Toplam yorum: 3.075.624
Bu ayki yorum: 2.500

E-Dergi

Ender Artur Tarafından Yapılan Yorumlar

01.03.2006

Teodora;Arnavutköyde,üç katlı,yirmialtı odalı bir köşkün orta katında görevli bir emektardır.Alt katta tüm emektar hizmetliler,ahretlikler,beslemeler,üst katta köşkün sahibinin kızı,ailesi ve hiç eksik olmayan misafirler,orta kattada köşkün sahibinin oğlu ve İsviçreli gelini yaşamaktadır.
Bir çatı altında tam bir kültür mozaiği sergilenmektedir.Giriş katı tamamen alaturka,orta kat tamamen alafranga,üst kat ise tümünün karışımı.
Kitap Teodora'nın bir gününü anlatıyor;bu köşk içinde yaptığı işler,kendi iç konuşmaları,başkaları ile yaptığı konuşmalar (Teodora kendiyle ve bazı olgular ile dalga gecmekten cok hoslanıyor dolayısı ilede cok hos konusmalar ortaya çıkıyor),bazı hatıraları,tüm detayı ile köşkü,o günlerin toplumsal yapısını,bazı yemek tariflerini,Arnavutköyün eski esnafını.
Daha ilk satırlarda kitabın isminin kitaba ne kadar uymus olduğunu hissediyorsunuz.
Keyifle ve kısa bir sürede okunabilecek bir kitap.
05.02.2006

İlk kültür bakanımız,Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk kültür işleri büyük elçisi,şair,yazar,çevirmen,akademisyen,köşe yazarı,Unicef Türkiye Milli Komitesi Başkanı (umarım eksik yazdığım bir şey kalmamıştır ) Talat S.Halman ile yapılan uzun bir söyleşinin kitabı.Bu kadar fazla sıfatı olan bir şahsiyetle yapılan söyleşinin içeriğinin özetinin bile yapılması öyle pek kolay bir şey değil.Onun için bu kitabı mutlaka okuyunuz.Oldukça detaylı araştırmaların sonucunda oluşmuş başarılı,samimi,uzun bir söyleşi.Kitap ayrıca Sayın Halman'ın şiirleri,aile fotoğrafları ve gazetelerde çıkan bazı yazılarla renklendirilmiş.
05.02.2006

Bu roman iki cilt kitaptan oluşuyor.''Bir göçmen kuştu o'' birinci kitap,''Emir bey ve kızları'' ikinci kitap.Ben birinci cildi bulamadığım için ikinci cildi satın alıp okumuştum.Gerçekten çok güzel bir kitaptı.Ne kadar beğenerek okuduğumu kitapla ilgili yazmış olduğum yorumda belirtmiştim.Nihayet kitabın birinci cildinide okudum ve sizlerle paylaşmak istiyorum.Kitabın tümünde,Kafkasya'dan Anadolu'ya sürgünü çocuk yaşta yaşayan Emir beyin yaşam öyküsü,Osmanlı imparatorluğunun yıkılışı,Kurtuluş savaşı,Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşu anlatılıyor.
Bu birinci kitapta daha çok Emir beyin doğduğu yer,ailesi,başlarına gelen felaket ve göç etmeleri üzerinde durulmuş.Okunması gereken kitaplardan biri diye düşünüyorum.
05.02.2006

Yakın geçmişteki Çanakkale'nin Levanten,İngiliz,Fransız,İtalyan,Yahudi,Rum,Müslüman ve Ermenilerden oluşan kozmopolit yapısı,Cumhuriyet'in ilk yılları,Atatürk'ün Çanakkale'ye gelişi,Atatürk'ün vefatı,Trakya olayları,varlık vergisi,Truva kazıları,Auschwitz,Yunan iç savaşı...listeyi daha da uzatabiliriz.Bu kadar fazla olay,mekan,gerçek olan olmayan bir çok kişi.Oldukça kalabalık bir roman ama bir okadarda başarılı bir şekilde kurgulanmış bir kitap.
Baş kahraman Bedia;küçük yaşta annesini kaybeder bütün mahalleli ,hatta neredeyse bütün Çanakkaleli bu küçük kıza sahip çıkar.Annesinin eksikliğini hissettirmemeye çalışırlar,eğitimi için ellerinden geleni yaparlar.(Özellikle Kosbi ailesi ve bayan Hettie).Kosbilerin küçük oğlu,okumak için İstanbul'a giden Bedia'ya aşık olur,bu aşk karşılıksız değildir ve olaylar birbirini kovalamaya başlar.
Çanakkale okadar başarılı bir şekilde anlatılmışki sanki adım adım geziyorsunuz.(Zaten yazar; bir röportajında,Çanakkale'nin savaşlardan önce oldukça değişik ve hareketli bir yer olduğunu,onbeş tane konsolosluğun bulunduğunu,Levantenler'in yaşadığını,ticaretin yapıldığı bir şehir olduğunu ancak şu anda eskiye göre sönük bir şehir olduğunu,bunuda hak etmediğini,belki bu kitapla bu makus talihinin değişeceğini,onun için bu kadar detaylı yazdığını söylüyor).
Çanakkale iyi bildiğim şehirlerimizden bir tanesidir.Kitabı okurken bayan Hettie'nin evi anlatılırken hep gözümün önüne bir ev geliyordu (bu tür şeyler okuyucuyu kitaba daha da bağlar bilirsiniz)kitabın son sayfalarını okurken doğru evi gözümün önüne getirmiş olduğumu anladım ve bu beni çok heyecanlandırdı.
Ben çok beğenerek okudum,oldukça güzel bir kitağ.Büyük bir heyecanla elinizden bırakamadan okuyabileceginiz bir kitap.
05.02.2006

Orhan Kemal , genellikle kitaplarında güç yaşama koşulları içindeki insanları,onların geçim sıkıntılarını yazar.Bu kitabında sinema ve eğlence dünyasında sömürülen kadını konu alıyor.
Ön planda tek eğlencesi ve merakı sinema dünyası olan oldukça güzel bir genç kızın ailesiyle ve ilçesindeki yaşantısı anlatılıyor.Kasabaya bir gün sinema sektöründen bir teknisyen gelir;herkes bu delikanlıyı gözünde büyütür,onunla yakınlaşmak ister (hem sinema dünyasındandır,hemde büyük şehirden gelmiştir.Gerisi pek önemli değildir).Güzel genç kız artist olmak istemektedir,meşhur olup çok para kazanmak için kasabasından ayrılmak istemektedir,bir diğeri ise oldukça çirkindir fakat babasının parası sayesinde delikanlıdan iltifat görmektedir.Dolayısı ile delikanlının önünde iki seçenek vardır.Çirkin ama babasının parasıyla kendisine iş kurabileceği bir genç kız,beş parası olmayan ama güzelliği sayesinde delikanlıya para kazandırtabilecek bir diğer genç kız.Delikanlı iki şansınıda kullanır ve olaylarda gelişmeye başlar.Kitabın ismi anlatılanlara okadar uymuşki,sizde okuyunca bu kitaba bundan başka bir isim konulamazdı diyeceksiniz.Herkes bir birine yalan söylüyor,herkes birbirini çiğnemeye çalışıyor,yalanlar üzerine kurulmuş ilişkiler,gücü gücü yetene.
Ben çok beğenerek okudum (zaten şu ara yazarın kitaplarını ikinci kez okuyorum).Tavsiye ederim sizde okuyunuz.