E-Dergi

Rüyamızda sık sık bir yerden düştüğümüzü görürüz ve sıçrayarak uyanırız ya, Jack London'a göre gördüğümüz düşme aslında bizim düşüşümüz değil. Geçmişte ağaçta yaşayan atalarımızın ağaçtan düşüşü. Yani onların hayatını görüyoruz rüyalarımızda. Kitabın baş kahramanı da Koca Diş adını verdiği atasının yaşamını görüyor düşlerinde ve bunu anlatıyor bizlere. Muhteşem bir kitaptı, hayran oldum.

Serinin 2. Kitabında kırmızı başlıklı kız hikayesinin modern dünyaya uyarlanmış halini okuyoruz. İlk kitap gibi bu da oldukça sürükleyiciydi.

Külkedisi masalının modern dünyaya uyarlanmış hali. Külkedisi uzuvları mekanik olan bir kız olarak anlatılıyor kitapta. Oldukça akıcı bir bilimkurgu.

Proust okumaya bu kitapla başladım, muhteşem bir kalemi var yazarın. Diğer kitaplar için sabırsızlanıyorum.

Ölen bir kişinin zihnini ve anılarını sentetik bir bedene aktarıyorlar. Peki bu kişiye hala insan diyebilir miyiz? Bu kişi kendi kararlarını alma yetisine sahip midir yoksa artık bir makine midir? Peki bizler aslında kendi kararlarımızı kendimiz mi alıyoruz, yoksa yazılı bir hayatı mı yaşıyoruz? Çok güzel bir seriydi, oldukça düşündürücü.