Toplam yorum: 3.122.637
Bu ayki yorum: 4.082

E-Dergi

denizmavi Tarafından Yapılan Yorumlar

27.08.2024

“Caninin en büyük silahı rehavettir. Kimse, yapılan vahşetin kendi başına geleceğini düşünmez. “

Yazarın birkaç ay önce yayınlanmış son kitabı.
Okurlar, bu kitaptan önce "İntihar Okulu"nu okurlarsa karakterler ve konular daha anlamlı gelecektir.
Çocukluk döneminden, doğruyu yanlışı ayırt edebilme dönemine gelene kadar; doğru ve yanlış, yapılması ve yapılmaması gerekenler, çocuğa verilmezse; ilerleyen yaşlarda da çocukta bunu ayırt edememe hali devam edebilir.
Londra'da bir mahallede, 11-12 yaşlarında 5 çocuk vahşice öldürülmüş olarak bulunur.
Cinayetler salı ve perşembe akşamları işlenmektedir.
Herkes korku ve panik içindedir.

Cesetlerin yanında bulunan izlerin bir çocuğa ait olma ihtimali büyüktür.
11 yaşındaki Barney, babası ile yaşamaktadır ve babası salı ve perşembe akşamları fazla mesai yapmaktadır.
Katilin kim olduğu konusunda herkes birbirinden şüphe eder hale gelmiştir.
Ve katil son cinayetini planlanmıştır bile.
27.08.2024

Bilimsel araştırmalar, insanlarda zihin kontrolünün, istenen yönde yönlendirebilmenin mümkün olduğunu gösteriyor.Güncel hayatta reklamlara kadar bu konu kullanılıyor.Devletlerin gizli teşkilatlarının da bu konuya ilgi duyduğu çeşitli vesilelerle ortaya çıkıyor.

Romanın yazarı bir hakim.Kitap kapağında bir hakimin nasıl tetikçi haline geldiği vurgusu yapılmış.Yakın zamanda yargıda bu tür tetikçi vakaları ülkeyi çalkalayacak derecede yaşandığı için, yazarın şahit olduğu böyle vakaları konu aldığını düşünerek okudum.

Ancak ütopik fantastik, metafizik, parapsikolojik olaylarla dolu bir kitap olmuş.Kitabın yarısı sadece bu tür anlatımlarla ilgili. Bunları ilerideki konuya alt yapı oluşturmak için koymuş ama çok fazla uzatmış.Konu asıl konuya geldiğinde de gerçek olma ihtimali zayıf zorlama süreçlerle ilerliyor.

Kitabın konusu ise, bir hakimin algıları yönlendirilerek, istenilen yönde kararlar vermesi sağlanır.Ancak zihin kontrolü uygulayanların hesaba katmadığı bir konu vardır.
08.08.2024

11 farklı din felsefecisinin makalelerinden oluşan bir kitap. Teizm, ateizm, anti teizm ve proteizm çerçevesinde; Pro-teizm yani tanrının varlığının dünyaya değer kattığı görüşü ile, anti-teizm, yani tanrının varlığının dünyaya değer atmadığı görüşlerini kıyasıya yarıştığı makaleler. Bununla birlikte kavram tanımlamaları da kitap içinde serpiştirilmiş; Teistin inancına göre, tanrının evrene müdahale ettiği, peygamberler aracılığı ile kurallarını bildirdiği,
Ateistin, tanımlanan çerçevede bir yaratıcı inancına katılmadığı,
Anti- teistin, tanrı var olduğu ve evrene müdahale ettiği ancak, müdahale etmese her şeyin daha iyi olacağı, tanrının koyduğu kuralların hayatı çekilmez hale getirdiği düşüncesinde olduğu,
Pro-teistin, tanrının iyi ki evrene hayata müdahale ettiği, böylece neyin doğru neyin yanlış olduğunu öğreniyor olmamızın daha iyi olduğu görüşünde olduğu, şeklindeki felsefi kavramlar 380 sayfalık kitabın içinde yer yer karşımıza çıkıyor.
30.07.2024

Hayat değişken, bulunduğumuz yer değiştikçe, buna göre yeni felsefi akımlar da ortaya çıkıyor.
Hümanizm; insan odaklılık, insan merkezcilik, insan zihninin evrendeki en üstün zeka olduğu iddiasını içeriyor,
Post hümanizm; insan zihninin beyin tarafından sınırlandırıldığını, geliştirilmesi gerektiğini, İnsan merkezli düşüncenin sınırlarının aşılarak, insan ile doğa, hayvan ve makineler arasında yeni ilişkiler keşfedilmesini ortaya koyar.
Transhümanizm; teknolojinin gelişmesiyle ortaya çıkan bir akım; insanın biyolojik ve zihinsel kapasitelerini teknolojik araçlarla genişletmesi konusunu inceler.Transhümanizm bir seçenek değil, evrilmedir.Teknolojik cihazlar, insanın onsuz eksik olduğu yaşayamayacağı bir uzvu haline gelir.
Akıllı telefonumuz hayatımızdan çıksa bir engelli haline geliriz.
İnsanlık, bilgisini tecrübesini yapay zekaya yüklüyor, artık kitaplar bile yapay zekaya yazdırılıyor.Transhümanizmin zirvesine mi geldik acaba? Artık bizim yerimize düşünen cihazlarımız var.
22.07.2024

Yazar Türk polisiye gerilim türünün özgün bir tarzına sahip.

Çeşitli basın kuruluşlarının yurtdışı temsilciliklerini yaptıktan sonra Londra'da yaşamaya başlayan yazar, İngiliz polisiye roman yazarları birliği üyesi ve Türk polisiye yazarlar birliği kurucusu.

Yazar, genelde devlet içinde çıkan yolsuzluklar üzerine kurgularını yapsa da bu romanı farklı bir tarz içeriyor.

Şiddet tüm toplumlar içinde habis bir ur gibi yaygın.
Eğitimli insanlar içinde dahi bu hastalık türüne rastlamak mümkün.
Bir doktor ve bir avukat, varlıklı ailelerden gelmiş şımarık tipler.
Her şeyi kendileri için eğlence görebilen hak görebilen birer züppe olarak yetiştirilmişler.
Kendilerinden güçsüz olanlara eziyet etmek onlar için günlük eğlence.
Ancak hayatın düşündükleri gibi olmadığını anladıklarında artık...