E-Dergi

Kitabın yazarı, nazilerin toplama kampında geçirdiği çok kötü zamanlarda yaşadıklarıyla onu hayata bağlayan terapi yöntemini(logoterapi) anlatıyor. Kısacası logoterapide insanın yaşamının anlamını bulması amaçtır. Ve her insanın farkında olmasa dahi yaşamının anlamı vardır.
Yazarın acılar kaçınılmazsa acıyı tanımlatması ve fırsatları görmeye yönlendirmesi acının boyutunu azaltıp insanın direncini arttırıyor.
Nietzsche'nin " Yaşamak için bir neden'i olan insan, hemen her nasıl'a dayanabilir" sözü logoterapininde temelidir.
Güzel bir eserdi. Aynı cümlelerin ara ara belki daha anlaşılır olması için tekrar edilmesi beni biraz rahatsız etti ama yine de kitabın değerini bende azaltmadı. Okunmasını tavsiye ederim.

Sabahattin Ali'nin bu eseri öykü türündedir. Öykülerde yer yer memlekette eski zamanlardan insan manzaralarını işleyişi, konuyu tasvir edişi etkileyiciydi. Özellikle bazı öykülerde yüreğime karanlık çöktürüp, soğuk ve simsiyah bir zindandaymış gibi hissettirdiği oldu. Okunmasını tavsiye ederim.

"İkiye bölünmüş olmanın iyi tarafı şu ki yeryüzündeki her erkeğin, her kadının , her şeyin kendi eksikliği konusunda duyduğu acıyı anlıyorsun."
Yukarıdaki alıntının da bulunduğu güzel bir eserdi.

Çok eğlenceli bir seri. Serinin devamını sabırsızlıkla bekliyorum.

" Belki, üzüntünü çok uzun süre kilit altında tutunca daha beter artıyordur. Bir deponun dolması gibi. Sonra bir gün depo çatlar ve sen normalden daha çok üzüntüye boğulursun çünkü hepsini içinde biriktirmişsindir. "
Kitaptan beğendiğim bir kısımdı.