Toplam yorum: 3.075.924
Bu ayki yorum: 2.800

E-Dergi

AYNADANYANSIYANLAR Tarafından Yapılan Yorumlar

19.11.2008

SORU: NAMAZ KİMLER AĞIR GELİR ?‏

CEVAP:
Bismillahirrahmanırrahim
Sabrederek ve namaz kılarak (Allah’tan) yardım dileyin. ŞÜPHESİZ NAMAZ, ALLAH’A DERİNDEN SAYGI DUYANLARDAN BAŞKASINA AĞIR GELİR. (BAKARA 45)
09.11.2008

Benzer benzeri çeker ana temasıyla piyasaya çıkan bir kitap olan;
Secret.... Okunmayı hakeden gerçek manada degerlendirildiginde çok faydalı olacak bir kitap....Bir müslüman olarak Allah inancını ortadan kaldırmaya yönelik bir çalışma olarak algılasamda...İncelendigi zaman gerçek manada şükrün nasıl yapılması gerektigi gösteren bir kitap(3 Sırdan Biri Olarak Geçiyor )...Hani çok şükür diyipte gerçek manada duygularımızı işin içine katmadan;içimizdeki tatminsizlik duygusuyla kuru bir çok şükür çekeriz...Bu kitap şükrün nasıl yapılması gerektigini bana göre çok iyi anlatıyor.3 Sır dan kalan diger 2 tanesi de bir şeyin olacagına olmuşcasına inanmak ve bu güvenle yaşamak....Bu da bir müslümanın Allah'a tevekkül ettikten sonraki yaşaması gereken duygu ve düşünsel yogunlugu anlatmakta....Kitabın yazarı bu sırrın ne oldugunu bilmiyorum diyor ve yöntemlerini açıklıyor.Kitabın zaten bu kısmını açıklarkende Allah'ı devre dışı bırakıyor ve HERŞEYİN insanın kendisinin istemesiyle olacagını anlatıyor.Bu kısmının en basitinden boşa çıkaran delili insanın ölüme çare bulamayışıdır.Ama anlatılan uygulamalar şimdiye kadar edindigim tevhid egitimine kanaatimce ters düşmüyor ve ALLAH'ın kurdugu mutlak ilimle çalışan sisteme uyuyor.Tevhid kısmında yükseldikçe zaten kendinizde ALLAH'ın ayetlerini apaçık görüyorsunuz ve olay
Bismillahirrahmanırrahim
Allah’ın dilemesi olmadıkça siz dileyemezsiniz. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.(Tekvir 29.Ayet) ayetiyle açıklıga kavuşarak son bulur.Bu mesele İslam'da tevhid meselesi başka bir deyişle Allah'ı bilme denilen ilimde(MARİFETULLAH) ilerledikçe daha iyi anlaşılır.Size Ahmed Hulusi'nin eserlerini tavsiye ederim ve özellikle "HZ.MUHAMMED'İN AÇIKLADIĞI ALLAH,KİTSAN"adlı eseri bu kitaptan sonra "TEVEKKÜLÜN İNCELİKLERİ ÜSKÜDAR YAYINEVİ" adlı kitabı okumanız size bu konuda büyük katkı yapacaktır...Şiddetle tavsiye ederim..
Şükürle İlgili Sır(3 Sırdan Bir Tanesi):
Bismillahirrahmanırrahim
Eğer şükreder ve iman ederseniz, Allah size niye azab etsin ki? Allah şükrün karşılığını verendir, hakkıyla bilendir.(Nisa 147)
Hani Rabbiniz şöyle duyurmuştu: “Andolsun, eğer şükrederseniz elbette size nimetimi artırırım.(İbrahim 7)
3 Sırdan Diger 2 Tanesi:
Bismillahirrahmanırrahim
Kim Allah’a tevekkül ederse, O kendisine yeter. Şüphesiz Allah emrini yerine getirendir. Allah her şeye bir ölçü koymuştur. (Talak 3 ) Bir kere de karar verip azmettin mi, artık Allah’a tevekkül et, (ona dayanıp GÜVEN). Şüphesiz Allah, tevekkül edenleri sever.(Ali-İmran 159)
Not:"Hasenat 3" adlı ücretsiz ve mükemmel Kuranı Kerim arama programını şiddetle tavsiye ederim.İnternet üzerinden arattırdıgınızda kolaylıkla edinebilirsiniz.Allah'ın Kuranı Kerim de bahsettigi gerçek TEVHİDİ yakalamak ve bu konuda derinleşmek dilegiyle
hoşçakalın...
26.10.2008

MEZHEPLER-TARTIŞMALAR-KURAN-BELGE KAVRAMI YAŞASIN İSTİŞARE!!!!!

Bismillahirrahmanırrahim

Andolsun, biz bu Kur’an’da insanlar için her türlü misali değişik şekillerde açıkladık. Fakat insan tartışmaya her şeyden daha çok düşkündür.
(KEHF 54)

İnsanlardan kimi vardır ki, hiçbir bilgisi olmadığı hâlde, Allah hakkında tartışmaya girer ve her azgın şeytanın ardına düşer. (HAC 3)

(8-9) İnsanlardan öylesi de vardır ki, bir ilmi, bir yol göstericisi, aydınlatıcı bir kitabı olmadığı hâlde kibirlenerek insanları Allah’ın yolundan saptırmak için, Allah hakkında tartışmaya kalkar. Ona dünyada bir rezillik vardır. Ona kıyamet gününde de yangın azabını tattıracağız. (HAC 8-9)

Süs içerisinde (narin bir biçimde) yetiştirilen ve tartışmada (delilini erkekler gibi) açıklayamayanı mı Allah’a isnad ediyorlar? (ZUHRUF 18)

(118-119) Rabbin dileseydi, insanları (aynı inanca bağlı) tek bir ümmet yapardı. Fakat Rabbinin merhamet ettikleri müstesna, onlar ihtilafa devam edeceklerdir. Zaten onları bunun için yarattı. Rabbinin, “Andolsun ki cehennemi hem cinlerden, hem insanlardan (suçlularla) dolduracağım” sözü kesinleşti. (HUD 118 -119)
18.10.2008

EHL-İ BEYTİ SEVMEK İMANIN ALÂMETİDİR

Allah Teâlâ, müminlere Resûlü’nün sevilmesini farz kıldığı gibi onun parçası olan ve kendisine inanan yakınlarının da sevilmesini, bu şekilde Peygamber’in (s.a.v) sevindirilmesini istiyor. Bir ayet-i kerimede şöyle buyrulmuştur:

Bismillahirrahmanırrahim
“Resûlüm onlara de ki: Ben bu davetime karşılık olarak sizden bir karşılık ve ücret beklemiyorum; sadece yakınlarıma sevgi göstermenizi istiyorum.” (Şûrâ/23)

Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz, Ashâb-ı kirâmı ve ümmetim Ehl-i Beyt’in hukunu iyi koruma konusunda şiddetle uyarmıştır:

Zeyd b. Erkam (r.a) anlatıyor: Allah Rasûlü (s.a.v), Mekke ile Medine arasında Hummen denilen suyun başında bir hutbe verdi. Allah’a hamd, sena ve zikirden sonra şöyle buyurdu:

“Ey insanlar! Dikkat ediniz; ben bir beşerim. Rabbimin ölüm elçisinin gelmesi ve benim ona icabet edip aranızdan gitmem yakındır. Sizlere hukuku ağır iki kıymetli emanet bırakıyorum. Birincisi Allah’ın Kitabı’dır. Onda nur ve hidayet vardır. Allah’ın Kitabına sımsıkı sarılın. Onunla meşgul olun, onu öğrenin, öğretin; hükümlerini anlayın. İkinci emanet Ehl-i beytimdir. Ehl-i Beytim hakkında Allah’tan korkmanızı hatırlatırım. Ehl-i Beytim hakkında Allah’tan korkmanızı hatırlatırım. Ehl-i Beytim hakkında Allah’tan korkmanızı hatırlatırım. ” Zeyd b. Erkam’ı dinleyenler arasında bulunan Husayn b. Sebre,

“Ey Zeyd, Rasûlullah’ın (s.a.v) zevceleri de Ehl-i Beytten midir?” diye sordu, Zeyd (r.a),

“Tabi ki Efendimizin hanımları da Ehl-i Beyttendir. Fakat Rasûlullah’ın (s.a.v) haklarının korunmasını istediği Ehl-i Beyt, kendilerine sadakanın haram olduğu kimselerdir” dedi. Husayn,

“Onlar kimdir?” diye sorunca Zeyd b. Erkam (r.a),

“Ali’nin ailesi, Akîl’in ailesi, Cafer ve Abbas’ın âilesidir” dedi. Husayn,

“Bunlara sadaka haram mıdır?” diye sorunca, Zeyd (r.a),

“Evet” dedi. (Müslim, Fedâilü’s-Sahâbe, 36; Nesâî, Sünen-i Kübrâ, Menâkıb, 9.)

Müfessirlerin imamı Fahruddin er-Râzî (rah.) demiştir ki:

“Resûlüm onlara de ki: Ben bu davetime karşılık olarak sizden bir karşılık ve ücret beklemiyorum; sadece yakınlarıma sevgi göstermenizi istiyorum”
âyet-i kerimesi (Şûrâ/23) Resûlullah’ın (s.a.v) Eh-i Beytini ve Ashabını sevmenin vacip olduğunu göstermektedir. Allah Resûlü (s.a.v) sahih hadislerinde:
“Fatıma benden bir parçadır; onu üzen beni de üzer” (Ibnu Kesir, Tefsir, VII, 201) buyurmuş, Hz. Ali’yi, Hasan ve Hüseyin’i sevdiğini belirtmiştir. Efendimizin sevdiği kimseleri sevmek, bütün ümmete vaciptir. Sonra, her namazın sonunda Hz. Peygamberin Ehl-i Beyti’ne salât ve selâm okunması, bütün ümmete emredilmiştir. Bu büyük bir makamdır; onlardan başka hiç kimseye nasip olmamıştır. Bütün bunlar gösteriyor ki, Hz. Peygamberin Ehl-i Beyti’ni sevmek vaciptir.

Efendimiz’in zevcesi Ümmü Seleme (r. anha) anlatıyor:

Resûlullah (s.a.v) Ali, Fâtıma, Hasan ve Hüseyin’le yemek yedi. Yemekten sonra, onları üzerindeki elbise ile sardı ve,

“Allahım! Bunlara düşman olana sen de düşman ol; bunları seveni sen de sev!”
diye duâ etti. (Ebû Ya’lâ, Müsned, No:6951; Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, IX, 166-167.)

Resûlullah (s.a.v) Efendimiz’in amcası Abbas (r.a) bir gün üzüntülü bir şekilde, Efendimiz’in huzuruna geldi ve,

“Yâ Resûlellah! Kureyş bizden ne istiyor; birbirleriyle karşılaşınca güler yüz gösteriyorlar, bizimle karşılaşınca yüzleri değişiyor!” diye şikâyet etti. Allah Resûlü (s.a.v) bu hâle çok gazaplandı; yüzü kıpkırmızı oldu. Sonra,
“Allah’a yemin ederim ki, bir kalp sizleri Allah ve Resûlü için sevmedikçe o kalbe iman girmiş olmaz”
buyurdu ve şöyle devam etti:

“Ey insanlar! Kim amcama eziyet ederse, bana eziyet etmiş olur. Hiç şüphesiz bir kimsenin amcası babası gibidir.” (Tirmizî, Menâkıb, 28; Ahmed Müsned, I, 207.)

Resûlullah (s.a.v) Efendimiz, Hz. Ali’ye hitaben: “Yâ Ali, seni ancak mümin olanlar sever; sana ancak münafıklar buğzeder.”
buyurmuştur.( Müslim, iman, 131; Tirmizî, Menâkıb, 20; Nesâî, iman, 19.)

İçinde Sunni kaynaklara ait hadislerin de oldugu bu bilgilerden sonra ve ilgili ayeti kerimeden sonra ortada tartışılacak bir şey kalmıyor.Size GADİRİHUM olayını hangi mezhepten olursanız olun iyi araştırmanızı tavsiye ederim.
18.10.2008

Hadis Kaynaklarına ulaşmada ehlibeytin önemi acaba ne kadar?Tartışılması gereken önemli noktalardan birisi budur.Ebu Hüreyre'nin peygamberimizin ölmeden önce sadece 3 sene yanında bulunmasına ragmen Sahihi Buhari ve Müslim de 5000 den fazla hadisi varken Hz.Ali'den 500 tane bile hadisin olmayışı düşündürücü degil mi?Bu bilgileri araştırmanızı ve düşünmenizi tavsiye ederim.İmamı Azamın Ehli Beyt ten olan Caferi Sadıkın ögrenci oldugunu biliyor muydunuz?