E-Dergi

"Kendimizi kendi gücümüzden değil, başkalarının zayıflığından ötürü güçlü görür olduk..." cümlesini söyleyen hitabet ustası Cicero'nun bu seride okumadığım son kitabı. Dört gözle okumayı bekliyorum.

Amerikan Bağımsızlık Savaşı'nı ve Fransız Devrimi'ni etkileyen bu önemli kişilik, gerek yazar kimliği, gerek devrimci oluşu, gerek siyaset kuramcısı yönüyle yazdığı bu eseri okuyabileceğim için çok şanslı buluyorum kendimi.

Gezgin Satıcı adlı öykülerin bulunduğu kitap ile tanıştım yazarla. Anlatımı sizi kısa bir öykü de olsa içerisine çekiyor, sanki o tren vagonunda bindiği kişi yazar değil sizsiniz...Herkese o kitabı öneririm. Bu kitapta da yazarın kalemine güvenip bu romanı alıyorum. Gelir gelmez okuyacağım. :)

Geç farkettiğim bir kitap oldu. Sayfa sayısının fazla oluşu beni ciltli almama itti. Bir yandan indirime baktım. Her şey gözüme cazip göründü ve aldım. Sümer, Babil, Yunan Destanlarını zevkle okuyan bir birey olarak ilgim tamamen bu kitap üzerine olacak bu ay.

Kader teması yani fatalizm, birçok yazar tarafından vurgulanarak işlenmiş yüzyıllar öncesinden bu yana süregelen bir düşüncedir. Homeros da bu düşünceyi net bir şekilde okuyanlar farketti, Sophokles'in meşhur oyunu olan "Kral Oidipus" da kehanete karşı gelen bir kralın kaderle olan amansız mücadelesini ve kaçınılmaz sonunu da okuyanlar kaderin önemini bilirler.
Diderot'un bu eserine daha doğrusu "kadercilik" temasına meraklı arkadaşlar için imrendirmek gerekirse eğer; Orhan Gencebay'ın "Ziyankar" adlı şarkısından birkaç kuple okumaları yeterli olacaktır: "Yaradan doğ demiş ben de doğmuşum. Bir gönle gir demiş seni bulmuşum."