Toplam yorum: 3.077.321
Bu ayki yorum: 4.200

E-Dergi

hakan arslangiray

Ülkemizin en önemli sorunlarından birinin az okumak ve buna bağlı olarak okuduğunu anlamamak olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle başta kendi ailem ve yakın çevrem olmak üzere, ulaşabildiğim tüm insanların kitap okuması için elimden geldiğince çabalıyorum. Okuduğum kitapları yorumlayıp paylaşarak kitapseverlerin bu kitaplar hakkında bilgi edinmesini amaçlıyorum.

hakan arslangiray Tarafından Yapılan Yorumlar

Yarı Tanrı Akhilleus ve hem yoldaşı hem de sevgilisi olan Patroklos'un çocukluktan başlayıp ölümlerine kadar olan mitolojik hikayesini anlatıyor yazar romanda.

Annesi ve babası ile sağlıklı bir ebeveyn ilişkisi olmayan Patroklos yanlışlıkla bir çocuğun ölümüne sebep olunca Akhilleus'un babasının sarayına sürgün olarak gönderiliyor. Burada zamanla Akhilleus ile can yoldaşı olup tüm hayatları boyunca devam edecek olan hikayeleri başlıyor.

Yazar romanda her ne kadar Akhilleus'un yarı tanrı ve dönemin en cesur savaşçılarından biri olmasını anlatıyor gibi görünse de daha çok ikili arasındaki duygusal ilişkiyi öne çıkarıyor.

Akhilleus ve Patroklos arasındaki ilişkinin duygusal mı yoksa iki çok yakın dost mu olduğu antik Yunan döneminden beri tartışılsa da yazar romanında bu konuda çok net bir yorumla ikisi arasında bir duygusal ilişki olduğunu anlatmış.

Edebi olarak çok derin bir anlatım tarzı olmasa da mitolojiye ilgisi olanların sıkılmadan okuyabileceği bir eser olmuş.

" Akhilleus başını sabırsızlıkla iki yana salladı. "İyi ama kadın için daha büyük ceza olmuş bu. Tanrılar adil davranmamışlar." Kheiron "Tanrıların adil olması gerektiğini söyleyen bir kural yok, Akhilleus," dedi." s.87
08.03.2024

1906 yılında yayınlanan bilimkurgu tarzı romanda, yerçekimine karşı koyabilen bir madde keşfeden bir bilimadamının bu maddeyle yaptığı bir aracı kullanarak arkadaşlarıyla birlikte Mars gezegenine gitmesi anlatılıyor.

Yazarın romanda da atıfta bulunduğu hatta anladığım kadarıyla biraz küçümseyerek bahsettiği Jules Verne romanlarından oldukça etkilendiğini düşünüyorum.

Çok ilgi çekici bulmasam da Marstaki yaşamın ve canlıların hayal edildiği bu kısa romanın çok sıkılmadan okunabileceğini düşünüyorum.
08.03.2024

Göbeklitepe'nin kimler tarafından ne amaçla yapıldığını kurgulayan, bunu anlatırken bilimsel araştırmalara paralel olarak onikibin yıl öncesinde yaşayan insanların hayatını, dini inanışlarını ve geleneklerini o yıllarda yaşandığı düşünülen büyük doğa olaylarını da işin içine katarak yorumlayan bir roman.

Konusu ve kurgusu itibariyle oldukça ilgi çekici olan romanda benim yorumuma göre, yazar okuduğum diğer kitaplarındaki edebi derinliği sağlamak yerine dönem insanlarının dini ve ahlaki değerleri anlama çabasını, okuyucuyu da bu konular üzerinde düşünmeye zorlayıp anlatmış.
Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinden başlayıp zaman zaman günümüz Türkiye'sine kadar uzanan ders niteliğinde ve sohbet tadında bir kitap.

Yazar kitaba "cumhuriyet" kavramının bizdeki anlamı ve dünyadaki karşılıklarını anlatarak başlıyor.

Osmanlı'nın son dönemlerinde Atatürk'ün ve arkadaşlarının savaşlarda kazandığı deneyimlerden bahseden yazar, Osmanlı İmparatorluğunun 1800'lü yılların sonunda başlattığı askeri okul-kurmaylık sisteminin ülkemizin kurtuluşunda mücadele eden Atatürk ve silah arkadaşlarının askeri, kültürel ve siyasi anlamda kendilerini geliştirmelerinde çok önemli bir yere sahip olduğunu vurguluyor.

Atatürk'ün Samsun'a çıkışından cumhuriyetin ilanına kadar giden süreçte yaptıklarını bölüm bölüm anlatan yazar saltanatın kaldırılması, harf inkılabı gibi değişikliklerin hangi gerekçelerle yapıldığını yorumluyor.

1. ve 2. Dünya Savaşı dönemlerinde ülkemizde yaşananları ve bu savaşlar sırasında ülkemizin diğer ülkelerle olan ilişkilerini de anlatıyor yazar.

Kurtuluş ve kuruluş dönemlerine ait birçok yanlış bilgiyi düzeltiyor ve iftiraları açık bir şekilde çürütüyor.

Atatürk'ün ölümünden sonraki Türkiye'yi de anlatan yazar yer yer günümüze kadar yapılan doğru ve yanlış bulduğu işleri yorumluyor.

Kitabın son bölümlerinde ülkemizin daha iyi yerlere gelmesi için yapılması gerektiğini düşündüğü şeyleri anlatıyor.

Ülkemizin kurtuluş ve kuruluş dönemlerini anlayabilmek için okunabilecek çok faydalı bir eser.

Bu kitabın yazarından Surname, Şah ve Sultan, genel olarak Zülfü Livaneli, Yaşar Kemal kitapları, Kürk Mantolu Madonna-Sabahattin Ali, Simyacı-Paulo Coelho, polisiye seviyorsanız Jo Nesbo'nun kitapları, Sunay Akın, distopya olarak Dune serisi-Frank Herbert ilk aklıma gelenler.