Toplam yorum: 3.077.822
Bu ayki yorum: 4.700

E-Dergi

fatihdemirtas Tarafından Yapılan Yorumlar

13.07.2010

İstiklal Marşımızı ve Mehmet Akif'i okul sıralarında bol bol anlattılar; fakat aklımızda kalanlar sınırlıdır. Benim niyetim, üstadın kişiliğini daha yakından tanımak ve İstiklal Marşımızı beynime kazınacak şekilde açıklamalarıyla okumaktı. Açıklamalar beni yeteri kadar tatmin etmiş olmasa da Mehmet Akif Ersoy'un örnek kişiliği güzel bir şekilde anlatılmış. Yazar, İstiklal Marşımızın meclis serüvenini anlatırken yarışmaya katılan diğer şiirleri de kitaba dahil ederek okura mukayese imkanı tanıyarak Akif'in bütün insanlarımızın gönlüne işleyen nasıl harikulade bir eser ortaya çıkarmış olduğunu vurgulamış. İstiklal Marşı'nın tahlilini yaparken edebi açıdan da incelemiş. Edebiyatla ilgili kısmı pek ilgimi çekmediğinden bu bölümü jet hızıyla geçip üstadın hayatıyla ilgili bölüme ağırlık verdim. Allah'a Çanakkale Destanı'nı yazmadan canını almaması için dua ettiği bölümde, onun vatan sevgisiyle yanıp tutuşan muazzam benliği beni öylesine duygulandırdı ki; ilk kez kitap okurken gözyaşlarıma hakim olamadım. Layık olduğu değere kavuşamamış olması da beni hep hüzünlendirmiştir. Eski dile de azımsanmayacak ölçüde ağırlık verilen kitapta, sözcüklerin anlamlarının açıklanması çok işime yaradı. Kitabın sonuna meşhur şiirlerinden bazıları alınarak Mehmet Akif kronolojisi yazılmış. İstiklal marşımızın ilk yayınlandığı derginin başlık klişesi ve Zeki Üngör bestesinin notaları bile kitapta mevcut. Türk Edebiyatı Vakfı Yayınları'ndan lüzumlu bir eser.
12.07.2010

Hamlet'in roman şeklinde yazılmış olabileceğini düşünerek almıştım; ama piyes şeklinde olması hızlı ve akıcı okunması bakımından iyi oldu. Hangi kelimelerle anlatacağımı bilemiyorum, biraz uçarı bir yapıt mı olmuş desem, sanki bütün olaylar bulutların üstünde bir ütopya dünyasında geçiyor gibi. şaşalı ve felsefik cümleler havalarda uçuşuyor. Şüphe içinde ve ikilemde kalan, bir yandan da ızdırap ve intikam ateşiyle kavrulan Hamlet'in ruh hali oldukça iyi yansıtılmış. Trajik sonuyla insanı bir yandan hüzünlendirirken bir yandan da oh oldu dedirten bir kitap.
12.07.2010

Kitabın girişi beni şaşırtan bilgilerle doluydu. Özellikle Kanuni'nin mektuplarını okuduğumda tarihimizle ve ecdadımızla bir kez daha gurur duydum.

Büyük Osmanlı Projesi diyince aklıma ilk olarak Büyük Ortadoğu Projesi'ne karşı olarak bölgede Osmanlı'nın küllerinden doğabileceğini ve tekrar dünya hakimiyetine doğru koşacağı yılların uzakta olmayabileceğini anlatan bir kitap izlenimi oluşmuştu bende. Nitekim içeriğinde bu düşünceye karşıtlık olmadığı gibi bu konuya yer de ayrılmamış. Bu yüzden hayal kırıklığı yaşadım. Belki arada geçen bir iki paragrafı atlıyor olabilirim bu sözlerimle. Ben daha çok siyasi içerikli bir kitap beklerken, kitabın başlığının verdiği izlenimden de uzak ve alakasız olacak şekilde tarihi ve açıkçası ancak bir tarihçinin araştırarak mukayese edebileceği konular üzerinde durulması beni biraz soğuttu Mustafa Armağan'ın bu kitabından. Daha ziyade Osmanlı hakkında yanlış bilindiği ileri sürülen konular işlendiği ve bize öğretilen tarihi ve dolayısıyla millette bunun bir sonucu olarak uyanan genel kanıyı eleştiren bir kitap olduğu için kitabın adı; Osmanlı Aldatmacası ya da Osmanlı Hakkında Yanlış Bilinenler vs. olsa daha uygun olurmuş. Bazı bölümlerde çok alakasız ve değersiz bulduğum konular üzerine tartışma hali devam ettiği için özellikle kitabın ortalarında çok sıkıldım. Belki tarihçiler daha bir zevkle okuyabilirler. Her şeye rağmen okuyana önemli tarihi bilgilerle, kültürel ve siyasi düşünce yapısı katabilecek olması bakımından değerli bir kitap. Özellikle de ecdadıyla arası bozulmaya ve tarihine yabancılaştırılmaya, özünden uzaklaştırılmaya çalışılan bir neslin çocuklarına; atalarının mirasına sahip çıkmak, tarihiyle barışık olmak ve ülkemizin sahip olduğu potansiyelle geleceğe dair neler yapabileceğinin bilincinde olarak özgüven kazandırmak hususunda önayak olması gereken kitapların yayınlanması güzel.
27.12.2009

Bazı konular vardır, o konuda bilgi edinmek taraflı yazılardan dolayı o kadar zordur ki, öylesine bölünmüşlük vardır ki toplumda, kitap seçimi konusu aklınızı meşgul edip durur. Can Dündar şimdiye kadarki yaşamı ve eserleriyle güvenimi kazanmış ender insanlardan biri. bu eserin ergenekon davasından çok önceleri kaleme alınmış olması da, kitabı piyasadaki diğer kitaplardan ayırıyor. Can Dündar insanın aklını bulandıran olayları bir bütün halinde incelemeye çalıştığımızda, aslında gerçeklerin ne kadar da net gözler önüne serilebileceğini göstermiş kitabında. benim gibi 20'li yaşlarında olan ve susurluk kazası sıralarında çocuk denebilecek yaşta olanların o dönemleri öğrenebilmesi ve devlet yönetimindeki oyunları görebilmesi açısından da çok faydalı bir kitap. Dündar'ın da dediği gibi, "bütün bu anlatılanların hesabının nasıl olup da hâlâ sorulmadığına şaşacaksınız"