Toplam yorum: 3.077.822
Bu ayki yorum: 4.700

E-Dergi

Fatih TÜRKMEN Tarafından Yapılan Yorumlar

27.08.2009

Deneme okumayı sevmeyen biri olarak bu kitapla denemelere karşı önyargımı kırmış oldum.Beni en çok etliyen deneme "Cumartesi günü" konulu deneme oldu.bizim değerlerimiz ve sahip oldumuz hayatın önemini anlama adına muhakkak okunmalıdır. Denemeye ilk adım için iyi bir seçim olduğunu düşünüyorum. anlamak ve anlaşılmak için okumaya devam....
25.08.2009

Aslında hepimiz Anayurt Oteli'ndeki gibi birer Zebercet'diz.Hepimizin bir özlemi ve bekleyişi vardır. Hepimizi az çok yaşadığımız mekanın ruh haleti etkilemiştir.kitap bir su gibi akışkan....Zebercet gibi o kadını merak ediyoruz.onun kaldığığı boş odada geçmişte birilerine duyduğumuz özlemleri hatırlıyoruz. Ne dersiniz anayurt oteline konuk olmaya....Anlamak için okuyun derim...
25.08.2009

Ahlak eğitimi insanoğlu için heleki şu yaşadığımız asırda daha bir önem kazanmıştır."Şevket rado"işte bu egitimi insana kazandırmak için bu kitabı kaleme almıştır.okudum ve yararlandım. tüm okurlara tavsiye ederim.
11.08.2009

Sinekli bakkal; geçiş dönemi edebiyatıdır.Ve bu kitapta Halide Edip kitap kahramanları ile zıtlıklar ortaya koyarak bu geçiş dönemini anlatmaya çalışıyor.Halide Edip bu geşiş döneminde moderniteyi yaşadığı için Osmanlı'dan tevarüs edilen değerleri tenkit eder. 2. Abdulhamit döneminin baskıcı rejimini aktarır. Romanda imam karekteri dinin korkunç yüzünü temsil ederken.Vehbi dede ile tasavvufun insanı kuçaklayan yanı veriliyor.Periğrini ile batının gülen yüzü ışıldıyor.Kitabın asıl kahramanı Rabia ise İlköğrenimini dedesinin yanında daha sonra saray hayatı Vehbi deden tasavvuf musikisi ve Perigrini'den aldığı piyano ile işte bütün bu süreç te bir toplumun dönüşüm ve değişimini konu ediniyor. Bana göre yazar yahudi piyanist Perigrini ,Rabia ile evleniyor.ve din değiştiriyor ama bu din değiştirmeye iten sebepleri hiç okura vermiyor.Roman başlarada akıcı iken sonlara doğru akış düşüyor. Bütün bunlara ragmen O döneme dair fikir vermesi adına okunabilir.
27.07.2009

Türk eğitim sisteminde ve Türk aile yapısında çocuk yetiiştirmeye dair çok sıkıntılarımız var. Serbest piyasa ekonomisinin hüküm sürdüğü bir toplumda herşey makineleşmiş bulunmakta. Geleceğimizin teminatı olan; sevgili çocuklarımızın bu gelişimlerinde ne yazıkki bütün bir millet olarak çocuklarımızın çocukluklarını ve ruhsal gelişimlerini göz ardı ediyoruz. Eğitim sistemimiz hep başarı ve hırs üzerine kurgulanmış. Kitapta Hans'ın yaşamında bir çocuğun çevre tarafından başarılı olması için çevre baskısı ve çocuğun gösterdiği hırs konu edilmektedir..Daha sonra çocukluğun masum istek ve arzularının bütün bunlara karşı galip gelmesi ve Hans'ın bu yaşadıklarından sonra yaşamını yitirmesi anlatılıyor. Kitabın çevirisi çok güzel olmuş. Kamuran Şipal'e çok teşekkürler. Başta anne babalar ve tüm eğitimcilerin okumalrı gereken bir kitap.....Tüm okurlara da tavsiye edilir.