Toplam yorum: 3.076.922
Bu ayki yorum: 3.800

E-Dergi

Muhammet Musab Özden Tarafından Yapılan Yorumlar

Mezhebler tarihi ile ilgili bilgilenmek için tavsiye edilir. Zira ilk üç asırdaki mezheblerin teşekkülünü geniş geniş anlatıyor. Ancak Mutezile düşüncesine 241 sayfalık kitabın 173. sayfasında sıra geliyor. Ayrıca kitabın geniş mezhebler tarihi malumatı Basra anlatılırken de Mutezile düşüncesinin teşekkülü anlatılırken de bol bol tekrar ediyor. Genel bilgilendirme için okuyacaklara tavsiye edilir. Ama Basra Mutezilesini merak ederek veya bu konuya akademik kaynak olarak müracaat etmek için okunacak kitap değil. Ayrıca "mevaliler" gibi Türkçe garabetleri ve eksik editörlükten neşet eden onca anlam bozukluğu vs. de yayınevinin mizanpaj, cilt ve baskıdan ibaret bir yayın hizmetinin olduğunu gösteriyor. Aslında önmeli bir konuda gayret gösterilerek hazırlanmış, fakat -bilhassa konunun arkaplanına dair malumatı olan okuyucu gözünde- başarılı bir netice ortaya konamamış bir eser.
Eserin dili sade ve olay örgüsü akıcı. Bununla beraber edebî açıdan da biraz yalın. Tam olarak Tarık Buğra'nın Osmancık eserinin muadili. Eser Şeyh Cüneyd'den başlayarak Safevî tarikatının devletleşme serüvenini Şah İsmail'e kadar başarılı bir şekilde aktarıyor. Bu esnada hem tarihî olaylara yer veriliyor hem de kırılma ve dönüşümler gösterilmeye çalışılıyor. Dönemin ruhunu yansıttığı söylenebilir. Ancak bu yansıtma da kısmen başarılı. Mesela gerek Şii düşüncenin, gerekse Safevî geleneğin fikrî yönü biraz zayıf kalıyor. Dönemi merak edenler için güzel bir başlangıç kitabı.
Eserin dili sade ve anlaşılır. Yazar Batı'nın ilerlemeci tarih anlayışını ve üretmiş olduğu medeniyet kavramının içeriğini sorugluyor ve İslam Medeniyeti'nin "geri kalmışlığı" fikrine bir alternatif geliştiriyor. Bunları yaparken İslam'ın ve Batı'nın bilgi, medeniyet, ticaret, sanat gibi alanlara nasıl yaklaştığını ve bu yaklaşımların ne tür neticeler doğurduğunu mukayeseli bir şekilde gösteriyor. Eğer medeniyet tasavvuruna dair okumalar yapmak istiyorsanız bu eser güzel bir başlangıç olabilir. İslam dünyasının 200 yıldır yaşadığı kafa karışıklığının giderilmesi noktasında fayda sağlayacak bir eser.
Başlığı beğenerek 5 yaşındaki oğlumuza okumak için aldık. Her şeyden evvel kitap çok uzun. Yazar -Mahsun Kırmızıgül filmi gibi- her sayfaya onlarca bilgi ve mesaj yüklemek istemiş. Bu da çocuğun dikkatini bir hayli dağıtıyor ve asıl mesajdan koparıyor. Ayrıca bir veli olarak ben bile sıkıldım. Kitabın sonunda daha baharda gömülen meşe palamutlarının kocaman ağaç olması ise 5 yaşındaki oğlum için bile tuhaf bir bilgiydi. (Not meşe palamutları baharın bile olmaz aslında. Ta yazın sonunda olgunlaşırlar. Ayrıca en yavaş büyüyen ağaçlardan biri de meşedir.) 7-8 yaşında bir çocuk okursa belki daha faydalı olur. Ama yine de kitabın muhtevasının çocuklar için elverişli olduğu kanaatinde değiliz.
Bu eser Türkiye'de tefsir alanında yapılmış en ciddî çalışmaların başında gelenlerden biri. Yazar ilk dönem muhatablarının nüzûl öncesi, nüzûl dönemi ve sonrasındaki kitab tasavvurunu ortaya koymaya ve bu tasavvurdaki değişimi göstermeye çalışıyor. Eserde ilk ve ikincil muhatabların Kur'ân tasavvuru (tasavvurları) kimlik ve kitab bağlamında ortaya konmaya gayret ediliyor.