E-Dergi

Paulo Coelho bu kitabıyla beni hayal kırıklığına uğrattı. İçi boş bir kitap. Hayatı lüks, eğlence, cinsellik üzerine kurulu şımarık bir kadının sıkıcı hayatından başka bir şey yok kitapta.

Bize hep Osmanlı'nın başarılı askeri seferlerinden, padişahların hayatından söz edildi. Ama üç kıtaya hakim olan imparatorluğun faklı kültürlere, farklı inanışlara sahip olan halkından bu kadar iyi, bu kadar derinden bahseden biri daha olmadı. Osmanlı halkı hakkında bilgi almak isteyenler, Amin Maalouf'u okuyun muhakkak.

Konusu bir yana, yazarın yansıttığı kültür, o kültürün insanları nasıl etkilediği, farklı yaşantılara tanık olmak, insanlar arasındaki farklılığın nasıl zenginliğe dönüştüğü kitaba doyumsuz bir tat vermiş.

Saramago'dan yine tarzını ortaya koyan bir kitap. Kitaba kızanlar, karşı çıkanlar olabilir ama o mevcut düzeni daha yerleşik hale getirmeye çalışan değil, aksine dünyayı değiştirmeye çalışan bir yazar.

Kolera hastalığıyla aşk ne alaka diye düşünebilirsiniz. Kolera salgınının ortalığı kasıp kavurduğu, bir sürü insanı ölüme götürdüğü bir yerde; ufak tefek hastalıklar dışında hiçbir hastalığa yakalanmamış ama aşkı elli yıl boyunca kalbinde bir hastalık gibi taşımış bir adamın hikayesi.