Toplam yorum: 3.077.822
Bu ayki yorum: 4.700

E-Dergi

denizmavi Tarafından Yapılan Yorumlar

29.11.2004

Yazarın, hayata, yaşama dair makalelerini topladığı bir kitap. Tüm yazılarında olduğu gibi yine her makalesinde değişik düşüncelere sevkediyor insanları. Mesela bir Japon’un Türkler hakkındaki düşüncelerini aktarırken diyor ki yazar; “Halkınız bir robot misali, Almanya’ya gidip gece gündüz demeden çalışıyorlar, fakat asla Alman teknolojisini ülkelerine getirip üretemiyorlar.” Bu yazıyı okuduktan sonra, acaba Alman’lar bilinçli olarak mı Türk işçisini tercih ettiler diye düşünmeden edemedim. Bence okunması gereken bir kitap
29.11.2004

Osmanlı’nın son maliye bakanı Cavit Bey’in günlükleri sürükleyici bir tarih yolculuğuna çıkarıyor okuyucuyu. Cavit Bey, Osmanlı İmparatorluğu’nun Birinci Dünya Savaşına girmesine karşı çıkmış fakat başarılı olamamıştı. Savaş sonrasında ise İttihat ve Terakki’nin yönetici kadrosunda bulunduğu için hakkında tutuklama emri çıkmış ve o da yurtdışına kaçmıştı. Daha sonra Lozan görüşmeleri için Duyunu Umumiye hakkında Türkiyenin haklarını savunabilecek ölçüde konuya hakim kimse bulunamayınca Türkiye’ye davet edildi ve Lozan’da İsmet Paşa ile birlikte konferanslara katıldı. Bu konuyla ilgili olarak günlüğünde de “Türkiye''ye gelmeye mecburdum çünkü hiç param kalmamıştı” diyor. Ayrıca bu kitaptaki günlüklerinde ilk kez kendisinin Yahudi dönmesi olduğunu belirten cümleler kullanıyor. Cavit Bey daha sonra 1926 yılındaki meşhur İstiklal mahkemelerinde Atatürk’e suikast girişiminde bulunanların içinde bulunduğu iddiasıyla yargılandı ve idam edildi, tüm Atatürk’e biat etmeyen binlerce İttihat ve Terakki üyesinin olduğu gibi. Cavit Bey ne kadar suçlu idi, ruh hali, Atatürk hakkındaki düşünceleri ne idi. Bunların cevaplarını merak edenler için güzel bir kaynak. İki cilt halinde kitaplaştırılan günlüklerden ikinci cildi olan bu kitap 23 Temmuz 1920 tarihinden başlıyor ve 22 Kasım 1922 tarihine kadar, yani Lozan görüşmelerinin başladığı tarihe kadar devam ediyor. Bu tarihten sonrasını özellikle Lozan görüşmeleri döneminde olan günlüklerini ise bulamıyoruz, umarız üçüncü bir ciltte bu dönem de yayınlanır. Günlükten bazı cümlelerin basım sırasında çıkarıldığı da görülüyor. Aradan 90 yıla yakın bir zaman geçmiş olmasına ramen nedir hala gizli tutulmaya çalışılan konular, bu da her kitapseverin, her düşünen insanın herzaman merak etmesi gereken bir soru.
29.11.2004

Türkiye’nin tüm yörelerini neredeyse santim santim bulabileceğimiz harika bir rehber. Ben bu kitap ile Türkiye’yi geziye çıktım ve hiç yabancılık çekmeden gezilebilecek her yere rahatlıkla ulaştım. Her an yanımda bana yol gösteren, görülecek mekanları gösteren, kalınacak otelleri gösteren, yenecek özel yemekleri gösteren özel bir rehber varmış gibi hissetim. Geziye çıkacaklar yanlarında bu kitabı bulundururlarsa hiç zorluk çekmezler. Öğrenciler için de eşsiz bir kaynak. Kendilerine ülkemizi bu kadar güzel öğretecek bir coğrafya kitabı daha bulamazlar. Olumsuz hiçbir eleştirim yok, ancak mükemmelin sınırı da yok tabi ki. Bu anlayışla yazım ekibinin her yıl kitabı geliştirdiklerini gözlemliyorum.
29.11.2004

Stephan Knight’ın “Biraderlik” adlı kitabı yazmasının ardında şüpheli ölümünden sonra Martin Short’un bu kitaba devam niteliğindeki eseri masonluk hakkında ilginç bilgilerle dolu. Yazar, masonların antik dinleri diriltmeye çalışıp bunları yeniden günümüze taşımaya çalışmakta olduklarını söylüyor. Örnek olarak da 1830’dan itibaren Mısır’daki antik dinlerin kalıntılarının masonlar tarafından ABD, İngiltere ve Fransa’ya taşındığını ve bunları mason localarına yerleştirdiklerini yazıyor. Bu arada bu antik kalıntıları masonlara Osmanlı valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın hediye ettiğini okuyoruz. Artık hediye midir yoksa başka siyasi çıkarlar beklentisi ilemi verilmiştir açık değil ama Mehmet Ali Paşa’nın Osmanlı İmparatorluğuna kafa tutacak hale geldiğini düşünürsek bu gücün nasıl elde edildiği konusunda az çok bilgi veriyor gibi bu hediyeler.
29.11.2004

Kazım Karabekir’in 12 cilt halinde Nutuk’a verdiği cevaplardan oluşan eser . Pek çok kişi ilk bakışta Nutuk’a ne eleştiri yapılabilir ki diye düşünebilir fakat okuyunca bu fikrin değişeceğine inanıyorum. Eleştirilere ilginç bir ilan ile başlıyor Karabekir. Bu ilanda “Mustafa Kemal Hazretlerinin Kitabı Mukaddesleri yayınevimizden temin edilebilir” yazıyor. Karabekir de Nutuk’a bu şekilde yalakaca yaklaşan kesimi kınıyor. M.Kemal Nutuk’a “19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarak kurtuluş mücadelesi başlamıştır” diye başlıyor. Karabekir bunun doğru olmadığını söylüyor ve gerçek kurtuluşun başlangıcının 12 Nisan 1919’da kendisinin Trabzon’a çıkarak buradan da Erzurum’a ulaşmasıyla başladığını, bunun planlarını da 11 Nisan günü M.Kemal ile Şişli’deki evinde birlikte yaptıklarını söylüyor. ( Bu durumu anılarında Ali Fuat Paşa da doğruluyor) Netice olarak eser Nutuk’a oldukça ilginç cevaplarla dolu. Hem Nutuk’u tekrar okumak, hem de K.Karabekir Paşa’nın eleştirilerini görmek için güzel bir eser.