Lovecraft, hayatı ve eserleri itibariyle ayrı ayrı incelenmeye müsait ise de, onun yazdıklarını herkesin çok ilginç bulduğu hayatının etkilediğini gözardı ederek değerlendirmek yanlış olur.
Lovecraft'ın yazılarını değerlendirirken, herşeyden önce onun çelişkili bir kişiliğe sahip olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. Örneğin, önceleri ırkçılığı savunurken, daha sonra Yahudi bir bayanla (Sonia H. S. Greene) evlenmiştir.
Yine de sahip olduğu bu çelişki özelliği, yazdıklarının başarısını hiçbir zaman gölgede bırakamadı bana göre.
Anlatım tarzı ya da tekniğini zayıf bulanlara cevabım ise, onu başarılı yapan "yarattığı orjinal dünya"nın; bugün çok okunan korku ve fantastik yazarları ne kadar etkilediğinin gerçekliğidir. Stephen King, Ursula K. Le Guin aklıma gelen ilk isimler.
Ayrıca Cthulhu Söyleni'nden daha başka bir çok ressam ve müzisyen de etkilenmiştir.
Yarattığı dünyayı kelimelere aktarmadaki yetersizliği, o dünyanın ne kadar mükemmel olduğunu göstermektedir bana göre.