E-Dergi

Bizlere, bu mücadelenin perde arkasında neler geçtiğini ,ne tür taktikler uygulandığını, sorunun kökenlerini ve çözüm yollarını anlatan zaman zaman bir askeri talimname bazende insan psikolojisi üzerine bir rehber kitap özelliği kazanan eşsiz bir eser.
Bu olayların üzerinden yıllar geçtikten sonra gelecek kuşakların tarihçileri için kaynak bir başyapıt olacağına kuşkum yok.

Yakın tarihimizin önemli olaylarından biri olan ve cumhuriyetimizin kuruluşundan sonra ordumuzun çarpıştığı ilk ulusal savaş hakkında yazılmış değerli bir eser.
Kıbrıs konusu bu gün hala gündemimizde iken ve bazı çevrelerin neredeyse verelim kurtulalım havası içine girdiği şu ortamda; bizlere çok değil otuz yıl önce orada neler yaşanmış olduğunu aktaran bu kitapta çarpışmaların kolay kolay hiçbir yerde bulamayacağınız ayrıntılarını orada bulunmuş ve bu konuda uzman bir kişinin kaleminden okuyabilirsiniz.

Bu kitapta artık unutulmuş bir kahramanlık destanı bütün ayrıntıları ile anlatılıyor.Bu günkü kuşaklar artık Yavuz' un Hamidiye'nin efsanesini bilmiyor.Oysa bu kitap dünya deniz harp tarihine geçmiş bir harekatı gözler önüne sererken bizlere de bir zamanlar ne kadar büyük bir imparatorluğa sahip olduğumuzu anımsatıyor.
Hamidiye kruvazörü'nün hikayesi bazı çevrelerin "Türkler en büyük deniz zaferleri olan 18 mart'ı bile karada savaşarak elde etmişlerdir"tezine en güzel yanıt.

Daha önceden adı sanı duyulmamış iki kişi ortaya bir kitap atıyor.Tamamen sokak ağzıyla yazılmış hiç bir edebi ve sanatsal yönü olmayan bir kitap,tamamen kurgusal ve mantık dışı bir çalışma.Ve bu kitapta hiç bir ulusal bilinci,kökeni,devlet geleneği,tarihte yer alan tek bir askeri zaferi hatta düzenli bir ordusu dahi olmayan Irak gibi bir ülke karşısında bile perişan olan,gülünç duruma düşen Amerikan ordusunun yenilmezliğini,ezici üstünlüğünü adeta uzaylılar bzi istila ediyormuş gibi bir üslupla anlatıyorlar.
İnsan düşünmeden edemiyor,acaba bu kitabı birileri mi yazdırdı.Bu bir psikolojik savaş yöntemi mi ya da birileri bilinçaltımıza birşeyler mi yerleştirmeye çalışıyor?Sizce?

Bugünkü nesillere,çok değil yüz yıldan bile daha kısa bir süre önce ne kadar uçsuz bucaksız bir egemenlik alanımız olduğunu ve bu toprakları nasıl kaybettiğimizi okuyucuya yaşatarak anlatan,Ortadoğu olarak adlandırılan bölgenin bu günkü durumunu ve Osmanlı İmparatorluğunun çöküşündeki asıl nedenleri anlamak isteyen herkesin okuması gereken bir klasik olarak nitelendirilebilir.
Ayrıca Atatürk Türkiyesin'de yaşayıp da hala ümmetçilik davası güden bazı çevrelere de iyi bir ders verip,o halkların bizden ne kadar farklı bir kültür ve yaşam tarzına sahip olduğunu göstermesi bakımından yararlı bir çalışma.F.Rıfkı ,dilimize ve ulusal benliğimize sahip çıkmamızın neden bu kadar önemli olduğunu herkesin anlayabileceği bir biçimdeaçıklamış.