E-Dergi

Her okuduğumda ayrı ilham aldığım, akademik çalışmalarımda değinmeden edemediğim kitaptır.

Sağlam sinirlerle okunması gereken bir kitap. Özellikle hayatım kötü gidiyor ama dur şu kitabı okuyayım böylece geri çekilir yaşamımı gözden geçiririm bir nefes alırım diyorsanız kitapla o nefes boğazınıza tıkılıyor ve daha umutsuz olmaya başlıyorsunuz.

Doğduğun ev kaderindir dizisinin bu kitaptan uyarlandığını duyunca diziyi sürükleyici bulduğumdan kitabı sipariş ettim. Fakat Zeynep’in hikayesi kitapta çok az yer alıyor. Bunun dışında eser başarılı.

Devamlı bir Dan Brown okuyucusu olarak artık eskisi kadar yazarın kitaplarını heyecanla okuyamadığımı söylemek istiyorum olay örgüsünün sırası belirli adeta o yüzden kitabın sonunda da şaşıramıyorum ve artık olmayan şeyleri karakterlerin ağzından varmış gibi anlatıp sonda gerçeği açıklaması çok başarılı bulsam da sinir bozucu olmaya başladı.

Açıkçası kitabı bitirdiğimde ''Bundan daha iyisini bekliyordum!'' dedim. Son sayfaya kadar şaşırmak, fena halde ürkmek, vb... için bekledim ama kitap başladığı gibi bitti. Ne tam anlamıyla tempolu, ne de tekdüze denilecek kadar sıradan... Belki 18 yaşında bir insan olarak kitabın verdiği bazı mesajları farkında olmadan göz ardı etmiş olabilirim, bu konuda hala tedirginim ama şunu da söylemeliyim ki biz burada basit gündelik sorunlarla tabiri caizse ''boğuşurken'' bir yerlerde insanların bir hiç uğruna katledilebildiği gerçeği kitabın sayfalarındaki yolculuğum esnasında beni fena halde sarstı. Eğer çok büyük beklentiler içine girmeden bu kitabı okumayı başarabilirseniz memnun kalacağınızı göreceksiniz.