E-Dergi

Öğretmen olarak atandığımda seminerler sırasında bulunduğumuzun ilin milli eğitim müdürü salonda bulunan bütün öğretmenlere bu kitabı okumalarını tavsiye etmişti. Okuduktan sonra ben de arkadaşlarıma tavsiye ettim. Bir halkın içinde bulunduğu durumu, cahillikten kurtulmak için yaptığı mücadeleyi anlatan örnek alınacak bir kitap.

Şimdiye kadar okumadıysanız buna kesinlikle pişman olacaksınız. Yıllar önce, öğrenciyken okuduğum bu kitap beni en çok etkileyen kitapların başında gelmektedir. Kahramanımız Jean Valjean'ın müthiş hayat hikayesinin o dönemdeki Fransa'nın sosyal, siyasal yönleriyle anlatılması eseri daha bir okunur kılmış bence. Bazı arkadaşlar klasik eserlere karşı ön yargılıdır ama bu kitap bence fikrinizi değiştirecektir.

Düşüncelerimizi daha etkili kılmak için başvurduğumuz kaynaklardan birisidir deyimler. Günlük hayatta çok sık kullanırız ancak onların hangi olaylardan sonra kalıplaşarak günümüze kadar geldiğini bilmeyiz. İşte bu eser o eksiklikleri kapatmak için yazılmış. Deyimlerin hikayelerini öğrenirken bazen üzerinde uzun uzun düşüneceksiniz bazen de yüzünüzde oluşacak olan tebessümlere engel olamayacaksınız.

Efendimizi tüm yönleriyle anlatan bu kitap ilk cildin devamı niteliğinde. Siyer türünde yazılmış en hacimli kitap diyebilirim. Bilinenlerin dışında ilk defa karşılaşacağınız birçok şey var kitapta. Efendimizi daha yakından tanımak isteyenler mutlaka okumalıdır. Dilinin akıcı ve anlaşılır olması eseri tahmin ettiğiniz süreden daha kısa sürede bitirmenizi sağlayacaktır.

”Dünya’nın en basit, en zavallı, hatta en ahmak adamı bile, insanı hayretten hayrete düşürecek ne müthiş ve karışık bir ruha maliktir!.." Sabahatin Ali'nin bu sözü eseri özetliyor bence. Sessiz, çekingen, kimseye karışmayan Raif Efendi'nin kendisinden beklenmeyen geçmişi -burada yaşadığı aşkı- anlatılıyor. Bana biraz yeşilçam filmlerini anımsatsa da yazarın diğer eserlerini okuma merakı uyandıran bir kitap oldu.