E-Dergi

İnsan hayatı boyunca, Dünya Klasiklerini tam üç kez okumalıdır. Bir kez gençlikte, bir kez orta yaş evresinde ve bir kez de yaşlılık döneminde. Çünkü her yaşta, dünya klasiklerinden alınacak ayrı bir lezzet vardır. İşte bu kitapta kusursuz anlatımıyla böyle kitaplardan biri.

Gustave Flaubert Madame Bovary kitabında hem karakterlerin iç dünyasını başarıyla anlatmış hem de kusursuz dili kullanmış. Flaubert bu romanı tam 15 yılda bitirmiş ve romanındaki her bir cümleyi önce tahtaya yazmış sonra karşısına geçip cümleleri uzun uzun incelemiş ve kusursuz olduğuna kanaat getirince kitabına almaya karar vermiş. Romanın kusursuz dili ve anlatımı işte Flaubert'in bu titizliğinden ileri geliyor. Bu kitap herkesin kütüphanesinde mutlaka bulunmalı.

Roman iki bölüme ayrılmış ve kitabın tamamı, kendini bulunduğu topluma ait hissetmeyen ve çareyi doğaya sığınmakta bulan Werther'in, Wilhelm'e ilk olarak 4 Mayıs 1771'de yazdığı mektuplardan oluşuyor. Kitabın olağanüstü şiirsel bir dili ve anlatımı var. Werther, Wilhelm'e yazdığı mektuplarda, Lotte'ye olan imkansız aşkını, hayallerini, toplumun değerlerine karşı yaptığı sorgulamaları, acılarını, yalnızlığını ve karamsar ruh halini başarıyla anlatmış. Kitabı okurken Werther'le duygusal bir bağ kuruyorsunuz ve bu da kitabın etkileyiciliğini arttırıyor. Kitap gerçekten bir harikaydı ve bu kitabı çok beğendim.

Kitapta birçok cümlenin altını çizdim. Bu kitapta zihin ve hayal dünyamızı zenginleştirmemizin, öğrenilmiş çaresizliğimizi yenmemizin ve tembelliği bırakıp harekete geçmemizin yolları anlatılıyor. Kitapta ayrıca "Nasıl başarılı oluruz?" sorusuna da yanıtlar veriliyor. Kitapta geçen çiftçi ile oğlu arasındaki kısa anekdot beni özellikle çok etkiledi.

Küçük Prens, belli bir yaş grubu gözetilmeksizin 7'den 70'e herkes tarafından okunabilecek bir kitap.