E-Dergi

Yazarın her yazdığı kitap mı güzel olur ya. Adrenalin hiç düşmüyor, inanılmaz sürüklüyor, elinden bırakamıyorsun eee daha ne olsun. Carter sen yaz, ne yazarsan yaz ben okurum diyorum. Robert Hunter serisinin ikinci kitabı ve inşallah devamını en acilinden çıkartır yayınevi. Bu yazarla tanışmadıysanız ciddi büyük kayıp. Kesinlikle ve şiddetle tavsiye ediyorum. Polisiye gerilimin en iyi yazarları arasında benim için.

Uzun zamandır bu kadar gerim gerim gerildiğim bir kitap okumamıştım. Hatta gece yalnızken devam edemediğim yerler oldu. O mezarların soğukluğunu, korkuyu iliklerime kadar hissettim. Korku gerilim tadında harika bir kitaptı. Bram’ın geçmiş ve şimdiki günlüklerinden oluşuyor, aynı zamanda kardeşlerinin günlükleri de eklenmiş. Aşırı akıcı ve heyecan doluydu. Gece okuyamadığımı hesaba katarsak elimden bırakamadım diyebilirim. Yalnız yazarın gerçek yaşadığı şeyler olduğu ile ilgili notlar da mevcut baş ve son sayfalarda. Bazı kişilerin sadece isimleri değiştirilmiş. Kısacası kesinlikle tavsiye ediyorum.

İlk önce şunu söylemeliyim gerilim kitabı olarak geçiyor ve kapakta “tüyler ürpertici” yazıyor ya, gerilimden hiç eser yok. Daha çok bir ailenin yaşadığı dram anlatılıyor aslında. Bir çok kişinin gözünden okuyoruz kitabı. Kötü müydü asla değildi. Durgun ilerleyen ama merak ettiren kitaplar vardır ya işte tam da öyle. Konusu ve yazım dilini beğendim ama dediğim gibi gerilim olarak düşünüp okumayın. Bazı hikayeler dışardan göründüğü gibi değildir, bu kitap da öyleydi bence. Ben beğenerek okudum ve tavsiye ediyorum.

O kadar absürt o kadar enteresan ki hiç bulaşmayın derim.

Dili akıcı ve basitti bundan dolayı sevdim, ama bir şeyler eksikti diye de hissettirdi bana. Konusu itibariyle güzeldi. Biraz polisiyeden uzaklaşmış anları ve kurguda da gözden kaçan hataları görmezden gelemedim maalesef. Kısacası tekrar okur muyum bu yazarı, evet okurum. Çünkü hatalara rağmen elimden bırakamadan merakla okutturdu kendini.