E-Dergi

açıkçası teolojik tartışmaların felsefe alanında değil de biyoloji gibi kendisi felsefeye alt güdümlü bir alanda gerçekleştirilmesi gerçekten içler acısı.teolojik tartışma biyoloji üzerinden yürüyemez.teoloji esas olarak varlık,yokluk,oluş,öz,görüngü vb kavramlar üzerine kurulur.bunun için de felsefe ve özelde hegel felsefesini iyice kavramak gerekir.zaten dawkins'in yazdıklarına karşı çıkanlar genelde ilahi oldukları kabul edilen dinlere mensup insanlardır.ancak şunun iyice anlaşılması gerekir:bu kitap tanrıyı ve onun yaratıcılığını yadsımamaktadır.kitap ilahi oldukları kabul edilen dinlerdeki insanın oluşumuna dair açıklamaları reddetmektedir.ancak kitap herşeyden önce bir biyoloji kuramını temellendirme ve geniş halk kitlelerini bu konuda bilinçlendirme amaçlı kaleme alınmıştır.evrim teorisini çürütme girişimleri doğa bilimlerinin kendi içinden ve kendi kuramları ile gelmelidir.şu ana kadar ortaya konan çürütme girişimlerini saygı ile karşılamak gerekir (tabi ki ahlaki olanları).ancak kör saatçi bu bilim içi karşı çıkışların pek çoğunu çürütür niteliktedir.özellikle teorinin rastlantı yönüne aşırı vurgu yapan veya indirgenemez kompleks kavramı üzerine dayanan karşı çıkışları.ayrıca evrim teorisinin yadsınması durumunda canlıların oluşumu sorunu açıkta kalacaktır.şöyle ki : öncelikle ilahi dinlerdeki tanrı ve tanrı yaratıcılığı kavramlarının temellendirilmesi gerekir.bu da az önce değindiğim gibi felsefi tartışma gerektirir.eğer ilahi kabul edilen dinler ussal olarak aklanamaz ise bu durumda evrim kuramının yadsınması canlıların oluşumu sorusunu yalnızca geçici olarak yanıtsız bırakacaktır.

tanrı üzerine düşünmek felsefe yapmaktır.kitap,dinlerde (özellikle ilahi olduğu varsayılan) anlatıla gelen tanrı düşüncesi üzerine saldırı mahiyetinde.gerçektende felsefe ile (din demiyorum) tanışıklığı olmayan birçok insan üzerinde derin etkiler bırakabilir.ancak tanrının (eğer onu tüm gerçeklik olarak ele alacak olursak) irdelenişi dinsel yolda ussal olamaz.tanrının ussal irdelenişi genel olarak klasik felsefeye (kurgul düşünceye) düşer.dolayısıyla tanrının ussal irdelenişi hakkında sağlam düşünceye sarılma amacındaki bilinç hegel ile tanışmalıdır.mantık bilimini okuyunuz...

felsefe hegel ile sona ermiştir.varlık ve zaman hiçte üst düzey bir metin değildir.dahası bu metin felsefi bir metin bile değildir.baştan sona bir dil oyunu.felsefenin ne olduğunu bilmek isteyen arkadaşlar mantık bilimini okumalıdır.us söylem değildir.yine de postmodernizmin bu baş yapıtını okumak modern zamanlarda tinin felsefeden (ve de gerçeklikten) ne ölçüde uzak olduğunu ayrımsamak açısından önemlidir.korkmadan okuyunuz...

hegel tartışmasız tüm zamanların en yüce filozofudur.sayın aziz yardımlı'nın tinin görüngübilimi adlı eserin kapak yazısında belirttiği gibi hegel insan düşüncesinin olanaklı en yüksek biçimini üretmiştir.ancak hegeli okumak oldukça zahmetlidir.dolayısıyla hegel hakkında belli başlı bazı temel bilgiler edinmek isteyen,felsefe okumalarına yeni başlayan genç beyinlere bu kitabı önerebilirim.sanırım hegel hakkında iyi bir çerçeve çizebilmiş bir kitap.

kitap kant'ın eleştirel felsefesini ve ingiliz pozitivizmini yıkmakla başlıyor.ardından kurgul yöntem ile varlık,kavram,öz gibi klasik felsefenin temel sorunsallarını ele alıyor.kitap kesinlikle dahiyane.bu kitap okunduktan sonra klasik metafizik (hemen tüm dinlerdeki metafizik öğretiler) ve pozitivizm kesinlikle savunulamaz duruma düşüyor.bu kitabı sadece dindar okuyuculara değil,çağımız biliminin içine düştüğü us dışı tuzaklardan (görelilik kuramı,kuantum teorisinin kopenhag yorumu,non euklidyen geometri kuramları vb.) muztarip olan herkese öneriyorum.inanın daha ötesi yok.