E-Dergi

Okunduğunda insanda merak uyandıran sorulara çoğu yüzeysel cevaplar verilmiş bir kitap. Bütün seriyi okudum ama aklımda 3-5 orjinal bilgi kaldı. Cevapların net kaynakları yok. Bazıları bana pek tatmin edici ve inandırıcı gelmedi. Bazılarınaysa gülüp geçtim. Eğlencelik bir kitap olarak okunabilir. Ama cevapları çok ciddiye almamanızı ve herhangi bir yerde kaynak olarak göstermemenizi öneriyorum.

erndvc'nin yorumuna tamamen katılıyorum. Çok kötü bir kitap. Neyine kanıp aldım anlamıyorum ama çok pişman oldum. Sanırım biraz ucuz diye tercih ettim. Dizgisi, imlası, anlatımı, dili, baskısı çok kötü. Ayrıca kitabın neredeyse yarısı asp.net konusu değil. 280. sayfada başlıyor asp.net'i anlatmaya. Oraya kadar VBScript, JavaScript ve ASP anlatmış. Sanırım sadece ASP.NET'i anlatınca kitap biraz ince ve dolayısıyla ucuz kaçmış, yazarlar da eklemiş hemen birşeyler. Yazım hataları had safhada. Dizgi diyebileceğimiz bir düzen bile yok sayfalarda. VBScript, JavaScript ve ASP konularında birçok şey geniş geniş anlatılmasına karşın ASP.NET konularının bazıları üstünkörü geçilmiş. Kitabın "Zirvedeki Beyinler" diye salakça bir ismi olan bir serinin bir parçası olması da yeterince itici aslında...

Uzun lafın kısası ASP.NET öğreneceklere kesinlikle tavsiye etmiyorum. Paranıza yazık etmeyin...

Ahmet Akgündüz günümüzün en değerli tarihçilerinden biri. Hayatının büyük bir bölümünü Osmanlı'yla ilgili belgeleri incelemekle geçiriyor. Bilinmeyen Osmanlı kitabı da bu yoğun araştırmaların desteğiyle birçok referans bilgisiyle birlikte 303 soruya cevap bulmuş bilimsel bir tarih kitabı. Kitabın sonundaki 11 sayfalık Bibliyografya bölümü de bunu gösteriyor. Bazıları kitabın bazı bölümlerine kendi yorumu falan demiş ama kitapta bir kaynağa dayandırılmayan hiçbir bölüm yok. İsteyen her sayfanın altındaki kaynaklara da başvurup okuyabilir. Bence Osmanlı Tarihini öğrenmek için başvurulabilecek en güvenilir eserlerden biri bu kitap. Her Türk'ün bu bilgileri öğrenmesi gerekli.

"1000 yıllık geçmişini bilmeyen, günübirlik yaşayan insandır." Goethe

Alırken kitabı beğenmeyeceğim öryargısı hakimdi bende. Zira popüler kitapları genelde beğenmem. Ancak okuyunca beklemediğim bir kitapla karşılaştım. Çok akıcı, okurken zaman zaman müthiş duygulandığım, bazen gururlandığım, bazen güldüğüm çok iyi bir roman bence. Bence biraz daha uzatılabilirdi. Değinilmeyen birçok konu var. Ama belki de bu okuyucu sıkmamak için yapılmıştır. Sıcak çatışmalar, ajanımız Gökhan'ın maceraları ve stratejik kurguyu takip etmek heyecan vericiydi. Yazarları tebrik ediyorum...

Elif Şafak müthiş zeki biri. Mükemmel bağlantılarla, çok güzel düşüncelerini çok iyi aktarıyor bu romanda. Çok farklı zaman ve mekanlara gidip geldiğimiz romanda, "görmek" ve "mahrem" kelimeleri üzerine bina edilmiş olaylar zinciri, ben de hem yazara bir hayranlık hem de geçen konularla ilgili derin düşünceler oluşturdu. Bu kitaptan sonra Elif Şafak'ın diğer kitaplarını da edinmeye başladım. Tavsiye olunur...