E-Dergi

Hepimizin yaşama dair pişmanlıkları var fakat o pişmanlıklarımız olmadan yaşadığımız hayatın ya da seçtiğimiz diğer alternatifin bize mutluluk getireceğinin bir garantisi var mı? "Şunu seçseydim" dediğimiz alternatif hayatı yaşadığımızda ne hissedeceğiz? Ünlü olmak, zengin olmak mutluluğun garantisi mi? ve insan.. hayatını mutlu yaşamak da berbat etmek de kendi elinde. mutlu olmak için biraz sevgi, biraz iyilik, biraz hoşgörü, biraz özdisiplin, biraz çaba, biraz umut yeterli. Bu kitap herkese farklı şeyler ifade edebilir ama silkeleyip kendine getireceği okur da çoktur.

Kafamdaki bir çok yarım bilgiyi tamamladı ve bilmediğim bir çok şeyi de kitap sayesinde öğrendim.Bir eleştiri ya da övgü kitabı değil, araştırma kitabı. Okuması kolay ve anlaşılır.

Okuması kolay ve gayet akıcı bir kitap olmasına rağmen, romantik olmaya çalışırken erotizmi bile geçmiş, içeriğindeki ensest ve pedofili anlatımlarıyla neredeyse pornoya yelken açmış bir kitap. Küçük bir erkek çocuğun kadınlarca suistimalini, süslü cümleler kurtarmıyor.

Roman, yüzyıllarca bozulmadan kalabilen bir yer olan Kapadokya'da geçiyor. Tahminen 13. Yy. Da geçiyor. (Alaeddin Keykubat'dan bahsetmesinden tahmin ettim) Geçmiş kalıntısının çokca bulunduğu çok olunca, yazar bunları iyi kullanmış. Sanırım Kapadokya'yı hayli gezmiş. Mesela romanda bahsi geçen taş masalı salon hala duruyor. Tabi ki yer altı şehride. Muhtemelen ıskaladığım yerler var, Kapadokya'yı iyi bilenler daha iyi seçecektir. Roman fantastik olmasa da, biraz Ersin Saygın romanlarını, biraz da Ahmet Turgut 'un Türk Peygamber 'ini çağrıştırdı. Ayrıca romanda geçen Moğol (kast edilen tatarlar) korkusu, korkulu bekleyişi Dino Buzzati 'nin Tatar Çölü romanında da geçer.

Reşat Nuri Güntekin'in her zamanki güzel anlatımı ile, bu gün dahi tartışma konusu olan dini eğitim-modern eğitim çekişmesi. Romanın kahramanı, dini eğitim almış olan bir "sarıklı" olunca, dini eğitime getirdiği eleştiriler de özeleştiri niteliği taşıyor.