E-Dergi

Ölmek üzere olan bir hastanın son günlerini anlatan, henüz 30 yaşına girmemiş olan beni bile ölüm stresine sokacak kadar etkileyici bir eser.

Tarihe damga vurmuş 14 ünlü ismin hayatlarındaki dönüm noktalarını anlatan, buna bağlı olarak 14 bağımsız hikayeden oluşan bir eser. Her gün bir hikaye okuyarak zamana yayarsanız daha çok keyif alırsınız. Tabii ki Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'un fethi bölümünü severek ve dikkatle okuduk.

Başkarakter Neriman'ın çocukluktan beri tanıdığı Şinasi (Doğu medeniyetini temsil ediyor.) ve sonradan tanıdığı Macit (Batı Medeniyetini temsil ediyor.) arasında kalması aslında daha çok Macit'e meyilli olması anlatılıyor. Neriman bu tercihinden dolayı çevresi tarafından mahalle baskısına maruz kalıyor. Hatta yer yer kadınların şekilci ve yüzeysel olmaları dolayısıyla yanlış kararlar vermesi gibi cinsiyete atfedilen suçlamalar yer alıyor.
Hayatı boyunca düşünce hayatında birçok değişim yaşamış olan Peyami Safa'nın bu eseri yazdığında İslamcı ve Doğucu fikirlerin etkisinde kalmış olduğu anlaşılıyor. Romanın edebi ve teknik açıdan çok da tatmin edici olmadığını düşünüyorum.

''Büyük bir hastalık geçirmeyenler, her şeyi anladıklarını iddia edemezler.'' Peyami Safa'dan hastane ortamını ve psikolojisini iliklerinize kadar hissettirecek bir roman..

Didaktik yönden güçlü olduğu kadar edebi yönden zayıf bir eserdir. Sosyalist gözüyle kapitalizm ve onun doğal sonucu oligarşi hicvi romana hâkimdir. Yazarın bir diğer romanı Martin Eden ile yer yer benzerlik gösterir.