E-Dergi

"Neden Öldürüldüler?" serisinin 90'lar da öldürülen aydınlarımızdan bazılarını anlatan önemli bir araştırma-inceleme kitabı.Kitapta, Türkiye'nin önemli aydınlarından olan Muammer Aksoy, Çetin Emeç, Turan Dursun, Bahriye Üçok, Musa Anter ve Uğur Mumcu'nun yaşamöyküleri ana hatlarıyla anlatılmış, bu öldürümlerin nasıl gerçekleştiği dönemin siyasi olayları da göz önünde bulundurularak değerlendirilmiş ve davaların ne durumda olduğu da aktarılmıştır. Öldürülen tüm bu aydınları düşününce insanın yüreğine bir acı çörekleniyor; bunun birincil sebebi onların bu dünyadan göçmüş olmaları değil, bu cinayetleri azmettiren grup ya da kişilerin bazı güçler tarafından korunuyor olmalarıdır. Öldürülen bu aydınların hepsi birer ülküyü temsil ediyordu bana kalırsa ve ülküler kurşun geçirmezler. 90'ların genel siyasi havasını anlayabilmek içinde önemli bir eser olduğunu düşünüyorum. Bütün yurtsevelere önerilir.

Hayatta insanların deyim yerindeyse dibe vurduğu zamanlar olacaktır. Bernhard da ruhen ve bedenen "umutsuz" bir döneminde karşılaşıyor "dostu" Paul'le. Kendi söylemiyle bir anlamda sömürüyor onu, hayata çıkış kapısı olarak onu belirliyor ve sömürüyor. Hayatta "mutsuz" bir insan Bernhard, mutluluğu sadece "anlarda" yakalayabilen mutsuz bir insan...
Biçem olarak diğer anlatılarından biraz farklı bu kitap, özellikle tekrarlayan cümlelere pek yer verilmemiş, burada çevirinin ne derece etkili olduğunu bilemiyorum ancak Sezer Duru çevirisiyle okumak daha doyurucu olabilirdi diye düşündüm.Fatih Özgüven çevirisi de kesinlikle kötü değil, oldukça akıcı... Bernhard severlere önerilir...

Cumhuriyet Tarihimizin önemli bir bölümünün-TBMM'nin kuruluşundan İzmir Suikasti'ne- Attila İlhan'ın kaleminden, film senaryosu olarak hazırlanmasıyla oluşmuş bir kitap, "o sarışın kurt". Attila İlhan'ın konuyla ilgili yetkinliğine söyleyecek bir sözüm yok ancak kullandığı sözcükler arasında Türkçe sözcükler bulabilmek için sanırım biraz şansa gereksiniminiz olacak. Cumhuriyet devrimlerinden bahsedip de hala yüksek oranda Osmanlıca kullanıyor olmak... Şaşırtıcı. Türkçesi yerleşen bir çok sözcükte dahi Osmanlıcanın kullanılmış olması...Şaşırtıcı. Attila İlhan'ın bu ülkenin yetiştirdiği ender insanlardan olduğu herkesçe bilinen bir gerçek, onun gözünden bu konuları okumak güzel ama... Dil?..

Kendine özgü bir biçem oluşturabilen- hem biçim ve hem öz açısından- toplumsal olgulara özellikle duyarlı, sözcüklere bir çok anlam kazandırabilen başarılı bir şair Behçet Aysan.Geniş bir ekinsel altyapısı olan şiirleri var, yanına yöresine uzak kalmamış, onlarla iç içe olmayı başarmış bir şair. Kendi kutusundan çıkamamış, "Dünya" kavramını bilmeyen gericiler tarafından öldürülmüş, değerli insan. Şiirlerinin tamamını içeren Düello'yu şiir severlere öneririm.

Bernhard kitaplarının içinde öfkenin görece dizginlendiği, ancak yazınsal doyuruculuğun doruklara çıktığı yetkin bir kitap. İnsanın değişebilirliğinin, yaşlılık ve gençlik sorunsalının, Yaşlılık ve umursamazlık arasındaki ilişkinin, kendini bulamayan bir insanın "olabilecek" bir insanda kendini yaratma girişiminin ve daha bir çok olgunun enfes bir üslupla birleştirilip oluşturulan "hayran olunası" kitap. Yazın severlere önerilir.