E-Dergi

Gündelik yaşam sahnelerinin özel bir dili vardır. Elimizdeki bardağın düşüp kırılmasına varıncaya kadar, her yaşam sahnesi bir işarettir. Gün içerisinde semboller ve hadiseler üzerinden insana birçok mesaj ulaştırılır. Birçoğumuz bu özel yönlendirmeleri layıkıyla anlayıp değerlendiremeyiz.
Hadiselerin özel dilini çözemeyen, onların getirdiği manidar mesajları fark edemeyen insanlar için bir işaret dili eğitimine ihtiyaç vardır. Bir konuşmacıyı, dinleyen herkesin aynı seviyede anlayamaması gibi, yaşanan hadiseleri de herkesin aynı seviyede yorumlaması beklenemez

Demek ki, tüm insanlara iyimser mi yaklaşmalı?

- Kesinlikle doğrudur.

- Onlar sana kötülük yaptıklarında, küçük düşürdüklerinde, her türden sıkıntı verdiklerinde bile mi?

- Onlar bana kötülük yapamazlar.
Çünkü ben insanların davranışlarına karşı tutumumu değiştirdim. Asabi adam bana sakinliği, cimri biri cömertliği, öfkeli biri ise iyimserliği öğretiyor.!

olduğunu zaten biliyorsunuzdur :)
Gerçekten çok güzel bir kitap 2 günde bitti. Ve okurken gerçekten ağlatıyor. Kesinlikle okumanızı tavsiye ederim. Umut'la ümitsizliğe düşmemeyi, Göktuğ'la gülmeyi, Kerem'le hem üzülüp hem de sevinmeyi öğreneceğiniz çok güzel bir kitap. 

Kitap bana göre gerçekten çok güzeldi. Emre Gül'ün daha önce Nar'ını okumuştum. GSG'yi de merak edip aldım. Aldığıma da değdiğini düşünüyorum.
Kitap Umut isimli kızımızın sevgilisini bir araba kazasında kaybetmesi ile başlıyor. Daha sonrasında sevgilisinin mezarının başında bir not buluyor ve bir mektupçusu çıkıyor. Şunu söylemeliyim ki bu olay saçmaydı. Çünkü bir mektupçu Nar kitabın da da vardı ve ister istemez konu bulamamış da aynı şeyi yazmış gibi düşündürdü. Sonrasında Umut'un hayatına Kerem, Akın ve Giray isimli karakterler giriyor. Anlamadığım Umut'un en yakın arkadaşları Gökçe ve Göktuğ iken neden hayatında olup bitenlerden Gökçe'nin haberi olmadı?
Sonrasında Umut hayatında ki bir çok gerçeği öğreniyor ve büyük hayal kırıklığı yaşıyor.

Aliya'yı okurken fark edeceğiniz en önemli özelliği her konu hakkında bir fikri bir düşüncesi olmasıdır. Yaşamı boyunca sayısız eser, sayısız kitap okumuştur. Okuduğu eserler doğup büyüdüğü topraklara yabancılaşmasına değil tam tersi kendi topraklarına daha çok bağlanmasına sebep olmuştur. Sayısız felsefi akımı düşünce sistemini bilir Aliya yine de İslam'dan geçmez. Birçok insanın sanki salt doğruymuş gibi kabul ettiği birçok meselenin aslında öyle olmadığını anlarsınız bilge kralı okuyunca. Başta masum bir şekilde yansıtılan birçok düşünce sisteminin aslında öyle olmadığını anlarsınız. Aliya'nın kurduğu her cümle, her satır için ayrı ayrı sayfalarca yazı ya da kitap yazabilirsiniz. Öyle derin cümleler kurar çünkü.