E-Dergi

kitaptaki iddialar başka bir liderin üzerine giydirilse eminim bu kez de ona inanılırdı. kanıt diye öne sürülen şeyler de birer iddia/düşünce olmaktan öteye gidemiyor.türk köylüsüne küfrettiği ileri sürülen bir lider cumhuriyet tarihinde atatürk'ten sonra türk köylüsü için adeta devrim gerçekleştiren bir liderdir.ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. işler de ortadadır. kaldı ki bir zamanlar da sabetayist,musevi,mason gibi sıfatlarla "isim ve soyadlarından hareketle" cumhurbaşkanlarının,başbakanların,milletvekili adaylarının ve komutanların sicilleri halka sorgulattırıldı.bu ülke tarihini okuyanlar bu topraklarda bir zamanlar yaşayan halkın kimler olduğunu,atalarımızla bu halkların zaman içerisinde akrabalık bağlarıyla birbirine karıştığını unutmamalıdır.
eğer bu tür sorgulamalarla birilerini yargılamaya kalkarsak kendimizi idare ettirecek yönetici bulamayız.

Amerika’nın günümüzdeki küresel üstünlüğü ve bunun jeostratejik gereklilikleri konu edilmiş. ABD Avrasya için uzun vadeli bir jeostrateji uygulamaktadır. Uygularken soğuk savaş yöntemlerini çok iyi kullanır. Liberalizm ve demokrasi adı altında hegemonyasını kurar. Sıcak savaşa meydan vermemeye çalışır. Kendi yaptığı zaman da bunu anayasalcılık ile örtbas eder. Irak örneği gibi. Amerika dünyanın, özellikle de Avrasya’nın baş hakemidir.
ABD’nin küresel üstünlüğünün tek alternatifi küresel anarşidir.Bu nedenle ABD sosyo-politik, sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel taşlarını çok iyi yerleştirerek oynar.Kısa- orta- uzun vadeli planlar yapar.
Eğer ABD bu Avrasya’daki temel jeostratejik oyunculara (Çin, Japonya, Avrupa, Rusya, Hindistan…) hakemlik yapıp Avrasya Aşırı Güvenlik Sistemi adı altında bir sistem geliştirip bunu resmileştirirse ABD’nin de yükü azalır.Küresel gücünü sağlamlaştırır.Ayrıca ABD son süper güçtür.İlk değildir.Ama sondur. Fakat ABD’nin en etkili gücü Amerika kültürünün evrenselleşmiş olmasıdır.Örnek:Herkes Amerikalı olabilir, ama bir Çinli ancak bir Çinli olabilir. Aslında Çin bunu haklı görür ve üstün bir şeymiş gibi görür ama küresel üstünlük için bunu kabullenmez. Çünkü kimse Çin’in bu katılığını kabul etmez. Kimse Çinli olmak istemez ve hiçbir Çinli başka bir şey olmak istemez.
Ama ABD kültürü hem geçirgen hem de çok etkilidir. ABD küresel güç olmaktan çıktığı zaman ise; yani ABD’nin dünyaya ne miras bırakacağı konusuna ise yazar kitabının son sayfalarında ayrıntılı bir şekilde değiniyor.Bu kısmın özellikle okunmasını tavsiye ediyoruz. İlk basımının üzerinden geçen 10 yıla rağmen hala güncelliğini koruyor ve aslında geleceği tahmin etmenin ve böylece kendi stratejimizi belirlemenin ne kadar kolay ve gerekli olduğunu bize öğretiyor.Vatanın milletin bütünlüğü için kan dökme,kırıp geçme yolunu seçen gençlerimize asıl üstünlüğün ve asıl bağımsızlığın nasıl elde edildiğini göstermek için günde bir sayfa da olsa okutulması gereken bir kitap.

"tüketen-üretici" kavramıyla adlandırılan "ödemesiz değer yaratma" eylemlerinin günümüz ekonomisindeki önemine dikkat çekilmiş.internetin bilgi ekonomisi yaratmadaki fonksiyonuna değinilmiş.atm'lerle,on-line işlemlerle parasal işlemler yaparken aslında bankadaki bir memurun yapması gereken işi yaptığımızı, bunun karşılığında bankanın bize ücret ödemediği gibi üstüne üstlük aidat adı altında para kestiğini de vurguluyor.ilginç olan bir başka konu ise, "amerikanın asla önlenemeyecek bir amerikancılık özendirmesi yaptığı kabul ediliyor,moda,müzik,gıda gibi sektörlerin bu yolda araç olarak kullanıldığını vurguluyor. ne var ki amerikanın dünyanın bilmediği bir yönünü de göz önüne seriyor.o da şu ki amerika'da hukuk,sağlık ,sosyal güvence,eğitim,aile ve adalet gibi kilit kurumların teknolojinin hızına yetişememesi sebebiyle gerilediği ve sorunlara çözüm getirmekten uzaklaştığı iddia ediliyor. Bilgi ekonomisi sayesinde ilerde insanların klozetlerine takacakları bir aletle her gün örneğin şeker gibi hastalıklarının tahlilini bile yapabileceklerini,bu suretle devletin yapması gereken sağlık hizmetinin tüketen üreticilerin kendileri tarafından yapılacağını ,bunun da ekonomiye fayda sağlayacağını,bunun şimdilik hayal gibi görülse de bir zamanlar uçakların da imkansız görüldüğünü ama şu andan uzaya dahi gidildiğini belirtiyor.
fütürist yazarlardan olan Toffler'lar, 12 senede yazdıkları bu kitapla gerçekten de insanın ufkunu genişletiyor.bu kitabı okuduktan sonra yaptığım araştırmada yazarların daha önceki kitaplarındaki yaptığı tahmin ve tespitlerinin de gerçek gelişmelere paralel olduğunu okudum.bu yüzden de şimdi "Şok" u okuyorum. umarım oda zenginlik devrimi kadar hoş bir serüven olur.
bence mutlaka okunması gereken bir kitap.