E-Dergi

Çek asıllı yazar Milan Kundera'nın hatırlama, yalnızlık, yabancılaşma, yurtsuzluk ve unutuş üzerine bir romanı.Eve dönüş üzerinden, ulus ve kimlik kavramlarını sorgulayan bir eser ve yazar gerçek bir eve dönüşün mümkün olup olmadığını bize çok iyi anlatıyor .

Şu içinde bulunduğumuz Covid19 salgını günlerinde insan bu kitapta yer alan şu sözü daha anlamlı buluyor; "Dünyayı yeniden kederle kuracağım. Sonra çarşılardan çarşılara, insan sesleri arasında, her şeyi sizinle kurulmuş bir şehirde dolaşacağım.”

Franz Kafka'nın Dönüşüm kitabından sonra farklı bir deneyim karşınızda.Tarzına hayran kalmamak mümkün değil. Bir solukta okunuyor.

Okumak için çok geç kaldığım ama bugün bir günde okuyup bitirdiğim kitap. Bu tarz kitaplarda katili tahmin edebilirsiniz ama bu kitapta katili bulmak neredeyse imkansız.

Hayata dair çok yerinde tespitler içeren bir roman. Kitabın önsözünde belirtildiği gibi edebi yönden ağdalı cümleler bekleyenler icin hayal kırıklığı yaratabilir. Ancak edebi bir dil kullanmadan günlük konuşma diliyle yazılmasına rağmen, roman boyunca yapılan tespit ve analizler gerçekten çok iyiydi. Başlarda üsluba alışmak biraz zor olsa da bu evre kısa sürüyor ve kendinizi romanın akışına kaptırıyorsunuz.