Toplam yorum: 3.077.625
Bu ayki yorum: 4.503

E-Dergi

Ender Artur Tarafından Yapılan Yorumlar

02.01.2006

Anne,baba,iki oğul,bir kız,bir gelin,üç torun;dokuz can bir eskici dükkanının geliri ile geçinmeye çalışmaktadır.Günün birinde aynı sokağa bir eskici dükkanı daha açılınca kazanç iyice düşer.Baba bu moral bozukluğu ile yanında çalıştırdığı evlatlarına yaşlarına uymayacak şekilde davranmaya başlar.Baba bir zamanların ağa torunu olarak yaşamış ancak şimdilerde sıfırdan başlayarak bir şeyler yapmaya çalışmaktadır,birde savaşta bacağını kaybetmiştir bütün bunlar onu etrafına karşı geçimsiz,kaba,küfürbaz bir insan,evlatlarınıda itip kakan bir baba haline getirmiştir.Bunlardan rahatsız olan iki kardeş küçükte olsa kendi dükkanlarını açmak ve gereken parayı biriktirmek için pamuk tarlalarında toplayıcı olarak çalışmayı planlarlar.Ailenin diğer fertleri;anne-baba ve kız kardeş (gelin;çoğu kitapta olduğu gibi bu kitaptada söz sahibi olmayan bir kişidir) bu fikre önceleri karşı çıkmaktadırlar vede iki erkek kardeşte zaten onların gelmelerini istememektedirler.Ama sonunda şöyle bir karara varırlar,bütün aile çalışılırsa daha fazla para kazanılır ve o parayla eskici dükkanı değil,yeni ayakkabı üreten bir dükkan açılabilir.Bunun üzerine denkler yapılır,yiyecekler paketlenir,sıtma için ilaçlar satın alınır,bir kamyonet kiralanır ve pamuk tarlasına varılır.Olaylarda bundan sonra gelişmeye başlar.
Orhan Kemal;gerçekten çok beğenerek okuduğum yazarlardan bir tanesi.Bu kitapta oldukça etkileyici.Türkiye'nin sosyal ve ekonomik yapısını güzel bir şekilde gözler önüne seriyor.Geçen yıllar içerisinde Türkiye'nin hangi konularda nerelerden nerelere geldiği ya da gelemediği anlaşılıyor.
Umarım en kısa sürede tekrar yayınlanır.Mutlaka okunması gereken kitaplardan biri.
02.01.2006

Yaşanmış,hemde dönem dönem çok iyi şartlarda yaşanmış ve tadı iyi çıkarılmış,fakat yazılmamış bir şehirdir İstanbul diyor sayın Çelik Gülersoy sunuş yazısına başlarken ve bu köyü sevip yerleşmiş,onun bir oranda süren güzelliklerine ,onun yeşil kırlarını,baharlarda silme örten kır çiçekleri dünyasına,temiz rüzgarlarına sessizliğine ve son kalmış tahta evlerine aşık olmuş Av.Ali Soysal'ı hem bu sevgiden dolayı,hem kitabından dolayı,kutlarım diyerek bitiriyor.
Ve bu bir kaç satırla bile Anadolu fenerinin nekadar guzel bir yer olduğunu anlayabiliyorsunuz.
Anadolufeneri köyü;İstanbul Beykoz'a bağlı bir köy ve ismini halen faal olan deniz fenerinden almaktadır.
Kitapta köyün coğrafi durumu,nüfusu ve kuruluşu,ekonomik yapısı,tarihi yapılar,köyden anılar,hikayeler anlatılıyor.Günlük taze balık sunan balık lokantalarıda unutulmamış.
Yazar Osmanlı arşivleri dahil bir çok kaynağı tarayarak ve yerli halk ile görüşerek bu kitabı hazırlamış.Köyle ilgili bir çok resimde var.Bir de yazarın ''şahidimdir'' adlı şiiri kitaba ayrı bir tad katmış.Kitabı okurken zaten bu şirin köyde geziniyormuş gibi hissediyorsunuz,bir de bu şiiri okuduğunuzda duygular daha da bir pekişiyor.
Ben çok beğenerek okudum,tavsiye ediyorum bu kitabı lütfen okuyunuz.
03.12.2005

Kitap, Aydın Boysan'ın 1946 yılında Hakkari Hükümet Konağı inşaatı şantiye şefliğini yapmak için yola çıkması ile başlıyor ve kitabı elinizden bırakamayacağınızı daha bu ilk satırlarda anlamış oluyorsunuz.
Neler yokki kitabın içinde,yine el atılmadık konu kalmamış;eski dostlar,eski güzel sanatlar akademisi,geçirdiği ameliyatlar,mimarlık mesleği,kültür ve sanat,bilgisayar,dünyanın geeceği hatta bir milyar yıl sonrası.
Sanatla ilgili yazılarından birinde şu cümleyi okudum.
''KÜLTÜR GÜNEŞİNİN ALÇAKLARDAN AYDINLATTIĞI ÜLKELERDE,CÜCELERİN GÖLGESİ BÜYÜK OLUR''.Karl Kraus.
Keyifle okunacak bir kitap.
03.12.2005

Osmanlı İmparatorluğu'na özgürlüğü,milliyetler ve dinler arasında eşitliği,demokratik ve parlamenter yönetimi getirmek istemiş olan Mithat Paşa'nın hayatı ve ölümünden sonra olanlar anlatılıyor;siyasal ve bireysel yaşamı.Ailesi,çocukluğu,eğitimi,evlilikleri,yaptığı hizmetler,sürgünleri,dönemin saray entrikaları,boğularak katledilişi.
Aradan yıllar geçer,1951 yılında Mithat Paşa'nın kemikleri Taif'ten alınarak büyük bir törenle İstanbul'a getirilir ve Hürriyet tepesindeki şehitliğe gömülür.Ancak Taif'ten gönderilen tabutta sadece ayak,kol,omuz,belkemiği ve kaburgalar vardır.Kafatası yoktur.Çünkü seneler önce ölüm şekli belli olmasın diye Sultan Abdülhamit tarafından mezarından çıkarttırılarak İstanbul'a getirtilmiştir.
Bu kitabı mutlaka okuyunuz.
03.12.2005

''Bir düşünce ekersin,bir eylem biçersin.
Bir eylem ekersin,alışkanlık biçersin.
Bir alışkanlık ekersin,karakter biçersin.
Bir karakter ekersin,kaderini biçersin.''
Nekadar doğrudeğilmi?
Kendi yaşamımızın kalitesini ,mutluluğumuzu,sağlığımızı dolayısıyla da çevremizdekilerin ve onların çevresindekilerin sonuç olarakda tüm insanların mutluluğunu artırabilmek için yapabileceğimiz bir takım eylemler anlatılıyor.Değil anlatılanların hepsini yapmak,kitabı okumak bile insanı mutlu ediyor.Belki çoğumuz kitapta sıralananları zaten yapıyoruz,belkide bir kaçını bilmiyorduk,belkide biliyoruzda bunları yapmaya vaktimiz yok.
Ama bu kitabı okuduktan sonra vaktimizide nasıl yaratacağımızı öğrenmiş oluyoruz.
Yazılanların hiç biride aslında yapılamayacak şeyler değil.Mesela bunlardan bazıları;sizi mutlu edecek gerçekten yapmak istediğiniz şeyi bulun sonra onu gerçekleştirmek için tüm enerjinizi buna yöneltin,amacınıza sadık kalın,hemen pes etmeyin,sürekli kendinizi geliştirin,disiplinli yaşayın,zamanınıza saygı gösterin,başkalarına yardım edin,anı yaşayın,yaşamınızı sadeleştirin.
Tabi çoğu kişi bunların çoğunu yapmazken bile vaktim yetmiyor bunları nasıl yapacağım diyebilir.Bunun içinde bir öneri var;aslında kaliteli bir şekilde altı saat uyku insanlar için yeterliymiş.Bu kaliteli uykunun sırlarını da bu kitapta bulabiliyorsunuz.
Lütfen okuyunuz.