.
01.03.2006

Nazım Hikmet'in hayatını tabiki biliyoruz,ama bu kitapta şimdiye kadar görmediğimiz resimler ve okumadığımız bazı bilgiler var.
Can Dündar'da zaten,Nazım Hikmet için şimdiye kadar çok kitaplar yazıldı,bunlara bir tane daha eklemek ne derece anlamlı olurdu diye yazıyor.Şöyle bir çalışma yapmaya karar vermişler;hayatını iki devreye ayırmışlar.Moskova'ya gidişi öncesi ve Moskova'ya gidişi sonrası.Bu kitap Moskova'ya gidişinden sonraki bölümü kapsıyor.Hala yaşayan tanıklarla yapılan konuşmalardan elde edilen bilgiler ve Dr.Galina Grigoryevna Kolesnikova'nın elindeki fotograflarla hazırlanmış bir kitap.Sayfa aralarına bazı şiirleride konmuş.
Nazım Hikmet okumaktan ya da Nazım Hikmet hakkında okumaktan hoşlanıyorsanız bu kitabı mutlaka okuyunuz.
01.03.2006

Kitabın tanıtım sayfasında temin süresi için bulunması zor diye yazıyor ama başka bir yayın evi tarafından da hazırlanmış onuda alıp okuyabilirsiniz.
''Bir insanın işini kusursuz,en iyi biçimde yapması değer ölçüsüydü Köy Enstitülerinde.Herkes aynı sorumluluk duygusuyla çalışırsa toplum kımıldar,atılım yapardı.İşin büyüğü küçüğü yoktu,iş işti...'' diyor Hasan Kudar.Yoksulluk içinde geçen bir çocukluk,Köy Enstitüsü günleri,haksız şekilde görevden alınışı,cezaevi günleri,ülkeden ayrılışı,gurbette geçen sıkıntılı günler,Türkiyenin siyasal yapısı.Bütün bunlar bu kısacık kitapta.Okumanızı tavsiye ediyorum.
Ben bu kitabı 1999 yılında Kaz dağlarının eteklerindeki şirin Tahtakuşlar köyünün etnografya müzesinden yazarın kardeşi Alibey beyden satın almış ve Sarı kız efsanesini Alibey bey den dinlemiştim.Bir gün yolunuz Edremit taraflarına düşerse bu müzeyi ziyaret etmeyi ihmal etmeyiniz.
01.03.2006

Katıldığı eylemlerden dolayı yurtdışına gitmekzorunda kalan bir genç hanımın hayatının bir kısmı anlatılıyor.(Yazarın kendi hayatına benzerlikler oldukça fazla.Hatta bazı kişiler romandaki çocuk kahramanın,yazarın kendi çocuğunun olup olmadığını soruyorlarmış).Artık hiç bir şey eskisi gibi değildir;Berlin duvarı yıkılmıştır,seneler sonra döndüğü şehrinde değer yargıları,sokaklar,bahçeler,yollar,arkadaşları değişmiştir.Dolayısı ilede artık döndüğü yer hiç bir yerdir.
Konu bakımından oldukça güzel bir kitap ama,kitabın arka kapağındaki yazının son satırlarındaki şu cümleyle aynı fikirde diğilim.''Bu roman,Oya Baydar'ın doruğa ulaştığı bir kitap''.
''Sıcak külleri kaldı'' adlı kitabını okuduktan sonra sanki bu kitap biraz aceleyle yazılmış gibi geldi.
Ama yinede,Oya Baydar ile hiç tanışmadıysanız bu kitabı okumanızı tavsiye ederim.
01.03.2006

Yazarı seneler önce ''Badanalı Yüzler'' adlı kitabını okuyarak tanımıştım.Sonrada uzun bir süre pek adından bahsedildiğini duymadım.Sebebi;yazar uzun bir süre edebiyat dünyasına dargın yaşamış.Ama yine kitapları yeni basımlar yapmaya ve kendiside yeni kitaplar yazmaya başladı.Sitemizde de kitapları hakkında yorumlar yapılmaya başladı.Bunlar okuyucuları sevindiren haberler.
Yaman Koray'ın kitaplarının çoğunun konusu deniz ve deniz insanlarıdır.Denizi,denizle içiçe olan balıkçıları,deniz kıyısında yaşayan halkı anlatır,mekan genellikle Kapıdağ,Erdek ve köyleridir. (''Büyük orfoz'' adlı kitap Marmaris anlatılır,''Badanalı yüzler'' kitabının konusu deniz değildir).
Kitabın baş kahramanı Ali,anne ve babasını küçük yaşta kaybetmiş ve anneannesiyle Narlıköy (Erdek'te )yaşamaktadır.Anneanne (koca nine)tüm köy halkı ve torunu tarafından çok sevilen,çok bilgili,kültürlü,çok okuyan bir kişidir.Ali evin geçimini balıkçılıkla sağlamaktadır.Bir gün kıyıda gezinirken deprem olur,üzerinde durduğu kaya çöker şans buya,kayaların altından altın paralar çıkar.Ali bu paraları köyü için harcar çünkü,köyünü turist çeken bir yer haline sokmak istemektedir.Paralar bitene kadar herkes Ali'ye karşı çok yakındır,herkes onu çok sever.Ne zamanki paralar biter evlenmek için kaçırdığı kız,kimsesi olmadığı için çocukluğundan beri beraber büyüdükleri Sadık,muhtar,herkes Ali'ye sırt çevirir.
Kitabın ilk sayfalarından itibaren şöyle bir düşünce oluştu kafamda;bu kitapta yazarın kendi hayatından çok şeyler var.Mesela;yazar küçük yaşta iken anne ve babası ayrılmış,yazar annesi ile yaşamaya başlamış.Büyük şehir hayatı yaşamaktan çok mutlu olamadığı içinde liseyi bitirince annesi ile birlikte Erdek'e yerleşmişler ve turizm ile uğraşmaya başlamışlar.Ali'nin koca nine ile olan o sımsıkı bağı,altınları bulunca köyünü turizm ile canlandırmak istemesi.Ayrıca koca nine çok kitap okuyan,bilgili ve görgülü bir kadın,bütün köy halkı her sorununu koca nine ile hallediyor.Yazarın annesi Mebrure Sami Alevok bir roman yazarı,bu hanımda çok okuyordur diye düşünüyorum.Birde küçük bir şehre,kasabaya,köye büyük bir şehirden geldiyseniz,okur yazar bir insansanız,o yeni yerdeki insanlar size çok şeyler danışır.
Yazarın değişik bir yazı tekniği var;çoğu cümlelerinde ya aynı kelimeyi bir defadan fazla olarak peşpeşe yazıyor ya da kelimelerin eş anlamlılarını peşpeşe yazıyor.Sanki cümlenin anlamını kuvvetlendirmek ister gibi.
Yazarın kitaplarını ben beğenerek okuyorum.Konusu deniz ve insan ilişkileri olan kitaplardan hoşlananlara tavsiye edebilirim.